"Kastamonu agro turizmle kazanır"

Pandemi sonrası seyahat eden insan sayısı azalacağını ancak kişi başına düşen harcama payının artacağını belirten Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, Kastamonu’nun agro turizm ile pazar payını yükseltebileceğini vurguladı.

Turizm alanında yüksek ihtisas sahibi olan Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, İstamonu TV’de yayınlanan Gönül Coğrafyası programında Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Karadeniz’e üniversitenin faaliyetleri ve turizm alanında bilgiler aktardı.

Aslen Dadaylı olan Rektör Kurtuluş Karamustafa, Kastamonu’nun deniz turizminin yanı sıra sağlık, kültür, kış turizmleriyle ön plana çıkabilecek potansiyeli bulunduğunu kaydederken, kentin ekolojik tarım turizmi agro turizme en uygun alanlardan olduğunu, bu konuda yapılacak çalışmalardan yüksek verim alınabileceğini bildirdi.

Türkiye’nin en genç üniversiteleri arasında yer alan Kayseri Üniversitesinin 2018 yılında kurulduğunu anımsatan Karamustafa, pandemi sürecinde uzaktan eğitim için kendi alt yapılarını kurduklarını ifade etti.

Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa şu açıklamalarda bulundu:

"Kayseri Üniversitesinin 50 yıllık mazisi var"

“Kayseri’de üç devlet, bir tane vakıf üniversitesi bulunuyor. Kayseri Üniversitesi şehrin adını taşıyan tek üniversite. Türkiye’nin ve Kayserinin en köklü eğitim kurumu Erciyes Üniversitesinin kuruluşu 1960’lı yıllara dayanıyor. 1978 yılında kurulan Kayseri Üniversitesinin adı 1982 Anayasasındaki YÖK yasası ile Erciyes Üniversitesi oluyor. 2018 yılında Erciyes Üniversitesi bünyesinden çıkarak yeni bir yapılanma gerçekleşiyor. Kayseri Üniversitesi sıfırdan kurulmuş bir üniversite değil, 50 yıllık mazisi olan Erciyes Üniversitesi’nin tecrübelerini alan bir kurum.”

"Mesleki ve teknik eğitim ön planda"

“Kayseri Üniversitesi mesleki ve teknik eğitim ön planda. Üniversitemizde 4 fakülte, 1 enstitü, 11 meslek yüksekokulu bulunuyor. Sağlıktan tarıma kadar çok farklı yapıda, çok farklı dokuda 7 ayrı ilçede programlarımız var. Merkezde meslek yüksek okulları ile beraber uygulamalı bilimler fakültemiz bulunuyor, ön lisans, lisans ve doktora yapılabiliyor buralarda. İlahiyat fakültemiz ile sosyal ve beşerî bilimler fakültemiz yer alıyor. Mühendislik Mimarlık Tasarım Fakültemizi yeni kuruyoruz.”

"Kendi alt yapımızı kurduk"

“Pandemi ilanında okulların kapanmasıyla YÖK desteği ile hızlı bir şekilde diğer üniversitelerle birlikte uzaktan eğitimi uygulamaya başladık. Pandemi başlamadan önce uzaktan öğretim sistemimizi yeni kurmuştuk. Daha önce Erciyes Üniversitesinin alt yapısını kullanıyorduk. Bu süreçte yeni programlar satın alarak kendi alt yapımızı kurduk. Hocalarımız aracılığıyla ders notlarının paylaşımını gerçekleştirdik. Hızlı bir şekilde uzaktan eğitim sistemine geçtik.”

"Daha fazla çeşitlilik gerekiyor"

“Türkiye şu anda gelen turist sayısında ülkeler arasında 6 ila 8 arasında seyrediyor. Kazanılan para bakımında da 10-14 arasında yer alıyor. Deniz-kum-güneş odaklı her şey dahil arada gruplardan oluşan kitle turları oluştu. Ancak bu türün rekabet  yönü çok zayıf. Daha fazla çeşitlilik gerekiyor. Biz ürünümüzü daha nitelikli hale getirmeliyiz. Diğer tarafta gastronomi, sağlık, kültür, kış turizmleri var. Bunların da önünü açmalıyız.”

"Kastamonu fırsatları değerlendirmeli"

Pandemi sonrası seyahat eden insan sayısı azalacak ama iktisadi bakımdan kişi başına düşen harcama payı artacak. Daha fazla gelir getiren turizm türüne doğru evrileceğiz. Bu dönemde Kastamonu da fırsatları değerlendirebilirse önemli kazanımlar elde edebilir. Kastamonu’ya üç milli parkının bulunması oldukça değer katıyor. Küre Dağları, milli parklar, kanyonlar, kanyonlar ile ilgili yapılan çalışmalar, cam teras, yürüyüş yolları onun yanında yine uzun bir sahil bandı şehre değer katıyor. Devrekani’de bulunan kırımızı benekli alabalık bile başlı başına bir turizm ürünü. Kastamonu’da turizm ile tarımı entegre edebilecek çok güzel yerler var. Kent hayatında yaşayan birisi nasıl salça yapıldığını, nasıl tarhana yapıldığını, kışa nasıl hazırlık yapıldığını merak ediyor. Modernizm öncesine, doğaya bir özlem oluştu. Hayvancılık, tarım, mantar toplama bile turizm ile ilişkilendirilebilir. Girişimci ruhların harekete geçmesi gerekiyor bunun için. Devlet bu konuda çok ciddi girişimlerde bulundu. Yerel kalkınma ajansları kurdu. Girişimciler bu ajanslara projelerini sunabilirler.”