Sütçü: 'Kuraklığın Sebebi Deprem Olmamasıdır'
Kadir Sütçü, Türkiye'de yaşanan kuraklığın sebebinin yeteri kadar deprem meydana gelmemesi olduğunu iddia etti.
KADİR SÜTÇÜ: “TÜRKİYE’DEKİ KURAKLIĞIN SEBEBİ YETERİ KADAR DEPREMİN OLMAMASIDIR”
“BULUTLARDAKİ SU BUHARININ YERE YAĞIŞ OLARAK İNDİKTEN SONRA ATMOSFERDE GÖRÜNEN VE GEZİNEN SÜTÇÜ (DEPREM) BULUTLARININ DAĞILIMI DEPREMLERİN NEREDE, NE KADAR BÜYÜKLÜKTE VE NE ZAMAN OLABİLECEĞİNİ BİZLERE HABER VERİYOR”
Karıncaları inceleyerek deprem tahmininde bulunan emekli bilgisayar öğretmeni Kadir Sütçü, Türkiye’de yaşanan kuraklığın sebebinin yeteri kadar deprem meydana gelmemesi olduğunu iddia etti.
Sütçü, depremlerin atmosfer basıncını etkilediğini belirterek, “Uydudan çekilen hava fotoğraflarındaki görüntüler, yerin atmosfere yaptığı basıncın sayesinde atmosferde meydana gelen değişikliğin görüntülerini veriyor. Depremler öncesinde ve sonrasında atmosfere yapılan basınç ile bulutların oluşumu sağlanıyor. Bulutlardaki su buharının yere yağış olarak indikten sonra atmosferde görünen ve gezinen Sütçü (Deprem) bulutlarının dağılımı depremlerin nerede, ne kadar büyüklükte ve ne zaman olabileceğini bizlere haber veriyor” dedi.
Türkiye’de her ilin iki hava sıcaklık eğrisinin olduğunu belirten Sütçü, bu hava sıcaklık eğrilerinin mevsim normalinde seyreden ve mevsim normali dışında seyreden eğriler olduğunu kaydetti. Kadir Sütçü, “Mevsim normalinde seyreden hava sıcaklık eğrisi, güneş ile ilgili hava sıcaklık eğrisidir. Mevsim normali dışında seyreden hava sıcaklık eğrisi ise deprem ile ilgilidir. Depremlerin (enerji çıkmadan) öncesi ve (enerji çıktıktan) sonrasında atmosfere yaptığı basınç ile fay bölgelerindeki kayaçların uzun süreli gerginlik artışlarına ve kırılma sürecindeki gerginlik değişimlerine bağlı olarak piezoelektrik kaynaklı alan değişim ölçümünü yapıyor” diye konuştu.
Mevsim normali dışındaki hava sıcaklık eğrisinin mevsim normalinde seyreden eğriden çok yükseldiğinde ve çok düştüğünde deprem işareti sayılabileceğini ifade eden Sütçü, şöyle konuştu:
“Türkiye’de kuraklığın sebebi yağış getirecek yeteri kadar depremlerin meydana gelmemesinden kaynaklanıyor. Yağışın meydana gelebilmesi için hava sıcaklığına bağlı etkin şartların oluşması gerekiyor.”
Sütçü, bu etkin şartları ise şöyle açıkladı:
“Yağışın meydana gelebilmesinde sıcaklığa bağlı olarak etkin şartlar gerekiyor. Kış mevsiminde büyüklüğü 3.0-4.0 arasında, ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde büyüklüğü 3.5-4.5 arasında, yaz mevsiminde ise büyüklüğü 4.0-5.0 arasında depremler olması gerekir. Bir de büyük bir deprem sonrası (Van depremi gibi) artçılarının devam etmesi doğal olup, yağış sağlar; aksi taktirde kuraklık olur. Depremler hava sıcaklığını mevsim normalinin üstünde ve altında seyrettirir.”
“Deprem ve yağış arasındaki ilişkilerde istatistik veriler yalan söylemez” diyen Sütçü, “Son 3 yılın 4.0’ün üzerindeki deprem grafiği 2013 yılında kuraklık çektiğimizi göstermektedir. 4.0 üzerinde meydana gelen deprem sayısına baktığımızda 2011 yılı 295, 2012 yılı 266, 2013 yılında ise 186 deprem olduğunu görüyoruz. Sonuç olarak Türkiye’deki meteorolojik kuraklığın sebebi depremlerin yeteri kadar olmamasından kaynaklanmaktadır” diye konuştu.
Dünyada 1643 yılından sonra deprem ile meteorolojik olaylar arasında inceleme, araştırma, gözlem ve deneylerin durma noktasına geldiğini de savunan Kadir Sütçü, yeterli miktarda yağış oluşması için dönemsel olarak belirli büyüklüklerde depremler olması gerektiğini iddia etti.
VEDAT YUNUS İKİZOĞLU (İHA)
