Başkan Demir 'Bir kısım ilçelerimizde elverişsiz binalarda yargılama yapılıyor'

Törene Kastamonu Barosu Başkanı Özgür Demir ve yönetim kurulu ile avukatlar ve Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu katıldı.

Törende konuşan Kastamonu Barosu Başkanı Özgür Demir; “1987 yılında Türkiye Barolar Birliği’nin Tekirdağ Genel Kurulu’nda 5 Nisan, “Avukatlar Günü” olarak kabul edilmiş ve o günden bu yana, tüm barolarımız tarafından, her yıl 5 Nisan, “Avukatlar Günü” olarak çeşitli etkinliklerle kutlanmaya başlanmıştır. Geçmişten günümüze yurt ve meslek sorunlarına duyarlılığı yanında Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları tarafından kurulan Cumhuriyetin kazanımlarından da hiç ödün vermeyen Kastamonu Baromuz da her yıl “Avukatlar Günü”nü coşkuyla kutlamaktadır” dedi.

“Avukatlık mesleği zor günler geçirmekte”

Demir; “Bu 5 Nisan’da da yargıya olan güvenin gitgide azaldığı arızî bir süreci yaşamaya devam ediyoruz. Ülkemizdeki özverili ve sağduyulu hukukçular sayesinde bu geçici durumun en az hasarla atlatılacağına inancım tamdır. Halkın adalete inanmasının en kesin delili niteliğindeki avukatlık mesleği de zor günler geçirmekte. Bunu hep birlikte aşmak adına mesleğin itibarını yükseltmek, her birimizin görevi. Halk nezdindeki avukat algısının olması gereken noktaya gelmesi için tüm meslektaşlarımızın gayreti gereklidir. Bu bağlamda Baroya düşen görevlerin de bilincindeyiz. Diğer taraftan avukatın, yargının kurucu unsuru olduğu gerçeğinden; yargıdaki tamamlayıcılık değil, olmazsa olmazlık anlaşılmalıdır.”

“Avukatlara, kanunun verdiği yetkiler kullandırılmalıdır”

Başkan Demir; “Bizler, zaman zaman savunmayı savunmak durumunda kalmaktayız. Tüm yargı organlarında, avukatın üstlendiği sorumluluğun halkın haklarının savunulması çerçevesinde değerlendirilmesi gereklidir. Avukatın halkın yanındaki bir kamu görevlisi olduğu, hiçbir merci tarafından gözden kaçırılmamalı, avukatlara gerek avukatlık kanununun gerekse diğer mevzuatın tanıdığı yetkilerin kullandırılmasına azami ihtimam gösterilmelidir. Sorumlulukları bağlamında kamu görevlisi olarak addedilen avukatın yetkileri bakımından kısıtlamalara tabi tutulması, tezat oluşturmakta haklar dengesinde avukatlarca temsil edilen kişiler aleyhine sonuçlar doğurmaktadır. Ulaşılmak istenen hukuk devleti ideasına avukatsız erişilemeyeceği bilinen bir gerçektir.”

“Bağımsız savunma, bağımsız yargının kurucu unsurlarındandır”, “Bağımsız savunma olmaksızın güçlü ve bağımsız bir yargıdan asla söz edilemez”, “Adil yargılanma hakkının olmazsa olmaz koşulu bağımsız savunmadır” diyen Demir; “Bu başlıklar mesleğimizin öneminin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacağı kanısındayım” dedi.

Başkan Demir sözlerine şöyle devam etti:

“Tüm bunların gerçekleşmesi için de savunmanın, avukatların, baroların bağımsızlığı ile yargılamada avukatların rolüne ait temel prensipleri ihtiva eden Havana Kuralları’nın 16.maddesi gereği; ‘Yönetimler, avukatların hiçbir baskı, engelleme, taciz veya yolsuz bir müdahaleyle karşılaşmadan, her türlü mesleki faaliyeti yerine getirmelerini’ sağlar.”

“Bir kısım ilçelerimizde elverişsiz binalarda yargılama yapılıyor”

Demir; “Ayrıca adliyelerimizin fiziksel koşullarının iyileştirilmesi ve hâkim ve savcıların nicelik ve niteliğinin artırılması da mesleğimizin en temel beklentilerindendir. Yeri gelmişken belirtilmelidir ki avukatlar; kendi beklentilerini değil, temsil ettikleri halkın beklentilerini dile getirir ve savunurlar. Adliyesi bulunan bir kısım ilçelerimizde son derece elverişsiz binalarda yargılama faaliyeti sürdürülmektedir. Yine hâkim ve savcı açığının kapatılmaya çalışıldığı dönemde göreve gelen bir kısım yargı mensuplarının yeterli donanımı kazanmadan yargılama faaliyetine katıldıkları ve bunun da ciddi hak kayıplarına sebebiyet verdiği bilinen bir gerçektir. Yargının incinmiş halinin daha fazla hak kaybına neden olmadan sona ermesini ve içinde bulunulan süreçten güçlenerek çıkmasını temenni ediyorum.”