Hafta ortasından Merhaba !
Genelde psikolojik bakış açısı ile yazmayı tercih etsem de, bu kez sosyal bir kazanım olması dileği ile daha halktan daha biz olarak yazacağım...
Eski bir hatıra.. aklıma geldi bu gün. O günün şartlarında doğal karşılamıştım fakat , bu gün hatırladığımda aklımı kaçıracaktım!
Bir toplu taşıma aracı, baba, ilk okula giden oğlu ile oturuyor. Çocugun sırtında çantası.. Öyle sahiplenmiş ki, ya da öyle korkuyor ki, çıkarmayı bile akıl edememiş.. Başka bir adam bindi otobüse, çocugun babası yaşlarında... Babası kızdı çocuğa, kalksana oğlum yer versene!
Be adam! Bir dön bak kendine, sen bu yaşında ahmaklığa düşerken, el kadar çocuk kalkıp yer vermeyi nasıl akıl etsin? Edemez! Heleki ilkokula giden bir çocuk, boyundan büyük çantası ile kilosundan ağır kitapları ile nasıl ayakta durabilir? Duramaz! Eleştireceğine , başını okşa.. gülümse!
Bu çocuk daha uçmayı bilmez , Kendi hayallerine binip uçamazlar, göğe merdiven dayayamazlar
İç dünyaları darmadağındır Ne gülmeyi, ne üzülmeyi, ne ağlamayı, ne sevinmeyi,
yerli yerinde yapamazlar. Çocuktur o çocuk!
“Efendim, biz de çocuk olduk, biz böyle miydik”?
Hayır efendim… Siz çocuk falan olamamışsınız…çocukluğunuzu yaşayamamışsınız bile… Öyle olsaydı, muhatabınız olan çocukların hallerinden anlardınız… Kendinizi kaldırmayın…
Bir Derdi olan sen misin? Sorumluluk taşıyan sen misin? Gel bakalım bu çocukların ne dertleri var? Kocaman gözlerinle göremediğin gerçek aslında ne kadar yakın hadi bakalım.
Kiminin annesi-babası sabahleyin kavga etmiştir,
- Kimi, hasta kardeşini evde bırakıp okula gelmiştir,
- Bazısının cebinde beş kuruş harçlık yoktur,
- Bir kısmı, annesinden-babasından gün aşırı , ruhsal ya da fiziksel şiddet görüyordur,
- Bazısının ayakkabısı patlak, montu yoktur,
- Kimileri de, iki aydır, ayni giysilerle karşınıza gelip ders dinliyordur,
- Bir çoğunun evde, kendilerine ait odası, eşyası, çalışma alanı yoktur.
Buna benzer bir çok sebepten dolayı çocuklar Evde, okulda, sınıfta, sokakta,; duygularını kontrol edemezler, hüzün veya sevinç alanındaki taşkınlıklarını frenleyemezler. Gerek ebeveynleri, gerekse öğretmenleri tarafından kendilerinde oluşturulan; Sevgisizlik, ilgisizlik, güvensizlik, yetersizlik, değersizlik…gibi negatif duygular yüzünden, Kendileri ile dahi nasıl baş edeceklerini bilemiyorlar.Sen işte canın sıkılsa suratına bakılmaz hale geliyorsan , bu çocuk ne yapsın? Yok mu duyguları çocukların? Neye ihtiyacın var dedin mi?
Varsa-yoksa:
- ödevleri yaptın mı…
- Sınava güzel hazırlandın mı…”
- Sus gülme…
- Yeter Ağlama…
- Kızım, gecenin kaçı oldu…hala ödevini bitiremedin…
- Oğlum, hala 2 sayfa yazmışsın…10 sayfa ne zaman bitecek…
- Evladım, öğretmene yarın ne cevap vereceksin, merak ediyorum…
Eğer çocugunu eğitmek istiyorsan, önce kendini eğit! Onun başka akla ihtiyacı yok. Ter örnek aldığı sensing. Iyi ya da kötü tüm hareketleri seni anlatıyor. Sen neysen Çocugun O!
Sevgiyle…