Pınar ÖNALAN

Sevgililer Günüymüş!..

Pınar ÖNALAN

  • 488

Kapitalist sistemin hakikatte  kaybettirirken suni mana da  kazandırdığı günlerden bir TOP 10 listesi yapsak hiç şüphesiz ilk sırada yer alacak olan gün sevgililer günü olacak.Beynimize öylesine empoze edilmiş ki artık dindar diye tanımladığımız kesimler bile ''canım ne var bunda'' hoşgörüsüne bürünmüşler.Ben buna hoşgörü demem.Bu ifade yine toplumda böyle kullanıldığı için söyledim.Oysa dinimizde de sosyal hayatımızda da hoşgörünün tanımı Kur'an da ve hadis-i şerif'lerde aşikar .Yani Allah'ın hoşgörmediğini biz kim oluyorda hoş görme cürreti taşıyoruz.
Sevgililer gününün açılımını yaparsak şöyle bir durum ortaya çıkıyor.Sevgili demek sana helal olmayan bir kadınla bir erkekle beraber olabilir,yazışır ,buluşur,gönül eğlendirir dilediğin gibi kullanır sonrada daha iyisini bulunca yahut işine gelmeyince bir eşya gibi fırlatır atarsın ve dersin ki ''tak sepeti koluna herkes kendi yoluna''sonra bir başka adamı veya kadını kandırmaya devam edersin bu döngü böyle süregider,büyükler de bunu hoş karşılar aman canım sen delikanlısın birşey olmaz diyerek pofpoflanır üstelikte ateşe doğru sürüklediklerinin bile farkına varmazlar.
Yukarıdaki paragrafta bahsettiğim ''daha iyisi'' kavramı' hayatımızın her alanında vesvese verir. insana.Nedir daha iyisi.Kime göre ve neyi baz alarak karar verilmeli.?
Bu konuya birazdan değineceğim ama ondan evvel bugünün anlamına binaen aklıma Reza Zarrab'ın öyküsü geldi.
Bundan beş veya altı sene evvel  Ebru Gündeş'le evlenmeden önce azeri şarkıcı Günel'le Reza Bey  sevgililermiş ,ta ki Ebru Gündeş'le tanışıp anlaşıncaya kadar.Ebru Hanımla muhabbeti oturtunca Günel'i yüz üstü bırakıp Ebru'yla evlenmeye karar vermiş.Muhtemelen Günel'i de aynı vaatle kandırmış.
Reza Zarrab'ın bu şekilde davranması iki kadının çekişmesine neden olmuş ve en son Ebru Gündeş'le hayatını birleştirmiş.
O günün ruh haliyle olayı incelediğimizde Günel üzülmüş,canı yanmış olabilir,Ebru'da reddedilen kadın değil tercih edilen kadın olmanın sevincini yaşamış olmalıdır.
Bir de bugünün ruh haliyle baktığımızda Günel binlerce şükür içindedir.O gün olsun diye belki de yalvarıp yakardığı şeyin bugün şükrünü eda ediyordur".Allah'ım ne olur olsun "dediği işin,iyi ki olmamış hamdını zikrediyordur.
Ne ki olmuştur iyidir ,ne ki olacaksa iyidir teslimiyeti yaşayanlara selam olsun.
Bizim hayır gördüğümüzde şer,şer gördüğümüzde hayır vardır. Amenna ve saddakna.
Olayın bir de Reza Zarrab yönünü incelemek lazım.Bugün hapiste olmasının nedeni suçlu olması  yada olmaması olmayabilir..İddialara göre suçsuz olduğu söylenirken en doğrusunu Allah bilir tabi.
Fakat ''iNSAN ZULM EDER ,KADER ADALET EDER' darb-ı meselini anmadan geçemedim.Reza bey belki o konu hakkında suçsuz fakat yıllar önce canını acıttığı insanların ,sevgililerinin ahının cezasını çekiyor olabilir.Hiç bir musibet yok ki Allah'tan izinsiz isabet etsin.Doğrusu en iyisini Allah bilir.
*****
Bu yaşanmış hadiseden yola çıkarak şunu ifade etmemde beis olduğunu düşünmüyorum.Sevgililer günü evliliklerin dibine konulmuş baruttur.Onca kızın yahut nadiren de olsa adamın ahını alıp sonrada huzurlu bir yuva kurma hayali taşımak pek akıl karı olmasa gerek.Bugün her dört evlilikten ikisinin boşanmayla sonuçlanmasının sebebi de bu.Helale haramla gitmek kadar akılsız bir durum olamaz ve buna Allah da müsade etmez velev ki oldu sonu hüsran olur.
