Mehmet YILDIZ

GEÇİŞ DÖNEMİ VE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Mehmet YILDIZ

  • 628

Türkiye de son zamanlarda yaşananlar, üzücü olaylar ve milletimizi derinden üzen şehit haberleri artarak devam ediyor. Her sabaha uyandığımızda kötü haberler alma korkusu ile yaşıyoruz. Saldırılar, bombalar, patlamalar…

Her geçen gün ülke savaşa doğru sürükleniyor diyenler ve yarına yaşarsak iyi diyenler var. Evet, belki onlara göre öyle ama bizim Türk milleti olarak iyi tahlil etmemiz gereken bir şey var ki o da: Yazımızın başlığı olan ve benim, ülkemizin şuan ki döneminin adı olarak adlandırdığım geçiş dönemidir. Ülkemizde son zamanlarda yaşanan elim olaylarının artmasının sebebi Avrupa’nın ve Amerika’nın, Türkiye’nin bu geçiş dönemini geçmesini istememesidir. Peki bu geçiş dönemi nedir?

Geçiş dönemi; Türkiye’nin dışarıdaki düşmanlarından çok içerdeki düşmanlarını, hainlerini temizleyeceği bir dönemdir.

Geçiş dönemi; Türkiye’nin dünyayı yöneten ülkelerin başında yer almasına doğru giden bir dönemdir.

Geçiş dönemi; Amerika’nın ve Avrupa’nın, Türkiye’nin gücünü kabulleneceği bir dönemdir.

Geçiş dönemi; Avrupalıların, Müslümanları ve Türkleri alçaltarak küçültemeyeceği günlere giden bir dönemdir.

Kısacası geçiş dönemi bizim için yani Türkiye için çok önemli bir dönemdir. Bu dönemi atlattığımız zaman ülkemiz refaha, huzura, mutluluğa kavuşacak. İşte o zaman bu şehit haberleri dinecek. İşte o zaman içimizdeki bu korkular bitecek. İşte o zaman bu saldırılar, patlamalar bitecek. İşte bu noktada aziz Türk milletinin her bir ferdine çok büyük görevler düşmektedir. Bu görevlerin en başında; bu geçiş dönemindeki olumsuzluklar karşısında metanetli durarak hem dış da ki hem de içteki düşmanlara karşı korku salmaktır. Evet bunu başarabilirsek artık ülkemiz refaha kavuşacaktır.

Bir diğer değinmemiz gereken konu da; içteki düşmanlarımızın, milletimizi kandırması ve algı operasyonlarıdır. 2000 öncesinde ülkenin bu kadar kötü olmadığını, bu kadar şehitlerin olmadığını, ekonomimizin daha iyi olduğunu savunan kişiler ve düşünceler ortaya çıkmaktadır. Ve bunlara inanarak o metanetli duruşlarını yapamayan insanlarımız var ne yazık ki. Niye inanmamaları gerektiğini açıklayacak olursak: 2000 öncesinde Amerika ve Avrupa bize düşman değillerdi. Dedikleri her şey ülkemizde uygulanıyor, yapmak istedikleri her şeyi yapıyorlardı. Ve onlara ses çıkartan kimse yoktu. İşte bu yüzden 2000 öncesinde ülkemizde sıkıntılar pek yokmuş gibi görünüyordu. Ama bilmeliyiz ki asıl sıkıntı ve asıl vahim olan da işte tam da budur. Yani Avrupa’nın ve Amerika’nın istediklerini istedikleri anda ülkemizde yapmaları. Ama son 10-15 senedir yapamadıkları için ve git gide de kendilerine büyük bir tehlike yaratan Türkiye’yi istemiyorlar. İşte bu yüzden ülkemiz bu hallerde. Bunu çok iyi tahlil etmemiz ve anlamamız gerek. Osmanlı da Abdülhamit Han’a; cumhuriyet döneminde Adnan Menderes’e, Turgut Özal’a yapılanların sebebi Türkiye’nin geçiş dönemini geçmesinden korktukları içindir. Tarih de çoğu kez sınıra kadar varmıştır ama ne yazık ki darbeler ile, iftiralar ile engellenmiştir. Günümüzde de yapılmak istene bu. Ki bunun en güzel örneği 15 Temmuz darbe girişimidir. Başarılı olamadılar ve olamayacaklarda.

Ve son olarak da geçiş döneminin önemli bir parçası olan Anayasa değişikliği… Ülkemiz darbeden kalma ve utanç duyulması gereken bir anayasaya sahip. İşte tam da bu yüzden anayasamız değiştirilmeli diyorum. Darbe ile başa gelerek cumhurbaşkanı olan kişilerin yapmış olduğu bir anayasada cumhurbaşkanını yargılamak ne kadar mümkün olabilir ki? Böyle bir anayasası olan ülkede adalet tam anlamıyla ne kadar sağlanabilir ki? Ülke refahı ve huzuru ne kadar tam anlamıyla sağlanabilir ki? İşte anayasanın değiştirilmesi için temel ve kabataslak nedenler bunlardır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden çıkmış olan anayasa değişikliği, aziz milletimizin kararı ve takdirine kalmıştır. Referandum ile milletimiz doğru kararı vererek düşmanlara en iyi cevabı verecektir.

Türkiye’nin geçiş dönemini geçerek refaha, huzura kavuşacağı ve referandum sonucu utanç verici anayasadan kurtulacağı günlerin bir an önce gelmesi dileği ile…

Yazarın Diğer Yazıları