Aşk Yazarı Mustafa ÇİFCİ

Kristof Kolomb bilgiyi nasıl kullandı

Aşk Yazarı Mustafa ÇİFCİ

  • 996

Yıl, 1451

MS. 15.Yüzyıl

Cenevizli bir kâşif olarak tanıdığımız Kristof Kolomb hayata merhaba der.

Denizlere sevdalıdır.

Gençliğinde denizlere duyduğu ilgiyle o dönemin haritalarında gizemli "terra incognita" olarak adlandırılan keşfedilmemiş toprakları araştırmak üzere yola çıkar.

Kolomb'un ilk büyük macerası, 3 Ağustos 1492'de İspanya'nın Palos de la Frontera Limanı'ndan başlar.

Günler ve aylar süren yolculuğu, 2 Ekim 1492'de San Salvador Adası'na ulaşır.

Kristof Kolomb bilgiyi nasıl kullandı

Amerika kıtasına ulaşmış olmasına rağmen kendisini hâlâ Doğu Hint Adaları'nda zannediyor ve adaya ayak basan yerli halkı "Hintli (İng. Indian)" olarak adlandırıyordu.

Bu nedenle de günümüzde Amerika yerlileri hâlâ Kızılderililer (İng. Indian) olarak anılır.

Kolomb, yeni kıtanın topraklarına ulaşmış olmasına rağmen Doğu Hint Adaları'na geçiş sağlayacak bir rota bulamaz ancak umudunu kaybetmeden 1493, 1498 ve 1502 yıllarında üç kez daha deneme yapar.

Son seferine 9 Mayıs 1502'de İspanya'nın Cadiz Limanı'ndan çıkan Kolomb, 147 denizci ve sancak gemisi Capitana ile zorlu bir yolculuğa başlar.

Fırtınalar, saldırılar ve salgına maruz kalan Kolomb, gemilerini Jamaika adasına çekmek zorunda kalır..

25 Haziran 1503'te karaya oturan gemileriyle birlikte Kolomb, Jamaika'da yaklaşık bir yıl mahsur kalır.

Jamaika'nın yerli halkı olan Aravak Kızılderilileri, Kolomb ve ekibini sıcak bir misafirperverlikle karşılar.

İlk başlarda yerel halk, onlara yiyecek ve barınak sağlarlar…

Zamanla günler haftalara, haftalar aylara dönüştükçe Kolomb ve yerli halk arasındaki ilişkilerde gerginlik belirdi.

Kolomb'un ekibi, yerli halka kötü davranmaya başladığında Aravaklar, onlara gösterdikleri yardımlarını keserler…

*

Tam bu sıkıntılı anlarda "Regiomontanus" lakaplı Johannes Müller von Königsberg, 15. yüzyılda yaşamış Alman matematikçi ve astronom Regiomontanus, 1475-1506 yılları arasında gelecek astronomik olayları, gökyüzünde neler olacağını anlatan bir almanak yayımlar.

*

Denizcilerin başucu kitabı olan bu almanak, Kolomb'un da elinin altında da vardır.

Almanağı inceledikçe ekibini kurtaracak bilgilere de erişir.

04 Mart 1504'ün perşembe akşamı, tüm Dünya'da görülecek bir Ay tutulması gerçekleşecektir.

Bu bilgiye ulaşır…

*

Aklına son derece kurnaz bir fikir gelir…

Ay tutulmasından üç gün önce Kolomb, Aravak şefi ile bir toplantı düzenler.

Onlara Tanrı ile haberleştiğini, Tanrı ile konuştuğunu söyler.

Şefe, kendilerine yiyecek sağlanmamasının Hristiyan Tanrısı'nı çok öfkelendirdiğini dile getirir. “Tanrı size çok kızıyor, size öfkeleniyor” der.

Bu işler düzelmezse üç gün sonra ay dedeyi gökyüzünde kan rengine çevireceğini söyler… Böyle devam edilirse her şeyi karanlık yapacağını da ekler…

*

Gerçekten de üç gün sonra 29 Şubat gecesi dolunay soluklaşır…

Ay alev rengine dönmüştür…

Yerli halk, bu olağanüstü manzara karşısında dehşete kapılarak Kolomb'un gemisine doğru çığlık çığlığa koşuşmaya başlarlar.

Kolomb'a, Tanrı ile iletişim kurması için âdeta yalvarırlar…

Kolomb, kalabalığın önüne çıkar, yüksek sesiyle hakla hitap eder..

Tanrı ile görüştüm, der. Tanrı'nın onları affettiğini ve Ay'ın eski hâline döneceğini söyler…

Ve tutulma sona ererken dediği gibi, Ay yavaş yavaş normale döner…

Çünkü tutulma sona ermiştir.

Tutulma sona erdiğinde Tanrı tarafından affedildiği sanan yerliler mutlu bir şekilde yaşamlarına devam ederler..

