Pınar ÖNALAN

salla şair kalemini...

Pınar ÖNALAN

  • 1160

Şairler saatlerine bakmaz 
Yürekleri saatin izdüşümüdür
Sessizdir yürüyüşleri
Fikirlerine kuvvet, bir konuşunca 
Sallarlar kelimeleriyle dünyayı
Dokuz kere dokuz seksenbir kere
Ellerinde dillenen incecik vuruşlarla
Şaşkına çevirirler zalimleri...!

..

Hissi solmuş, dimağı kurumuş
Göğe bakmak şöyle dursun; 
Yanından geçen ummanları farketmeyecek acizlikle
Yaşamayı sadece nefes alıp vermekten ibaret gören
Karıncanın çalışkanlığından ibret alamamış
O biçare solgun yürekler,kendini baki zanneden kibirliler; 
Şaşırırlar bu güç nereden diye!

..

Şair yeniden şaşkına çevir dünyayı
Bir off ile değil,bir Allah de kaleminle,bin Allah olsun yer de gök de..
Sallasın, zulmü ebedi yaşatacağını zanneden zalimleri
Yedikere yedi hemde kırkdokuz kere...

..

Anlat şair anlat,
Dünyanın mavi endamını anlat,bin sır düşsün niyetine
Öyle güzel kahveler pişir ki kelimelerinle
En huysuz, en titiz,en hasta kadın bile
Zigon bir sehba versin, üstünde dantelliyle
Kahveli kelimeler o sehbada görücüye çıksın 
Yarışa girsin bütün Züleyhalar,günahlarından vazgeçerek, 
parmaklarını kessin saraylı kadınlar 
Yeter ki..! 
Şair o sehbanın dantellerine bir bakış dokundursun

..

İffeti Yusuf olan; 
Kelimeleri iman dolu kalbinden fışkıran şair,
Meziyeti kendinde bilmez
bilir.. Elbette bilir Rabbinden
Yedinin yediye kırkdokuzkere sadakatince 
Onun sahibi 
Şu kahvenin, şu dantelin,şu danteli işleyen mahir ellerin,
Dondurmayı üstüne döken şu çocuğun
Sahilde salınarak dolaşan tombul kedinin,gökten yere selam duran martıların,kelebeklerin
Ellerini miskin miskin ovuşturan beyaz saçlı adamın
Yüzüne gül mü değmiş dedirten çingene kızın 
Kuşuna çiçek veren şu masum sabinin
15 Temmuzda canilerin üstüne 
masum ama direyetle Allah Allah diye koşan sinelerin,
Tankların egzozunu gömlekleriyle doldurup 
Vatanını canları pahasına savunan o yiğitlerin,o canpare çocukların, kadınların 
yerde gökte ve arasındakilerin Rabbi bir...

Bir..Bir..bir
Yüzlerce bir
Rabbbimiz bir
Derdimiz bir
Sevdamız bir
Niyetlerimiz binlerle bir
Bunca bir bir birler arasında
Şair bilir; 
Birliğin olduğu yerde dirlik belirir
Salla kalemini birkez daha eyy şair! 
Salla kalemini vatan aşkına
Kelamını düşür sevgilinin koynuna
Salla şair kalemini sonsuzluğa
Senin kalemin silahdır bütün dünyaya 
Salla birer birer öldürülen bebelere 
Dua olsun yediden yetmişe

..

Susma, 
Durma,
Korkma,
Salla kalemini 
Ateşi söndüren karınca bile olsa
Ümmü Mektum'un Efendimize olan sevdasınca
Veysel Karani'nin annesine olan bağlılığıyla
Sende bugün bir Karani'sin,bir nevi Ümmü Mektum
Sende görmeden iman ettin Server-i Kainat Efendimiz'e
Süleyman'ın mührü olsun kelamların
Mühür kimdeyse Süleyman odur..
Bir gececik uyuma,dokundur kalemini sayfalara...

zülfüyare dokunur diye suskunluğunun umman olduğu zaman terazin neydiyse..!

Allah namına yaz! kim kimi bu dünyada ezip,
Kim kime kem baktıysa,
Bizden olmadığını hatırlat kim kimi aldattıysa
Ekmek azizliğindeki bakışları,endamı ahuları
Ufku nur olan saf yürekleri
Şu Miraç'ta ümmetini selamlayan Peygamberimizi(sav) 
Yaz ebediyete açılan kapı olsun kalemin
Yaz düşüyor kainata övgüsü Peygamberin 
Yaz bu mübarek gecenin nurundan, ufkumuza yağsın umudu pınarların..

Yedikere yediyi 
Yedigök ve yedi yeri
O'nun yüzü suyu hürmetine 'ben'likten geçtiğimizi
Olmasaydı olmazdık hakikatini
Burak'a binmesende gönlünün miracıyla
Yaz
Eyy şair! 
hakikati yaz
Yedikere yedi şiddetiyle ve kırkdokuz kere

Yazarın Diğer Yazıları