"Toplumsal yaşamın kaliteli ve yaşanabilir olması hiç kuşku yok ki toplumsal yaşam kültürüyle doğru orantılı.
Toplumsal yaşamı karşılıklı saygı çerçevesinde ve uzlaşı içinde yaşamak için toplumun bütün fertlerinde bu bilincin yerleşmiş olması önkoşul.
Yaşadığımız bu cennet Memleketimizde ne yazık ki toplumsal yaşam kültürü yeterince oluşmamış. Yıllardan beri güçlü kalemlerin yazılarıyla dile getirdikleri, insan sağlığını ve psikolojisini önemli ölçüde ve olumsuzca etkileyen faktörlere bir kez de biz değinmek istedik.
Giderek artan motosiklet terörü psikolojimizi bozarken aynı zamanda hayatımızı da tehdit etmekte ve yeni nesile kötü örnek olmaya devam ediyor.
Gecenin ortasında caddelerde akrobatik gösteriler yaparak, egzoz patlatarak gürültü kirliliği yaratan bu teröre kim dur diyecek…?
Merak ediyoruz.
Kavşaklarda hemen her gün meydana gelen motosiklet kazaları nedeniyle daha kaç can yanacak…?
Merak ediyoruz.
Huzur içinde uyku uyumayı hasret kaldığımız gecelere ne zaman kavuşacağız,,,?
Merak ediyoruz.
“MOTOSİKLETE BİRDEN FAZLA KİŞİ BİNMESİ NASIL ÖNLENECEK…?”
HELE HELE PLAKASIZ MOTOSİKLETLERE NE BUYRULUR
Kavşaklardan caddeye çıkmaya çalışan araçların görüşünü engelleyerek kazalara sebebiyet veren, kavşak kenarlarına park eden duyarsız vatandaşlara kim nasıl ve ne şekilde caydırıcı cezalar getirecek..?
Gece geç saatlerde bangır bangır geçen düğün konvoyları, asker uğurlama konvoyları ne zaman son bulacak..?
Küçücük çocukların altında motosikletle trafik terörü yaratmasına nasıl bir çözüm bulunacak…? “İNSANLARIN DİNLENME HAKKI YOK MU…?”
Arabalara takılan yüksek volüm çıkartan müzik sistemlerinin yasaklanması gerekmiyor mu…?
Bu araçların disko olmadığı ve gece, gündüz bangır bangır etrafa müzik yayını yapmalarının yasak olduğu ne zaman anlatılacak…?
Arabalar yetmezmiş gibi motosiklet ve hatta bisikletlere takılan müzik sistemleriyle caddelerde dolaşanlara artık dur demenin zamanı gelmedi mi…?
Gün boyu çalışıp evine dönen insanların hiç değilse akşam ve gece saatlerinde sessiz ve sakince evlerinde dinlenme hakları yok mu…?
“KORKUDAN İÇERİ TIKILMAK ZORUNDA MIYIZ…? “
Hasta, yaşlı ve bebekler istirahat yüzü göremeyecekler mi…?
Asker uğurlamalarında gece geç saatlere kadar gürültü içinde caddelerde oluşan konvoy araçlarının çıkardığı seslerden geçtik balkonlarımızda otururken korkudan içeri tıkılmak zorunda mıyız…?
Evlenen evlenir de geç vakitlerde düğün dönüşündeki konvoy araçlarının bitmek bilmeyen korna seslerinden ne zaman kurtulacağız….?
Birçok insanın Kastamonu ziyaretinde etrafın temizliği, bakımlı oluşu, havanın temizliği ve mis gibi kokuyor olması, gece geç vakitlerde bile özellikler kadınlarımızın rahat rahat sokaklarda dolaşıyor olması hayranlık yaratırken, neden aynı zamanda gürültü kirliliğinden, motosiklet teröründen, konvoyların seslerinden kurtulamıyoruz…?
Sokaklarda sağlı sollu park etmiş araçlar yüzünden tam ortada karşılayan iki araçtan birinin geri geri giderek yol vermek zorunda kalması aynı anda büyük tehlike yaratmıyor mu…?
En azından yolun tek tarafına park etme zorunluluğu getirilerek araçların rahat geçişi sağlanamaz mı…? Uluorta, her açılışta, her etkinlikte, restoran ve bar önlerinde Yüksek sesli MÜZİK kimin ne kadar ilgisini çekebiliyor bu da ayrı bir merak konusu.
Başkalarının huzurunu, rahatını ve güvenli yaşamasını olumsuz bir şekilde etkileyen ve bu şekilde huzurlu yaşam hakkımızı gasp eden magandalara dur demenin zamanı gelmedi mi…?
“HUZURUMUZU, GÜVENLİĞİMİZİ GERİ İSTİYORUZ”
Toplumsal yaşam başkalarının yaşamsal haklarına saygı ile güzelleşir.
Toplumsal yaşam haklara tecavüz değil, hakları teslimle sağlıklı bir hal alır.
Yetkililerden sıraladığımız konularda önemli yaptırımlar ve caydırıcı önlemler bekliyoruz.
Cennet Kastamonu’muzda hayatımızı cehenneme çeviren toplumsal bilinçten yoksun insanların bir şekilde ıslah edilmesini talep ediyoruz.
Huzur içinde yaşamak, gecelerin sessizliğinde huzur içinde dinlenmek istiyoruz.
Toplumsal yaşamı düzenleyen gerek yasal kurallar ve gerekse görgü kurallarının hatırlatılması ya da hatırlanması gerektiğinin altını çizerek, huzurumuzu ve güvenliğimizi geri istiyoruz.
Temiz bir çevrede yaşarken gürültü kirliliği ile motosiklet terörü ile canımızdan bezdirilmek istemiyoruz" dersek yalanmı
Kalın sağlıcakla Allaha emanet olun
