Tadımız Kaçtı

TSE Spor Kulübü Antrenörü Uğur Yılmaz; Antalya’nın Alanya ilçesinde 29 Ocak–03 Şubat 2013 tarihleri arasında Ümitler Türkiye Taekwondo Şampiyonası yapıldı. Şampiyonayı son gününe kadar izledim.70 ilden 1420 sporcu 80 hakem ve gözlemci ve yaklaşık 300 antrenör ve idareciler katıldı. Müsabakalar gece saat 11.00 - 12:00’lere kadar sürdü. Sporcu, antrenör ve özellikle hakemler için yorucu ve yıpratıcı bir turnuva oldu. Bu yoğun katılımın sebebi elbetteki açık turnuva olması. Ben şahsen bu açık turnuva işine karşıyım. Büyük iller kendi aralarında ve diğer illerde Doğu ve Batı grubu olarak seçmelerden geçerek bu tür büyük şampiyonalara katılabilmeli.

Değerli okurlarım, Bir organizasyonun kalitesi kalabalık olması ile ölçülmez.

Nitelikli ve deneyimli insanların katılımları ile ölçülür.

Çünkü o zaman herkes yaptığı işten zevk alır ve Federasyonun Teknik Kurullarıda daha sağlıklı seçim yapma imkânına sahip olurlar.

Türkiye Şampiyonaları Milli Takım seçme niteliği taşıyan ve ağır temposu olan bir organizasyondur.

Türkiye Şampiyonasına her sporcu elini kolunu sallayarak girmemeli, girememeli…

Sporcu kendi bölgesinde iyice tecrübe sahibi olduktan sonra ve belirli elemeleri geçtikten sonra Türkiye Şampiyonalarına katılabilmeli.

Aksi takdirde bunun faturası çok ağır olur.

Sporcuyu kazanalım tecrübe sahibi yapalım derken alacağı ters bir teknik ile spor hayatını daha başlamadan bitirebiliriz.

Türkiye Şampiyonalarına Avrupa ve Dünya klasmanında sporcularda katılıyor.

Daha yeni Siyah kuşak olmuş, hiçbir maç tecrübesi bulunmayan bir sporcunun karşısına uluslararası tecrübe sahibi bir sporcu çıktığı zaman bunun faturası çok ağır oluyor.

İşte en yakın örneği bu maçta yaşandı.

Resmi rakamlara göre 37 sporcu nakavt oldu. Ve birçok sakatlanma hadisesi yaşandı.

Alanya’da bazı antrenör arkadaşlarımla sohbet ederken çok nakavt olayı yaşandığını ve bu duruma çok üzüldüğümü belirtirken duyduklarıma inanamadım.

Bazı antrenör arkadaşlarımız bir ay önce kulüplerinde yaptıkları kuşak sınavında yeni Kırmızı-siyah kuşak verdikleri öğrencilerinide Türkiye Şampiyonasına yarışmacı olarak getirmişler.

Bunları duyunca çok üzüldüm, birazda sinirlenmedim değil… Niye yalan söyleyeyim…

Ben her zaman Türkiye’deki antrenörlerin Dünyanın sayılı antrenörleri olduğunu iddia ederim.

Yinede ediyorum.

Tekrar tekrar antrenör arkadaşlarımı uyarıyorum.

Türkiye Şampiyonaları tecrübe edilecek maçlar değildir.

Sporcularınızı kendi illerinizde veya bölgesel maçlarda denemeniz ve belirli bir tecrübe sahibi olduktan sonra Türkiye şampiyonalarına yarışmacı olarak getirmeniz daha sağlıklı bir seçim olur kanısındayım.

Türkiye Şampiyonalarına kalabalık sporcu kafileleri ile katılıp bu kadar ağır sorumluluk alacağınıza belirli bir sayıda ama riski daha az olan tecrübeli sporcularınızı getirmenizi tavsiye ederim.

Bir diğer eleştireceğim hususta şu; Türkiye şampiyonası yapılırken son dakikada müsabakaların hemen arkasına iki gün seçme konulması.

İnsanlar Türkiye şampiyonasına gelirken iznini, görevlerini veya raporlarını bu müsabaka takvimine göre ayarlayıp gelmişler.

Bu yüzden oradaki birçok antrenör ve idareci arkadaşlarımızın zor durumda kaldıklarına şahit oldum. Herkes elinde telefon ile çalıştıkları kurumlarından ve amirlerinden izin alma telaşına düşmüş bir şekilde çabalayıp duruyorlardı.

Bu tür organizasyonların kararlarını önceden kamuoyuna duyurmanızın daha sağlıklı olacağına inanıyorum.

Bir diğer hususta, daha müsabakaların yorgunluğunu sporcular üzerlerinden atmadan, yaptıkları karşılaşmalardaki sakatlıkları geçmeden hemen arkasından yapacakları seçmeninde ne kadar sağlıklı olacağını artık kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

Önümüzde yine bir Türkiye Şampiyonası var temenni ediyorum ki aynı hadiseler yaşanmaz ve tadımız kaçmaz….

Ugur YILMAZ
TSE Spor Kulubü Antrenörü