'Uzun tutukluluk süresi hukuk devleti ilkesine aykırıdır'

Zirve Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Gülşen, 'Kişinin, suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar çok uzun bir süre tutuklu kalması, temel hak ve özgürlükleri koruyan ve güvence altına alan hukuk devleti ilkesine…

  • 312
'Uzun tutukluluk süresi hukuk devleti ilkesine aykırıdır'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Zirve Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Gülşen, “Kişinin, suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar çok uzun bir süre tutuklu kalması, temel hak ve özgürlükleri koruyan ve güvence altına alan hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Tutukluluk süresinin aşırı şekilde uzatılması, kişi özgürlüğü ve güvenliği ile masumiyet karinesini önemli ölçüde zedelemektedir.” dedi.

Prof. Dr. Recep Gülşen, Terörle Mücadele Kanunu’nun 10/5. maddesindeki 'Ceza Muhakemesi Kanunu'nda öngörülen tutuklama süresi iki kat olarak uygulanır' şeklindeki düzenlemenin ölçüsüz olduğu gerekçesiyle iptal etmesinin yerinde bir karar olduğunu ifade etti. Gülşen, “Yüksek mahkeme, iptal kararının daha sonra yasal boşluk doğurmaması açısından gerekçeli karar yayımlandıktan 1 yıl sonra yürürlüğe gireceğini açıkladı. Böylece TBMM’ye, 1 yıl içinde bu suçlar açısından 5-10 yıl arasında yeni bir uzun tutukluluk süresinin belirlenmesine imkan tanındı.” diye konuştu.

5 yılı aşan tutukluluk süresine dikkat edilmesi gerektiğine dikkat eden Gülşen, şunları kaydetti: “Ergenekon, Balyoz ve KCK ana davası gibi davalar açısından bağımsız olan yerel mahkemelerin tutuklamaya devam etme veya son verme konusunda somut olayın özelliklerine göre değerlendirme yetkisi bulunuyor. 10 yıllık tutukluluk süresine ilişkin düzenlemeyi ölçülülük ilkesine aykırı bularak iptal etmek suretiyle yasama organına mesaj veren Anayasa Mahkemesi, henüz gerekçesini açıklamamakla ve bu iptal kararının yürürlüğünü bir yıl sonrasına bırakmakla birlikte, bu tür suç sanıkları hakkında 5 yılı aşan tutukluluk süreleri konusunda hakimler tarafından daha dikkatli olunması gerektiğine örtülü bir şekilde işaret etmiş olmaktadır.”