Yelis "TBMM üyeleri anayasal suç işlemektedir"

BBP'li Yelis "Siyaset kurumu uyum yasalarını çıkartarak anayasal görevini yerine getirmelidir" dedi.

  • 607
Yelis &quotTBMM üyeleri anayasal suç işlemektedir"
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Yelis yazılı basın açıklamasında bulundu.

Yelis; "Anayasa değişikliğinin üzerinden 7 ay geçmesine rağmen, 6 ay içerisinde çıkarılması gereken uyum yasaları çıkarılmayarak TBMM üyeleri anayasal suç işlemektedir.

Siyaset kurumu; demokratik siyasetin yerleşmesi için adımlar atmalı, yapılan Anayasal değişikliği muhalefetinde görüşü alınarak “uyum yasaları” ile demokratik hale getirmelidir.

Siyasetin önünü açmak için, sivil toplum kuruluşlarının önü açılmalı, düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.

Güvenlik ve özgürlükler hassas bir denge üzerinde yürütülmeli ve Hukukun üstünlüğü tesis edilmelidir.

UYUM YASALARI VE “BİZ” OLMAK
Uyum yasaları; yasama, yürütme ve yargı erklerinin, bir birini denetleme ve dengeleme esaslarında büyük önem arz etmektedir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde mündemiç yasama ve yürütme erklerinin birbirinden ayrılması ve her iki erkin halk tarafından doğrudan seçilmesi 16 Nisan referandumu ile sağlanmıştır. Ayrıca seçimle gelen bu iki erk; üçüncü erk olan yargıda, HSK ve Anayasa mahkemesine üye atamalarını da gerçekleştirecektir.

Bu sebeple çıkarılacak uyum yasaları; seçim sonuçlarının içselleştirmesi ve siyasal birlikteliğimizin temin edilmesi açısından, “BİZ” olmamıza ve “BİRLİKTE” hareket etmemize vesile olması noktasında büyük önem taşımaktadır.

“BİZ” olmak; Kavga ve kargaşadan uzak durmak, ortak aklı tesis ederek; Devletimizin bekası ile Milletimizin huzur ve refahı için gayret etmektir.

Siyaset kurumu “BİZ” olmayı başarmalıdır. İktidarıyla, muhalefetiyle Meclis içi ve meclis dışı partileriyle, Milli mutabakat sağlanmalıdır.

Demokrasimizin yerleşmesi, hukukun üstünlüğü ve Milli birliğimizin temini için; çıkarılacak uyum yasaları hayati derecede önem arz etmektedir.

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ VE 16 NİSAN REFERANDUMU
15 Temmuz da halkın Meclisine ve iradesine yapılan saldırıya karşı çıkması ile ülkesine ve demokrasiye sahip çıkma ruhu; geri dönüşü olmayan tarihsel bir aşamadır.

Ortak iradenin bu ülkede eşit ve özgür olarak yaşamayı hayal eden sivil toplum aracılığıyla tahakkuk ettirdiği emsalsiz bir aşamadır bu…

16 Nisan 2017 referandumu ile Meclis bünyesinde mündemiç, Yasama ile Yürütme tamamen birbirinden ayrılarak; Yüce Meclis sadece yasama görevini üstlenip, Yürütme de kurulacak ikinci bir sandıkla seçilecek Cumhurbaşkanlığına devredilecektir.

Cumhuriyetin ilanıyla, kısmen yetkilerini Cumhurbaşkanına devreden Meclis; 1980 askeri darbesiyle Cumhurbaşkanının yetkilerini genişletmiş ve en son 16 Nisanda yapılan referandum ile Cumhurbaşkanlığı hükümet etme sistemiyle, Yasama ve Yürütme tamamen birbirinden ayrılmıştır.

İki ayrı sandıkla halkın iradesine başvurarak, bu iki erkin seçimi yapılacaktır.

UYUM YASALARI İLE, MEVCUT ANTİDEMOKRATİK SİSTEM DEĞİŞTİRİLMELİDİR.
Milli iradenin en önemli temsil makamı olan ve halkın kendi kaderini tayin etme noktasında ki en önemli karargahı ve milli egemenliğin tecelligahı olan TBMM’nin teşekkülünde; “Temsilde adalet” ilkesinin tam manası ile sağlanması hususunda hiçbir engel kalmamıştır.

