Mehmet YILDIZ

SİZ HİÇ KURBAN KESEN HRİSTİYAN GÖRDÜNÜZ MÜ?

Mehmet YILDIZ

  • 908

   Yılbaşı kutlamaları…

   Noel kutlamaları…

   Ve Müslümanlık…

   Hz. İsa’nın ölümünden 350 yıl sonra Roma da ortaya çıkan Yılbaşı geleneği bugüne kadar süregelmiştir. O dönemde Roma İmparatorluğunda insanlar güneşe tapıyorlardı. Ve “güneşperestlik” ile “Hristiyanlığı” birleştirerek güneş tanrısının(!) doğumu olan 25 Aralığı Hz. İsa’nın doğumu kabul ettiler. 25 Aralık dan önceki günlerde güneş biraz daha erken batıyor. Ve 25 Aralıktan sonra günler uzamaya başlayınca tanrıları kendileriyle kalarak yeniden doğmuş oluyordu. İşte bu yüzden 25 Aralık ile 1 Ocak tarihleri arasında yılbaşı kutlamaları yapılıyor.

   Yazıma “yılbaşı nedir?” sorusuna cevap vererek başlamak istedim. Çünkü yılbaşı hakkında her ne kadar konuyu açıklasak da ilk başta yılbaşı ve Noel kutlamalarının neden olduğunu ve nasıl ortaya çıktığını kavrayabilmemiz gerekir. Bu başlangıçtan sonra kendimize şu soruyu sormalıyız: Böyle bir yılbaşı ve Noel kutlamaları İslam’a ne kadar uyuyor?

   Hristiyanlardan daha fazla yılbaşını kutlar bir hale geldik. Resmen sahiplenmiş bulunuyoruz. Türkiye de her yıl yılbaşı kutlamaları yapılmaktadır. Birçok insan da kutlamaktadır. Lakin yılbaşının nerden ortaya çıktığını, ne olduğunu, kimin bayramı olduğunu unutarak… Evet Müslüman bir ülke de yaşamamıza rağmen Hristiyanların bayramını kutluyoruz. Onları taklit ediyoruz ve onlara benzemek için elimizden geleni yapıyoruz. Neredeyse Hristiyanlar bize benzememek için yılbaşı ve Noel kutlamalarını bırakacaklar.

   Kim bir kavme (topluluğa) benzemeye çalışırsa o, onlardandır. Peygamber Efendimizin bu hadisi bize açıkça yılbaşı kutlamalarının hükmünü belli etmektedir. Kafirler kendi bayramlarını kutluyorlar, ya biz neden kutluyoruz? Neden onlara benziyoruz? Müslüman isek bu sorulara cevap vermeliyiz. Hz. Ömer:“İnandıkları gibi yaşamayanlar, yaşadıkları gibi inanırlar” nasihatini aklımızdan çıkarmamamız gerekir. Çünkü biz Müslümanlar inandığımız namazı terk ederek inanmadığımız başka bir dinin yaşantılarını yaşıyoruz. İşte bu yüzden yılbaşı kutlamalarının ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğunu size bırakıyorum.

   Müslüman olduğumuz halde çocuklarımıza Noel baba şahsiyetini anlatıyoruz. Noel baba hediyeleri alıyoruz. İşte bu yüzdendir ki her gelen nesil bir öncekinden daha kötüdür. Çünkü Noel baba ve yılbaşı kutlamaları çocukların beyinlerinde farklı izlenimlere yol açarak Müslümanlıktan ve İslam’dan uzaklaşmalarına sebep olmaktadır. Ki zaten Noel baba düzgün bir şahsiyet olsaydı eve bacadan değil de kapıdan girerdi. Bu ve buna benzer Batıyı, Hristiyanlığı taklit etmek bizim ne kadar hayrımıza olduğu da açıkça ortadadır. Kendi benliğimizden koparak başka benliklere bürünüyoruz. Belki de bir yılbaşı kutlaması için Müslümanlığımıza bir şey olmayacağını savunanlar vardır. Belki de yazımıza karşı çıkacak olanlar vardır. Ama bilmeliyiz ki bir yılbaşı kutlaması diyerek, bir özentilik veya bir taklitçilik diyerek Müslümanlığımız elden gitmektedir. Allah dinini kemale erdirecektir. Önemli olan bizlerin kendimizi kurtarmasıdır. Ve yılbaşı kutlayarak, Noel hediyeleri alarak bunu da yapamayacağımız görüşündeyim. Ne zaman ki ilkokullarımızda öğretmenler yılbaşı için hediye kuraları çekmeyi değil de, öğrencilere namaz kılmayı gösterirse o zaman bir şeyler başarmış oluruz ve Allah da bizden razı olur.

   Üstat Necip Fazıl Kısakürek: “Yılbaşı, Noel, Fişek; Yeryüzünde özgürlük diye tepinir eşek..!” diyerek Batıya ve yılbaşına olan bakışını dile getirmiştir. Yine Necip Fazıl Kısakürek “ Yedi Hristiyan bir danaya ortak girmedikçe; çam ağacı süslemem.” diyerek yazımızda belirttiğimiz konuyu yani Müslümanların yılbaşı ve Noel kutlamalarının saçmalığını söylemektedir.

   Evet, yılbaşının nerden ortaya çıktığını, ne olduğunu, kimin bayramı olduğunu biliyoruz. Müslümanlığa uymayan bu kutlamaların Müslüman ülkelerde yapılması bizim için vahim bir durumdur. Bu yazımızdaki düşüncelerimize karşı çıkarak “çok İslami ve dini anlamda düşünüyor” veya “gerici bir anlayış, yılbaşı kutlamasından zarar gelmez” diyenler olacaktır. O kişiler batılaşmanın tesiri altında kalan kişilerdir. Taklitçilik ve özentilik ile hızlıca batılaşma; Müslümanlığı sarmaktadır. Bu yüzden yazımızın başında da belirttiğimiz üzere her gelen nesil önceki nesilden daha kötüdür. Bu böyle akıp gider ise sonumuzun pek hayırlı olacağı söylenemez. Avrupalılaşmak değil de, batılaşmak değil de; kendi özümüze dönmemiz gerekmektedir.

   Yazımız her ne kadar dini bir yazı gibi görünse de bilinmelidir ki toplumu konu alan ve geleceklerimiz adına önemli bir konuyu ele alan bir yazıdır. Bir yılbaşı kutlamasından zarar gelmez diyenler, her batılılaşma konusuna da aynı şeyi diyeceklerdir. Binaenaleyh, böyle parça parça düzeltmeler ile bu Avrupalılaşmaktan kurtulabiliriz. Ve toplumun her bir ferdine, özellikle genç kesime büyük görev düşmektedir. Buna öncelikle milli piyango biletlerini almayarak, çam ağaçlarını süslemeyerek, yılbaşını kutlamayarak ve Noel kutlamaları ile  hediyeler almayarak başlamamız gerektiğini düşünüyorum.

Yazarın Diğer Yazıları