İnsan için kalbin önemi ne ise, vatanın da önemi aynı şekildedir. Meşhur bir atasözü ile örnek verecek olursak: Bülbülü altın kafese koymuşlar; “İlle de vatanım” demiş. Vatan; bir insan için hayattır, refahtır ve huzurdur. İnsan hiç doğup büyüdüğü yerden başka yerde yaşayabilir mi? Yaşasa bile o hayattan zevk alabilir mi? İşte insan için vatanın önemi ve değeri budur. Lakin hangimiz bunun farkındayız. Vatan değerli ve önemli diyoruz. Fakat sadece diyoruz veya biliyoruz. Bunları yaşayan ve benimseyen yoktur. İşte yazımızda bu konu üzerinden gideceğiz. Belki de insanlarımıza ve kendimize bu şuuru, bilinci ve benimsemeyi bir nebze dahi olsa kazandırabiliriz.
Vatanın değerini anlayabilmemiz için illa durumumuzun Suriye gibi olmasına gerek var mıdır? İlla 15 Temmuz gibi olayları mı yaşamalıyız? Hayır, bunlara gerek yoktur. Çünkü bunlar olduğu zaman iş işten geçmiş olmaz mı? İşte bu yüzden vatanın değerini zamanında anlamamız lazım. Aksi takdirde değerini anlayacak bir vatanımız olmayacaktır. Daha da açmak ve örnek vermek gerekirse: Suriyeli insanlar doğup büyüdükleri yerden yani kendi topraklarından kovuldular. Hatta çoğu canice öldürüldü. Bu insanlar sığınacak başka yerlere gitmek zorunda kaldılar. Vatansız, nasıl mutlu ve huzurlu olabilirler ki. Veya 15 Temmuz da yaşadığımız vatanımızı işgal hareketi gibi. İşte bu yüzden diyoruz ki, vatanımıza ve toprağımıza erken sahip çıkmalıyız. Değerini önceden anlamalıyız ve benimsemeliyiz.
Vatanın önemine dair tarihten kesitlere ve ecdadımızın neler yaptığına da yer vermek gerekir. Kurtuluş savaşında; yaşlısı, genci, kadını ve çocuğu ile vatanımız ve topraklarımız müdafaa edilmiştir. En güzel örneği bu olsa gerek. Ecdadımız vatanımızı ne bedeller ödeyerek almış ve kurtarmıştır. Yine unutulan daha doğrusu unutturulan zaferimiz, Kut’ül Amare Zaferi… İngilizlere karşı verilen bu mücadelede 5’i general ve binlerce askerin esir alındığı bu kutlu zafer, bizlere unutturulmaya çalışılıyor. İşte vatanımızın değerini tarihten kesitler ile de anlamak mümkündür. Ecdadımız Abdülhamit Han’ın: “Kanla alınan topraklar ancak kanla geri verilir.” sözüyle bu vatanın her bir karış toprağının bizim için ne kadar önem arz ettiğini görmekteyiz.
Vatanımız için bugüne kadar ne yaptık? Layıkıyla ecdadımızın emanetine sahip çıkabildik mi? Gelecek nesillere yaşanabilir bir vatan bırakacak mıyız? Bu soruların cevabını herkesin kendince cevaplaması ve ona göre hareket etmesi gereklidir. Kendimiz için değil; vatanımız, milletimiz, toprağımız ve geleceğimiz için çalışmalıyız. Aksi takdir de kendimizi de kaybedebiliriz. Vatanımız için çalışırsak hem vatanımızı hem de kendimizi müdafaa etmiş oluruz. İşte o zaman kazanan biz oluruz. Birbirimizle kavga edersek ve birbirimizi kötülersek, kazanan taraf başkaları olur. Birlik ve beraberliğimizi bozmadan, yek yürek olarak hareket etmeliyiz. Bu şekilde vatanımıza ve toprağımıza sahip çıkabiliriz. Ve bu şekilde yani gereğini yaparak ecdadımızın yüzüne bakabiliriz.
Binaenaleyh, ne olursa olsun, ille de vatanım…
