Rahmet, mağfiret ve günahlardan arınmak için büyük bir fırsat olan Ramazan-ı Şerif, aynı zamanda inanların “FORMATLANMASI” için de en doğru zaman dilimlerindendir.
Formatlanmak; “YENİLENMEK”, aynı zamanda daha iyi “ÇALIŞMAK” anlamına gelir.
İnsanoğlu bir bilgisayar gibi dünyaya gelirken “SIFIR” haldedir. Dünyada karşılaştıkları, öğrendikleri ile kendi belleğine yeni “programlar” yükler ve bu programları kendi ihtiyaçları doğrultusunda kullanır/çalıştırır.
Nasıl ki bir bilgisayarı mağazadan aldığımızda herhangi bir program yüklenmemiş halde teslim alıyorsak; insanoğlu da doğumla birlikte “TERTEMİZ” haldedir. Bilgisayarı alıp, mevcut işletim sistemine uygun programları yükleyerek kullanıma hazır hale getiririz. İlerleyen zaman diliminde, ihtiyaçların doğurduğu şartlara göre yeni programlar ekler, eskiyen programları siler, virüslere karşı korur, belli bir süre sonra “YAVAŞLAYAN” bilgisayarı daha hızlı ve etkili çalışabilmesi için formatlayarak yenilemeye çalışırız…
İnsan da doğumla birlikte dünyaya gözlerini açar, yani “SIFIR” haldedir. İlk eylem olarak yaşamını sürdürmesi için ağlama tepkisine karşı “EMME” programı yüklenir. Ardından diğer ihtiyaçlarının karşılanması gelir.
Süreç içerisinde algısal değişiklik, emekleme, konuşma, yürüme, koşma derken yeni “PROGRAMLARLA” belleğini doldurmaya başlar. Her şey bu süreçte anlam kazanır. Yüklenilen “programlar” insanın hafızasına yani ‘Program Files’a teker teker kaydedilir. Çocukluk, gençlik, yetişkinlik, ihtiyarlık derken “kullanım süresi” dolar. İşte bu süre içerisinde hangi programları kullandığı, hayatın virüslerine karşı nasıl korunduğu, eski programları silerken neleri kaybettiği, yeni programlarla neler kazandığı önemlidir!
Bu uzun süreci oluşturan insan ömrünün her safhası farklı program yazılımlarıyla kendi varlığını korur. Nasıl ki bilgisayarımızdan eski programları silip, ona “son sürüm” programlar yükleyerek daha iyi çalışmasını sağlıyorsak; kendi yaşam biçimimize de “temel programları” kaldırmadan, bize zarar veren programları silip, bize daha iyi yaşam tarzı sunacak yeni programlar yüklemeliyiz.
Bir kere inanalar için en temel ve hayat boyu silinmemesi gereken “programlar” Kur’an ve Allah Resul’ünün sünnetidir…! İnsan hafızasının nasıl çalışacağı, insan iradesinin nasıl yönlendirileceği, hayattaki virüslere karşı nasıl mücadele edileceği, çağın şartlarında neyi, nasıl kullanacağı, geçmiş ile gelecek arasında nasıl mukayese edip, ebedi âlemi nasıl inşa edeceği tek tek ifade edilmiştir bu “PROGRAMLARDA.”
Bu “PROGRAMLARI” hafızasına yükleyen insanlar, bunların doğru kullanımı sayesinde hak ile batılı, doğru ile yanlışı, helal ile haramı, iyi ile kötüyü, haklı ile haksızı, mazlum ile zalimi, adalet ile adaletsizliği daha kolay ayırt edebilecektir.
Hafızamıza; iman etmek, İslam’ın şartları, sünneti seniyeye uyma, iyiliği emredip kötülükten sakınma, hak, hukuk, adalet, doğruluk, dürüstlük, yardımseverlik, saygı, hoşgörü, misafirperverlik, komşuluk, akrabaya yardım, helal, liyakat, edep, terbiye, güzel ahlak “programlarını” yüklerken; haksızlık, kötülük, yalan, talan, hırsızlık, rüşvet, ahlaksızlık, zina, arsızlık, bencillik, kin ve nefret, riyakârlık, saygısızlık, iftira, kula kulluk, gücün kölesi olma, dedikodu, şeytana tapma gibi programları hafızamıza yaklaştırmamak, eğer hafızamızda bunlardan biri veya birkaçı varsa onları ebediyen silmemiz gerekir.
“Bilgisayarımızın” iyi çalışması, amellerimizin korunması ve geleceğimizi kazanmak adına tüm bunları gözden geçirmek üzere, Ramazan-ı Şerif hepimiz için iyi bir “FORMATLANMA” zamanıdır diyorum.
Şüphesiz ki Allah affedicidir, affı sevendir, bizleri de affeder inşallah.
