KATSO Başkanı Arslan'dan özeleştiri!

Kastamonu Ticaret Odası Başkanı Selçuk Arslan, 'Yol haritamızı belirleyemediğimiz için başarılı olamıyoruz' dedi.

  • 1512
KATSO Başkanı Arslan'dan özeleştiri!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Başkan Arslan, Kastamonu’nun gelişmesinin önündeki en büyük engelin orta ve uzun vadeli yol haritasının oluşturulamaması olduğunu ifade ederek neyin ne zaman ne şekilde yapılacağının plan dahilinde ortaya konamamasından dolayı yapılan tüm çalışmalardan beklenen başarının sağlanamadığını ve bu sebeple de Kastamonu’nun gelişmesinin her geçen gün biraz daha geciktiğini kaydetti.

Kastamonu’nun ticaret hayatını elinde bulunduran ve patronlar kulübü olarak nitelendirilen Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Selçuk Arslan özeleştiri vurgusu yaptı. Herkesin Kastamonu’nun gelişmesi noktasında çaba gösterdiğini, ancak çabaların çoğu zaman söylemlerden öte gidemediğini ifade eden Arslan, yapılamayan özeleştiri nedeniyle gelişmenin her geçen gün biraz daha geciktiğini vurguladı.

Forbes Dergisi tarafından yayınlanan Yaşanabilir Kentler Sıralaması’nda Kastamonu’nun 50’nci basamakta yer almasının üzücü bir durum olduğunu, bu tablonun değişmesi gerektiğine vurgu yapan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Selçuk Arslan, Kastamonu’nun yaşadığı tüm sorunların temelinde çizilmiş bir yol haritası olmamasından kaynaklandığını belirtti.

“BELLİ BİR PLAN ÇERÇEVESİNDE HAREKET ETMEDİĞİMİZ İÇİN YAPTIĞIMIZ ÇALIŞMALAR TAM OLARAK GÜN YÜZÜNE ÇIKMIYOR”
Türkiye’de her ilin devletten önemli bir pay aldığını, Kastamonu’nun da diğer iller ile kıyaslanmayacak şekilde verilen paya ortak olduğunu aktaran Selçuk Arslan: “Kastamonu olarak bir yol haritamız yok. Neyi, ne zaman, ne şekilde yapacağımızı bilemiyoruz. Belli bir plan çerçevesinde hareket etmediğimiz için yaptığımız çalışmalar tam olarak gün yüzüne çıkmıyor. Eleştiriden ziyade özeleştiri yapsak daha güzel olur. Kastamonu’nun ileri gelenleri, sivil toplum kuruluşları, milletvekilleri ve yerel yöneticiler bir araya gelerek yol haritasını oluşturmalıyız. Çizeceğimiz yol haritası çerçevesinde çalışmalarımızı yoğunlaştırmamız gerekiyor. Nereden nasıl yol alacağız? Neye ağırlık vereceğiz? Bir kısım sanayi derken bir kısım turizm diyorsa ya da diğer kısım ulaşım diyorsa ortaya bir sonuç çıkaramayız. Son 10 yılda 8’e yakın vali değişikliği yaşadık. Bunu kötü anlamda söylemiyorum. Her valinin belli bir bakış açısı var. Bazısı alt yapı derken bazısı turizm diyor, bazısı ise sanayi diyor. Bazısı ise direk tarım ve hayvancılık diyor. Bursa Organize Sanayi Bölgesi 1961 yılında açılmış. Biz organize sanayi bölgesini yeni açıyoruz. Bursa tercih yapmış. Tercihini sanayiden yana kullanmış. Yani bizim de tercihimizi bir noktada kullanmamız gerekiyor. Eğer önceliğimiz turizm ise 5 sene turizm ile yatıp kalkacağız ancak bir yandan da sanayiyi unutmayacağız. Sanayi ise sanayi diyeceğiz, tarımsa tarım, hayvancılık ise hayvancılık diyeceğiz. Hepsini aynı anda diyorsak başarılı olmamızı kimse beklemesin. Rotamızı tek alan üzerinde yoğunlaştırıp o rota üzerinden çalışalım. Türkiye’de birçok il artık sistemini tek rota üzerine kuruyor” dedi.

