'Batı Karadeniz'de kısa vadede deprem beklemiyoruz'

DÜ Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ali Ateş "(Düzce fayı) Birikmiş bir potansiyel enerji var. Bu enerji belli bir zaman sonra boşalacak. Bundan sonra deprem olacaksa bu bölgede doğuya doğru kayacaktır, Bolu Dağı Tüneli çıkışındaki bölgeye kayacaktır. Bundan sonraki depremleri o tarafta bekliyoruz" dedi.

  • 1149
'Batı Karadeniz'de kısa vadede deprem beklemiyoruz'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Düzce Üniversitesi (DÜ) Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ali Ateş, Batı Karadeniz'de kısa vadede deprem beklemediklerini belirterek, "Bundan sonra deprem olacaksa bu bölgede doğuya doğru kayacaktır, Bolu Dağı Tüneli çıkışındaki bölgeye kayacaktır. Bundan sonraki depremleri o tarafta bekliyoruz." dedi.

DÜ'de 2 yıl önce kurulan merkezin müdürü Ateş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yaşanan büyük depremlerin Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda gerçekleştiğini söyledi.

Ateş, bu fay hattında yaşanan depremlerin de batıdan doğuya doğru seyrettiğini kaydetti.

Deprem araştırmaları alanında 12 yıldır çalışma yaptığını, merkezin ise Batı Karadeniz özelinde çalışarak tüm Türkiye'ye hizmet verdiğini anlatan Ateş, "Bu bölgeden Kuzey Anadolu Fay Hattı geçmektedir. Bu hat, Marmara açıklarından başlayıp Van'dan İran'a uzanır, geniş ve uzun bir hattır. Arada parçacıklar vardır, bir bütün içerisinde bazı noktalara ayrılır, ana hat üzerindedir. Türkiye'deki depremlerin çoğunluğu da bu hat üzerinde meydana gelmektedir." diye konuştu.

Batı Karadeniz'in de aktif bir bölgenin üzerinde olduğuna dikkati çeken Ateş, şöyle devam etti:

"İbn-i Haldun'un dediği gibi 'Coğrafya kaderdir.' Maalesef bu bölge, dünyanın en aktif kuşağı üzerindedir. Genelde Türkiye'de oluşan depremlerin çoğunluğu Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda olmuştur. 1967'de Adapazarı ve Akyazı depremi, 1944'te Burdur depremi, 1957'de Abant depremi, 1944'te Gerede depremi, 1944 ve 1999'da Düzce depremi, 1943'te Adapazarı-Hendek depremi olmuş. Demek ki bu bölge deprem etkisinde olan bir bölgedir. Bunun sebebi de bölgenin tektonik yapısıdır. Bu hareketlilik devam edecektir."

"Fay hattında hareketlilik devam ediyor"

Fay hattında hareketliliğin devam ettiğini dile getiren Ateş, "Bölgede hareketlilik devam ettiği sürece bu sarsıntı ve depremleri yaşayacağız. Bazen merkezimizde, bazen sağ ve solumuzda olacak ama hep bu bölgede olacak. Şöyle bir şey düşünülmesin; 'Bir yerde deprem oldu, bitti. Bir daha oraya deprem gelmeyecek.' Bu izlenim çok yanlış. Bir yerde deprem olmuşsa o bölgede kesinlikle bir daha deprem olacaktır. Bunun bir dönüşüm periyodu var. Bu enerji biriktiği zaman o bölgede aynı şekilde deprem olacaktır." ifadelerini kullandı.

Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Düzce kesiminde çatallaştığının izlendiğini aktaran Ateş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"12 Kasım 1999 depremi, Düzce fay hattı üzerinde oluştu. Dolayısıyla bu fay hattının uzunluğu önemli bir belirleyicidir. Bu fay, takriben 70 kilometre uzunluğundadır. Bir önceki depremde 35-40 kilometre uzunluğundaki parçası kırıldı. Demek ki tek parçadan oluşmuyor, bundan sonraki parçada birikmiş bir potansiyel enerji var. Bu enerji belli bir zaman sonra boşalacak, boşalmak zorunda. Bunun sürecini bilmiyoruz ancak şunu biliyoruz; bundan sonra deprem olacaksa bu bölgede doğuya doğru kayacaktır, yani Bolu kesimine doğru kayıp o civarda olacaktır, Bolu Dağı Tüneli çıkışındaki bölgeye kayacaktır. Bundan sonraki depremleri o tarafta bekliyoruz. Orada birikmiş bir enerji var. Kısa vadede bir enerji boşalması olacağını düşünmüyorum ama olursa hazır olan, birikmiş olan enerji doğuya doğru kayacaktır."

"Kurallara uymalıyız"

Doç. Dr. Ali Ateş, insanların depremle yaşamayı öğrenmesi gerektiğini vurgulayarak, "Problemden kaçmak çözüm değil, deprem bilincinin oluşması, deprem eğitimlerinin alınması, güvenliğin önce evden başlaması lazım. Mühendislik hizmeti almış, yönetmeliğe ve projesi depreme uygun yapılmış binalar gibi kurallara uymalıyız. Depremle yaşamayı ve depreme dayanıklı yapılar tasarlamayı öğrenmemiz ve bu işi sürdürmemiz lazım." şeklinde konuştu.