Büyük Birlik Partisi olarak, ilkesel anlamda kuvvetler ayrılığı ve kuvvetlerin birbirlerini denetleyebileceği, denge ve denetim sisteminin tam olarak işletileceği bir sistemden yanayız.

16 Nisan 2017 tarihinde bizimde desteklediğimiz anayasa paketinin kabul edilmesiyle birlikte, anayasa zemininde yukarıdaki ilkeler açısından önemli adımlar atılmış durumdadır.

Fakat yapılan bu anayasa değişikliğinin, gerçek manada siyasi hayatımıza yansıyabilmesi için seçim kanunu ve siyasi partiler kanunlarında da köklü ve önemli değişikliklere ihtiyaç bulunmaktadır.

Mevcut seçim sistemi ve siyasi partiler yasasıyla demokrasinin yerleşmesini beklemek hayal olur.

Bu sistemde lider sultalarına mahkum olur, meşveretin yerine, bir kişinin söylediğini 'koro' halinde söyleyen siyasi parti yapılarına ve tek adam yönetimlerine şahit oluruz.

Demokrasi ve adalet bir gün herkesin ihtiyaç duyacağı değerlerdir.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin yapması gereken, demokrasinin ve hukukun ülke yönetimine yansımasını sağlayacak gerekli yasal düzenlemeleri ivedilikle çıkarmaktır.

UYUM YASALARI KAPSAMINDA YAPILACAK KANUN DEĞİŞİKLİKLERİ İLE İLGİLİ TEKLİFLERİMİZ

A-SİYASİ PARTİLER KANUNU VE SEÇİM SİSTEMİ İLE İLGİLİ TEKLİFLERİMİZ

1- Seçim barajları kaldırılmalıdır.
2- Partiler arası seçim işbirliği-ittifakı yasal hale getirilmelidir.
3- Seçime birlikte katılmaya karar veren partiler anlaştıkları ortak bir liste üzerinde karar kılıp, ittifaktaki her partinin de amblemi seçim pusulasında yer alacak şekilde tek liste ile seçime girilebilmelidir.
Ayrıca, bu ittifaklara isim verilmesine de müsaade edilmelidir.
4- Mevcut sistem yerine 600 milletvekilinin 500 tanesi “daraltılmış bölge sistemi” (bu sistemde bir seçim bölgesinde en fazla 6 milletvekili seçilebilmektedir) ile seçilmeli ve bu yolla seçilecek milletvekilleri siyasi partilerce “ön seçimle” belirlenmelidir.
100 milletvekili ise; Türkiye milletvekili olarak seçilmeli ve bunlarda partilerce merkez yoklaması ile belirlenmelidir.
5- Seçim dönemlerinde propaganda imkanları adil hale getirilmelidir.
Siyasi partilere yapılan hazine ve seçim yardımı ya tamamen kaldırılmalı ya da anayasanın eşitlik ilkesi ve hakça tanımına uygun olarak yeniden düzenlenmelidir.
6- Kürsü dokunulmazlığı haricinde Milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılmalıdır.
7- Parti içi demokrasinin sağlanması ile ilgili düzenlemeler yapılmalı, teşkilat kapatma ve üye kayıtlarının silinmesi zorlaştırılmalıdır. 

B-YARGININ TARAFSIZLIĞI İLE İLGİLİ TEKLİFLERİMİZ

1- Hakimler görev süresi içerisinde görevden alınamaz ve geçici görevlendirme yapılamaz.
2- Tayin ve görev değişikliği hakimin rızası dışında yapılamaz.
3- Aday hakimlerin sınavı ve kabulü adalet bakanlığından HSK’ya devredilmelidir.
Hakim adaylığı mülakat sınavı kaldırılmalı ve sınav kabulü ile ilgili tüm işlemler yargı denetimine açık olmalıdır. 
4- Hakimlerin disiplin suçları ve her türlü suçlardan yargılanmaları, Yargıtay ceza daireleri başkanlığının oluşturacağı kurul tarafından yapılıp, denetlenmelidir.
5- Hakimlerin sicili Adalet bakanlığı yerine, HSK tarafından tutulmalıdır.
6- HSK kararları yargıya açık olmalıdır.”