“HAMMADDENİN KASTAMONU’DA OLMASI BAŞLI BAŞINA HİÇBİR ŞEY İFADE ETMİYOR”
Kastamonu’ya ağır sanayinin gelmeyeceğini, geri kalmışlığın devletten para alarak düzeltilemeyeceğini ifade eden Arslan: “Devlet bize para vermeyecek. Teşvik derken akla sadece para geliyor. Teşvik demek para demek değildir. Çağrı merkezini hayata geçirsek en az 500 kişilik istihdam alanını hayata geçirmiş oluruz. Çağrı merkezinin haricinde Mahalli İdareler Merkezi, Daday Ballıdağ gibi atıl durumda bulunan yatırımlarımızı hayata geçirebilmeliyiz. Mahalli İdareler Merkezi’nin elinde bir arazi var, kendisi de kullanmıyor, kimseye de yar etmiyor. Neredeyse çürümeye terk etmişiz. Biraz da sorunu kendimizde arayalım. Eğer belli sorunları çözmede yetersiz kalıyorsak sorunları çözecek kişilerin belli noktalara gelmesini de istemeliyiz. Bunu alışkanlık haline getirmeliyiz. Orman ürünleri konusunda övünüyoruz, 3 entegre ağaç fabrikamız var ancak mobilya fabrikalarının dikkatini Kastamonu’ya çekemiyoruz. Biz ağacı 3 liraya Kayseri’ye, İnegöl’e, Siteler’e satıyoruz lakin onlar ağacı işleyip 13 liraya bize geri satıyor. Bunun nedeni ise yan sanayimizin gelişmemiş olduğudur. Yan sanayi olmadıktan sonra hammaddeyi tek başına sanayici ne yapsın? Mobilyacı fabrika kuracaksa yaycısını, süngercisini, kumaşçısını yanında görmek ister. Hammaddenin Kastamonu’da olması başlı başına hiçbir şey ifade etmiyor.  Sanayi ruhunu oluşturmak kolay değil. Biz unutmuşuz sanayi ruhunu 1950’den sonra terk etmişiz. Kastamonu’dan il dışına giden her nakliyede ben çok üzülüyorum. Bu noktalara verilecek teşvikler hem doğrudan hem de dolaylı olarak istihdama ve ekonomiye katkı sağlayacaktır. Yatırımcılara istediği noktadan teşvik vermeliyiz. Eğer 5’nci bölgeden yararlanmak istiyorsa 52nci bölgeden, 6’ncı bölgeden yararlanmak istiyorsa 6’ncı bölgeden yararlandırmalıyız. Bu kolaylıkları sağladıktan sonra yatırımcının da önünü açacak çalışmaları da yapmamız gerekiyor. Ulaşım ve alt yapı sorunlarını çözdüğümüz zaman belli yatırımcıyı çekmemiz daha kolay olur. Havaalanı, liman, demir yolu, ulaşım ve alt yapıdaki sorunları ciddi manada çözemezsek göçü de önleyemeyiz. Kaybettiğimiz noktalardan bir tanesi de budur. 50 mühendisimiz var ancak istihdam ettirecek alan bulamıyorsak göç konusunda da şikâyet etmemiz gerekiyor. Hem ek istihdam alanları hem de diğer sözü verilip de yerine getirilmeyen yatırımlaır hayata geçirmek için herkesle beraber çalışma yürütmeliyiz. Tekrardan söylemek gerekirse çağrı merkezi olsun, istinaf mahkemeleri olsun, atıl durumda hala bekleyen sağlık kurumları olsun bunlar kısa vadede Kastamonu için önemli çalışmalar olur ve ciddi bir istihdam kapısı oluşturur. O kadar çalışma yürütmemize rağmen bu konularda sonuç alamadık. Bilmiyorum bunların olması için direkt emir mi verilmesi mi gerekiyor?” diye konuştu.

“HERKES MASA BAŞI İŞ SAHİBİ OLMANIN HAYALİNİ KURUYOR”
Organize Sanayi Bölgesi’nin genişletilmesi ile ilgili çalışmalarda son noktaya kadar gelindiğini, uzun uğraşlar sonucunda hükümet programına aldırıldığına işaret eden Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Selçuk Arslan: “45 milyon TL civarında bir kaynak aktarımı sağlandı.  Bundan sonraki görevimiz yatırımcı bulmaktır. Ama Kastamonu’ya yatırımcı gelmemesinin başka sebebi de alanların yetersiz olmasıdır. 5-10 dönüm arazilere sanayici gelmiyor.  Alanlar küçük olduğu için sanayici yapmak istediği tesisi yapamıyor ve bu yüzden başka illere yöneliyor. Gelecek olan sanayiciye istediğini verebilirsek daha iyi tesislerin kazandırılmasını sağlayabiliriz. Lakin gelecek olan sanayici örneğin 300 dönüm araziyi bizden talep ediyor biz de 30 dönüm yer gösteriyorsak gelmediği için şikayet etmememiz gerekiyor. Bunun pek çok örneği var. Yavaş da olsa sanayiciyi çekmeye çalışacağız ancak çeker de yerimizin, alt yapımızın hazır olması gerekiyor.  Alt yapı çalışmalarının en önemli noktası ara eleman sorunudur. Aileler çocuklarını meslek okullarına göndermekten imtina ediyor. Herkes masa başı iş sahibi olmanın hayalini kuruyor. Örneğin hastanenin temizlik işlerini yapılması için 40 kişi alınacağı duyurulup 4 bin kişi bu iş için başvuruyorsa oturup düşünmemiz gerekiyor. Özel sektöre karşı ön yargımız var. Boş oturuyoruz ancak çalışmaktan geri duruyoruz. Tulum giydirip iş yaptırmak çok zor. Bu algıyı kıramıyoruz. Kıramadığımız için de kamu kurumlarına 6 aylığına alınacak 50-100 kişi için kuyruk oluşturuyoruz. İlimize, memleketimize ve ülkemize yazık oluyor” açıklamasında bulundu.

Kazım BOLAT