Elbette insan olan insanı sever ,sevmeli .Dünyayı yaşanır kılanda zaten sevgi ama işin suyunu çıkarmadan kimsenin canını yakıp ahını almadan sevmeli insan..Diyelim ki bir kızdan yada oğlandan hoşlandığını hisseden birinin  eğer  evlenmek gibi bir niyetin varsa islami ölçüler baz alınarak bir tanışma ortamı oluşturulup ona göre yol alınabilir .Evlilik niyeti yoksa bir kızı yada bir oğlanı oyalamanın adıda sevgili edinmek,gönül eğlendirmek değil de nedir?İnsan her  hoşlandığıyla  görüşmesi dinimizce yasaktır .Gerçekten evlenmek gibi bir niyeti varsa kişinin bunu da karşısındakine izah ederek makul ölçüde görüşülmeli.Fakat ondan önce de bir başka yüreği arafta bırakmış olmamak lazım.
Artık teknolojinin gelişmesiyle beraber yine özellikle erkekler sosyal medyayı bir tanışma mekanı olarak kullanıyor.Hadi buna da amenna diyelim fakat yukarıda da izah ettiğim gibi durumu edebi ölçüler içinde anlatıp karşı tarafın rızasını alarak bir kaç yazışmadan sonra birebir görüşme talep edilmeli ve iş netleştirilmelidir.Olur yahut olmaz  kuralına uygun bir görüşmede bunda hiçbir sıkıntı olmamalı .Burada önemli olan tanışırken nasıl ki insanlar SELAMlaşıyor en nazik hallarini takınıyorlarsa işin olamayacağı anlaşılınca da EYVALLAH deme nezaketini de gösterebilmeliler taraflar.Bir insanın asıl karakteri de burada ortaya çıkar.Her ne olursa olsun tanışma faslında selam verip giderken eyvallah demiyorsa kişiler o ilk kibarlığının hiçbir anlamı kalmaz.
Anne babalar kızlarını oğullarını yetiştirirken
kızlarına hiçbir erkeğin ve oğullarına da hiçbir kızın ahını almamasını öğütlemeli bu erdemle büyütmelidirler.Çünkü bir başkasının kız kardeşine siz sevgili diye bakarken,sizin kız kardeşiniz de de bir başkasının sevgilisi olabilir.Erkeklerde kızlarda kardeşlerine ,bacılarına nasıl davranılıp nasıl davranılmaması gerektiğini düşünerek karşılarındaki ''eş adaylarına'' öyle davranmalı.
Geçtiğimiz günlerde Nured Yıldız Hoca  şöyle bir cümle kullanmıştı:
Eşlerinizi seçerken gözünüzü doyuracak şekilde olmasına dikkat edin.Bir şeyi değerlendirirken evvela dinini baz alan bir kişiyseniz bu kural birinci sırada yer almamalı.Nureddin Hoca'nın bunu söylemesinin nedeni eşlerin gözü dışarı kaymasın diye olabilir.
Fakat
Hiçbir surette katılmıyorum.Önce sevgi ve Allah rızası gelir.Eğer Allah rızasını önemseyerek bir hayra adım atılırsa devamıda inşaallah güzel olur.Onca güzel kadınla evlenip bir sene zor evli kalan nicelerine şahid olduk gerek medyada gerekse çevremizde.
Burada mihenk taşı olacak şey benim,  senin yada iks hocanın görüşü değil.Eğer gerçek manada huzurlu bir yuva kurmak istiyorsa gençler Allah ne murad ediyor O'nun ölçüsü ne? sorusunu sormalı ve O'nun hükmüne itaat etmeli.
Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (s) şöyle buyurdu: “Kadın dört sebepten biri için alınır: Malı, soyu, güzelliği ve dindarlığı. Sen (diğerlerini geç), dindar olanı seç. (Aksi halde) sıkıntıya düşersin.” (Buhârî, Nikâh 15, Müslim, Radâ 53)
Buradan sonra seçim bize düşüyor Allah'ın ipine sımsıkı tutunan O'nun emrine itaat eden kazanır.Allah kulunu zayi etmez.

Yazarın Diğer Yazıları