Ülkede 2013 yılına kadar doğruları söylüyordum. O yıl Kastamonulu bir siyaset insanıyla bir tartışma yaşadım. Bu tartışmanın iş yerime kadar uzaması canımı çok sıkmıştı. Bu olaydan sonra şahıslar üzerinden eleştiriler yapmama kararı almıştım. Eleştirilerimi genel yapmaya özen gösterdim. Eleştirilere açık olmayanlarında zaten siyaset yapmaması gerektiğini düşünmekeyim. O günlerde benim gibi olanlara muhalefet diyenler 15 Temmuz gibi olaylardan sonra vatanperver demeye başladı. Ülkede yanlışlar doğru, doğrular yanlış olmaya başladı. Ne yazık ki eleştirilere kulaklarını tıkayanlar o günlerde de vardı şimdi de var. Ben yine de doğruları söylemekten bu can bu bedenden çıkmadıkça vazgeçmeyeceğim. Birilerinin gönlü olsun diye doğru bildiklerimi söylemekten vazgeçmeyip, zamanı geldikçe söyleyeceğim. TBMM önünde seçimsiz dört yıldan fazla bir süre var. Buradan ben sadece kadına yapılan şiddet olayını kınamakla kalmayıp, her canlıya yapılan şiddeti kınayacağım. Eski milletvekili olmuş, şimdi olmuş fark etmeden şunları söylemek istiyorum. Milletvekilleri toplumun önder insanlarıdır benim gözümde.
Her gün televizyon kanallarında iki veya üç şiddet olayı anlatan habere rastlamaktayım. Baştan söylediğim gibi canlıya yapılan şiddeti şiddetle kınamaktayım. Ülkedeki cezalar caydırıcı nitelikte değildir. Basında çıkan kadın şiddet haberlerini doğru bulmuyorum. Çünkü gençlerimize kötü yönde örnek olabileceği kanısındayım. Fakat bu haberlerin yapılma sebeplerini düşündüğüm zaman, bu olayları gündemde tutup, yasal düzenlemelerin yapılmasını hızlandırmayı amaçladıkları kanısına vardım.
Seçim dönemlerinde söz verilip yasal düzenlemeleri yapmayanlar bu konuda suçludur kanımca. Şiddet ülkede her yere yayılmaya başladı. Sağlık çalışanlarına, hayvanlarımıza ve kadınlarımıza kadar her yerde şiddet olayları yaşanmaktadır. Yasama olarak canlılara yönelik yapılan şiddet olaylarına caydırıcı ceza uygulanmazsa bu olayların önüne yürütmenin bile geçemeyeceği durumda yaşanabilir. Psikolog değilim ama gündemde böylesine çok kalırsa küçük çocuklara kadar şiddet olayı artabilir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu yetkililerinden bu haberleri gündemden kaldıracak önlemleri almaya davet ediyorum. Bu Türk Gençliği bizimdir. Kötü olaylar bir defa dikkate alınmaz iki defa dikkate alınmaz. Ama sürekli gündemde kalırsa, şu anki cezalarda zaten çok hafif, şiddet uygulayanlar ceza almıyor deyip gençlerimizde şiddet olaylarına özenmiş olurlar ki o zaman ülke için felaketler zincirlemeleri başlar.
Toplumdaki bazı kesimler bu söylediklerimi yanlış anlayacaklar yine. Tekrar ve tekrar söylüyorum her türlü şiddete karşıyım ve şiddetle kınıyorum. Yasama da yasal düzenlemeleri bir an önce yapılmalıdır. Bu işler nasıl olmalı sizce!
