"Kudüs, İsrail'in başkenti olarak asla kabul edilemez"

ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etmesi asla kabul edilemez ve alınan bu karar mukaddesatımızın sırtına inmek üzere kaldırılmış bir hançerdir. Zira Kudüs'ün statüsüyle ilgili bağlayıcı nitelikli Birleşmiş Milletler kararları bulunmakta ve muhatap ülkelerce de bilinmektedir. Kudüs, İslam dünyasının kutsal cevheri, üç dinin uyum içinde barındığı kadim bir şehirdir.

Kudüs ilk kıbledir. Kudüs mirastır. Kudüs İslamındır.

Bu kapsamda İslam ülkeleri Türkiye'nin öncü, önemli, örnek girişimini, güçlü iradesini dürüstçe sahiplenmeli, samimiyetle desteklemeli, nitekim Kudüs'ü mahzun ve mahcup edecek her davranıştan kaçınmalıdır. Kudüs, İslam dünyasının göz bebeği, haklı davası, meşru sancağı, gaspı ve rehni imkânsız manevi tacıdır. Unutulmasın ki, İsrail ve Filistin arasında adil, kalıcı, dengeli, tarihi ve manevi haklara riayet eden bir barış gerçekleşmeden insanlık huzur ve selamete ulaşamayacaktır. Ayrıca "Haçlı Savaşlarının son faslının devam eden etkilerini kırmak ve silmek, Ayasofya'yı kışkırtma aracı vesilesi olmaktan çıkarmak ve Fatih'in ruhunu şad etmek için, derhal Ayasofya ibadete açılmalıdır."

Ayasofya'yı kapalı tutmak, bu toprağın üstündeki ve altındaki milyarlarca Müslüman Türk'ün semaları tutuşturan lanetine hedef olmaktır. Artık zamanı gelmiştir. İslam İşbirliği Teşkilatına Üye olan Ülkeler "Kudüs başkentli Filistin Devletini tanımalı ve Ayasofya'da ilk cuma namazı birlikte kılınarak Ayasofya sonsuza dek ibadete açılmalıdır."

Zira bu ABD'nin ortaya koymuş olduğu Kudüs komplosuna verilebilecek en güzel cevaptır ve tarih bunu emretmektedir."