"Tarım ve Orman Bakanı istifa etmelidir"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kastamonu İl Başkanı Hikmet Erbilgin "Soğuk zincir olmadığını bilerek Kastamonu'da aşıların zayi olmasına seyirci kalan, yurda sokulmaması gereken ırkları ve hatta hastalık taşıyanları karantina sürelerini gözetmeden köylerimize dağıtan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemir'in istifa etmesini bekliyoruz" dedi.

  • 1204
&quotTarım ve Orman Bakanı istifa etmelidir"
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Erbilgin; Türkiye ve Kastamonu’nun yönetilemediğini 30 Eylül 2019 tarihinde yaptığımız açıklamamızda dile getirmiş, hayvancılık alanında ilimizdeki skandalı vatandaşlarımıza duyurmuştuk.

Hayvan hastalıklarıyla mücadele için Tarım ve Orman Bakanlığı’nca satın alınan aşıların soğuk zincir altyapısının yetersizliği nedeniyle zayi olduğu 10 ilden birinin Kastamonu olduğunu, 10 ilde 368 bin 761, sadece Kastamonu’da ise 74 bin 956 doz aşının zayi olduğunu ayrıca yurda sokulmasına izin verilmeyen Sarole, Brangus ve Aubrac ırklarının ithal ettiğini, sığır tüberkülozu ve koyun keçi vebası hastalığı çıkan bu hayvanların ise Genç Çiftçi Projesi kapsamında aralarında Kastamonu’nun da bulunduğu 10 ile dağıtıldığını kamuoyuyla paylaşmış, iddialarımıza kanıt olarak da Sayıştay’ın 2018 yılı denetim raporunu göstermiştik.

Bir tarafta büyük bir israfı, bir tarafta tüm Kastamonu’nun sağlığını tehdit eden böylesi önemli bir hatanın sorumlularının hesap vermesini talep etmemiz üzerinden tam 10 gün geçti. Gelinen noktada Tarım ve Orman İl Müdürü Osman Yaman’ın Tarım ve Orman Bakanlığı emrine alındığını öğrenmiş bulunuyoruz. Soğuk zincir olmadığını bilerek Kastamonu’da aşıların zayi olmasına seyirci kalan, yurda sokulmaması gereken ırkları ve hatta hastalık taşıyanları karantina sürelerini gözetmeden köylerimize dağıtan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemir’in de istifa etmesini bekliyor ve talep ediyoruz.

Bu büyük israf ve bu büyük kötülüğün Kastamonu’ya yapıldığını kamuoyuyla paylaşmamızın üzerinden 10 gün geçmesine rağmen bu süre zarfında ne Ziraat Odası, ne Veteriner Hekimler Odası, ne Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, ne de diğer sivil toplum kuruluşları ile meslek örgütlerinden bir açıklama gelmedi.

Şehrimizin tüm dinamikleri başta olmak üzere Kastamonu’nun topyekûn ayağa kalkması gereken böylesi önemli bir konuda Cumhuriyet Halk Partisi dışında tek bir açıklama yapılmamış, tek bir söz söylenmemiş olması üzücüdür, üzücü olduğu kadar da endişe vericidir.

Bedeli vergilerimizden karşılanan aşıların zayi edilmesine, zor şartlarda geçimini sürdürmeye çalışan köylümüze hastalıklı hayvanlar dağıtılarak Kastamonu hayvancılığının adeta dinamitlenmiş olmasına tepki vermemek, ses çıkarmamak kabul edilemez, hiçbir şekilde izah edilemez.

Partimizin bu soruna gösterdiği duyarlılık Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de gündeme getirilmiştir. Kastamonu’nun her sorununu Meclis’e taşıma gayretiyle çalışan Milletvekilimiz Sn. Hasan Baltacı 4 Ekim Perşembe günü Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye verdiği soru önergesiyle konuyu Meclis’e taşımıştır. Aynı şekilde Tekirdağ Milletvekilimiz Sn. İlhami Özcan’da bu konuda Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli’ye sorular yönelterek cevaplamasını istemiştir.

Milletvekilimiz Hasan Baltacı önergesinde Bakan Pakdemirli’den Genç Çiftçi Projesi kapsamında Kastamonu’da 2018 yılında toplamda kaç büyükbaş hayvan dağıtıldığını ve dağıtım yapılan köyleri açıklamasını istemiştir.

Milletvekilimiz Hasan Baltacı, Genç Çiftçi Projesi kapsamında dağıtılan ve daha sonra istenen teknik ve sağlık şartlarını taşımadığı anlaşılan büyükbaş hayvanların akıbetini de Bakan Pakdemirli’ye sormuştur. Yine Milletvekilimiz Baltacı verdiği soru önergesiyle zayi olan aşıların Türk lirası cinsinden değeri ve sorumlular hakkında hukuki ya da idari işlem başlatılıp başlatılmadığına da cevap istemiştir.

Biz bu konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Kastamonu’nun çıkarları söz konusuysa bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sözümüzü söylemekten geri durmayacağız.

Bu bağlamda şehrimiz için önemli diğer bir husus hepimizi kaygılandıran ve basına yansıyan Organize Sanayi Bölgesi’nde yaşananlar ve OSB yönetim kurulu başkanının istifa haberi olmuştur. Kamuoyuna yansıyanın sağlıklı bir noktaya gelmesi umuduyla takibimizi sürdürdük ancak OSB’de sağduyu yerine cami açılışının bile krize dönüştüğü bir süreç yaşandığı tüm Kastamonu tarafından görülmüştür.
OSB yönetimi içindeki tartışmaların Jandarma’ya intikal edecek kadar büyümesi, OSB’deki firma sahipleri başta olmak üzere yatırımcıyı tedirgin etmeye yetmiştir. Özellikle OSB başkanı ve bir yönetici arasında silahların çekildiğine, jandarmanın olay yerine geldiğine ve tutanak tutulduğuna kadar uzanan iddialar kamera kayıtlarıyla açıklığa kavuşturulmalıdır. Kastamonu sanayisi için bu kadar önemli bir kurumun ve onun başkanının böylesi iddialar ile gündeme gelmesi endişe vericidir. Bu iddialar şehrin ekonomisine fayda değil zarar verir. Burada ki kutuplaşmanın bir an önce son bulması kamera kayıtları var ise ilgili mercilerce incelenmesi gereklidir. Bahsi geçen olayın tarafları biran önce görevinden çekilmelidir. Birilerinin şahsi egoları, birilerinin koltuk sevdaları, ne Kastamonu’nun itibarından ne de Kastamonu’ya çakılacak tek çividen önemli değildir."