Ahmet İNANLI

Otomobil fabrikası yeri

Ahmet İNANLI

  • 1023

Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yerli otomobil üretimi ile ilgili mesajından sonra TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun, “Yerli otomobili tümüyle yapabilecek gücümüz var. Bu konuyu düşünüyoruz” demesiyle başlayan süreçte bakanlık tarafından prototip araç bile üretildi.

Sırada şimdi yerli arabayı üretecek fabrikanın nerede kurulması gerektiği ile ilgili tartışma var.

Bütünşehir yasasının uygulanmaya başlanmasıyla kapatılan AR-GE Ofisinin Başkanı Abdullah Gökbilgin’in, ülkemizde otomobil fabrikasının kurulacağı en uygun şehrin Samsun olduğu şeklindeki paylaşımları Samsun’da kabul gördü ve bu ilimizde heyecan da yarattı ki; Abdullah Gökbilgin, böyle bir şey söylüyorsa bildiği bir şey olduğunu düşünürüm. Zira Samsun’da bu iş için en uygun arazilerin nerede olduğunu en iyi o bilir. Şehrin envanteriyle ilgili en doğru bilgilerin de Abdullah Gökbilgin’de olduğunu sanıyorum. Eğer Türkiye gerçekten yerli araba üretecekse, fabrikanın kurulacağı yeter alan bulunması halinde ki, Gökbilgin o arazinin bulunacağını söylüyor, otomotiv yan sanayi için de yeterli altyapı var Samsun’da.

PEKALA BİZ NE YAPIYORUZ TALİHSİZ AÇIKLAMA YAPIYORUZ
İnternet ortamında okuduğumuz bir haberde, Terme TSO da araba üretmeye talip olduklarını bildiriliyordu. Onlar bu konuda yalnız da değiller komşu İl Çorum’un talip olduğunu biliyoruz. Dün Konya gazetelerinde de, yerli otomobili üretmeye talip olduklarına dair haberler vardı. Samsun’da üç liman var bir kere ki, böylesi üretimin yapılacağı bölgelerin limanlara yakın olması istenir. Bu konuda Konya ile yarışacaksak, Konya’ya karşı otomotiv yan sanayi gibi bazı avantajlarımız. Konya’da deniz yok de mesela. Ama siyasi gücü var. Kimse kusura bakmasın ama bu ülke yerli otomobili üretecekse, fabrikasının kurulacağı yeri siyaset belirlemelidir. Hal böyle olunca, bu konuda Kastamonu’nun bu kentlerden ne ayırımı varki biz onlara kıyasla yine üstünlük sağlarız diyorum.

Ve fakat..
Prototipi üretilmiş olsa da, yerli araba yapmak bizim için çok da kolay olmayacak. Hindistan’ın 2020’den itibaren fosil yakıtlarla (benzin, dizel, lpg) çalışan otomobillerin ithalatını da, satışını da yasaklayacağını açıklaması otomobil dünyasını farklı arayışlara itecektir. Yakın bir gelecekte bütün dünyada hibrid diye bilinen otomobiller alınıp satılacak. Böyle bir aracı üretmek için de yeni teknolojiler gerekiyor. Otomobillerin uzun mesafede kullanılmasını sağlayacak bataryalar gibi. Bu teknolojiye henüz hazır olmadığımıza dair şüphelerim vardı ki, Dünya Gazetesi yazarı Dr. Rüştü Bozkurt’un, birkaç gün önce yerli otomobil üretimi konusunda çekincelerini belirttiği yazısını okuyunca şüphelerim daha da arttı. Bozkurt, bunun yanı sıra, üç yıldan bu yana endüstri 4.0 aşamasının devreye girmesiyle üretim araçlarının tümüyle bilgisayarlar tarafından yönetileceğini ama ülkemizin buna henüz hazır olmadığını söylüyor. Endüstri 4.0’ın ıskalanması durumunda, Türkiye’deki işletmelerin yarısından fazlasının batacağını iddia ediyor Bozkurt.

İddiası ürpertici olsa da, Antalya TSO’nun geçen yıl yayınlanan raporunda belirtildiği gibi ileri teknoloji gerektiren ürün ihracatımızın, toplam ihracatımız içindeki payının sadece yüzde 2 oranında olduğunu öğrenince de, Rüstü Hoca’ya hak vermemek elde değil. Bu arada konuyla ilgilenenlerin Rüştü Bozkurt’un yazısını, Dünya Gazetensinin internet sitesinden okumalarını öneririm. Yine de BU FABRİKANIN Kastamonu’ya kurulmaması için bir neden göremiyorum. Zira şu anda AK PARTİ’den TBMM’de KASTAMONU KÖKENLİ 8 MİLLETVEKİLİ var 3 tanesi KASTAMONU’dan, Başbakan Yardımcısı Numan KURTULMUŞ var, 20 İlçeden 18 BELEDİYE BAŞKANI VAR, var oğlu var.

Bunların tamamı bir araya gelip SAYIN CUMHURBAŞKANININ Makamına çıktıkları taktirde SES GETİRMEMELERİ için bir neden göremiyorum ben. Bakın Sayın CUMHURBAŞKANI ve AK PARTİ Genel Başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN ne diyor; "AK Partili olmak gurur abidesi olmak değildir, iktidar gücünün gururlanma sürecine katkıda bulunsun diye kullanmamalıyız. Tam aksine tevazu ehli olmak suretiyle vatandaşlarımıza yaklaşmalıyız. Bunu yapmak durumundayız. Aksi taktirde Rabbimin bize verdiği bu nimeti süratle kaybederiz. Tüm il ve ilçe teşkilatlarımız, kapı kapı dolaşmak durumundayız. Bu parti 14-15 yıllık süre içinde yatırımları ile belli mesajları verdi, veriyor. Daha çok çalışmamız, yatırımlar yapmamız lazım. İstiyoruz ki, caddelerde ilerlerken sağda solda bu çarpık yapılaşmalar olmasın. Belediyelerimiz bir an önce buralardaki bu yapılaşmayı çok daha modern, insanca yaşanabilir hale dönüştürsün. Bu dönüşümleri gördüğümüz zaman iftihar ediyoruz. İstiyoruz ki, "bu millete yakışan neyse AK Parti onu yaptı, yapıyor" denilsin. Belediyeler için bir şey söyleyeceğim, belediyelerde hizmet gerektir ama yeterli değildir. Yeterli olan gönüllere girmektir. Eğer gönülleri alamıyorsak kaybederiz. Ev ev dolaşacağız ve vatandaşımızla bu gönül birlikteliğini sağlayacağız" açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanımız böyle dediğine göre VATANDAŞ BUNU İSTERSE GERİYE NE KALIYORKİ
Ne demek istediğim HERHALDE ANLAŞILMIŞTIR sanırsam.

inajans

Yazarın Diğer Yazıları