Ve böylece halk, eski hizmetlerine tekrar dönerler…

Herkes Kolomb ve ekibi Jamaika'dan ayrılana kadar onların peşinden ayrılmadan hizmet ederler…

Daha da fazla hizmet etmek için yarışırlar…

*

Kolomb'un oğlu, o ânı günlüğüne şöyle yazmıştır:

“İnleme ve feryatlarla birlikte, her yerden gemilere doğru geldiler, yiyecek ve içecekler getirdiler, Tanrı'ya onları affetmesini söylemesi için amirale yalvardılar.”

Kolomb, bilginin gücünü kullanmıştır.

Ve sonra Kolomb seyir defterini şu notu düşer:

“Haziran 1503. Cehalet her zaman köleliği getirir.”

Yararlanılan kaynaklar: haberhurriyeti.com, webtekno.com

Yorumlar 12
Yasmin 03 Şubat 2025 16:13

Tarihi bilmek ne kadar anlamlı, çok güzel bir yazı okudum...

Hasan D 24 Ocak 2025 12:00

Bilgilendirme için teşekkürler. Bugün de geçerli olan sosyal bir vakadır. Bilgiyi kavrayıp elinde tutan, bilgiden uzak durmayı tercih edenleri kandırır, güder, yönetir.

Ahmet İdrisoğlu 24 Ocak 2025 10:36

Tekrarlanmayan bilgiler unutulur ve arkadan gelen insanlar bunu bilmez. Mustafa Hocam konuyu yeni araştırmalarla öyle güzel anlatmış ki, hevesle okuyorsunuz. Kendilerini kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum.

Ayşe OKAY 15 Ocak 2025 10:44

Kalemine yüreğine sağlık hocam Zeka çok zaman ise yarar

LEYLA HANIM 15 Ocak 2025 08:51

Sanki aşk yazarı değilde meydan lous ansiklopedisi gibi adam, çok şeyi ilk defa yazan yazar, SAĞOL VAROL...

Gülay demirci 14 Ocak 2025 17:01

Hayatta her şeyi yeneriz sadece câhil insanları asla yenemeyiz çünkü öğrenmeye acık değillerdir araştırmayan sorgulamayan toplumlar inançlarını önde tutarak bilimi elinin tersiyle itmişlerdir günümüzde yasıyoruz fakirliği inancına bağlayan toplumdayız Allah'ım öyle işdiyor???? Neden ????????????

Hüseyin Duruoğlu 14 Ocak 2025 13:29

Bu tarihten bir kesit sunan ve 1492-1500'lü yıllarındaki seyyyahın ( cristof Colomb) anılarını kaleme alan yazarın bu makalesinde bence düşündürücü bir olay var; O da şu ki o yıllarında yaşayan insanlar (Amerikan yerlileri) bir doğa olayı olan ay tutulmasından nasıl etkilenerek tutum ve davranışlarını 180 derece değiştirmişler. Günümüz insanlarında artık bukadar ilkel ve saf yoplumlar kalmadılar. Ancak bazı semavi dinleri insanlara anlatan din bezirganları ise insanları etkilemek için bu tür yollara başvurma ihtiyacı duymuyorlar. Bu halkı istedikleri kanala sokup koyun gibi gütmek istedikleri zaman kendinden menkul din insanları eliyle binbir hikaye ve yalanlarla ikna ederek sömuruyorlar ne yazık ki ! Hatta bazı semavi din satıcıları adeta Tanrı ile haberleşmiş gibi ( faxs ve watsupp veya diğer haberlesme araçları ) kendilerini koyun gibi dinleyen insanları adeta büyülenmiş gibi dinleterek tüm hurafeleri gerçek gibi satıyorlar. Tabii bu tür satıcıları taktir etmemek ve kutlamamak de elde değil. Artık günümüz insanlarını Yazarımızın anlattığı gibi doğa olayları ile ürkütüymeye gerek kalmadı hamdolsun!

Sakine Eruz 14 Ocak 2025 11:22

Değerli Mustafa Bey bu anlamli metninizle cehaleti elle tutulur, gözle görülür hale getirdiğiniz için teşekkürler... Türkiye'de ne yazık ki o kadar çok hurafelere inanan cahil bir kesim var ki... ondandır bin bir tarikatın kanser hücreleri gibi bu ülkeyi kuşatması. Dilerim bir gün akıllanır ve Atatürk'ün meşalesi altında bilimle ilerlemeyi başararak gençlerimize aydınlık yarınlar sunabiliriz ve dilerim bir gün bu ülkeden beslenen siyasetçiler de bu vatanı sevmeyi öğrenirler.

Murat Güneri 14 Ocak 2025 11:17

Kalemine sağlık emeğine sağlık hocam bilgi dolu bı yazı olmuş teşekkürler

Emin EĞRİ 14 Ocak 2025 10:00

Çok anlamlı ve günümüzde halen geçerli bir toplumsal hadise. Cehaletin olduğu yerde düzenbazlar cirit atar. Ahhhh!.. Toplum olarak bunu anladığımız an yeni bir ÇAĞ başlar. Teşekkürler ok gibi hedefi vuran yazınızda.

Fulya Deniz 14 Ocak 2025 09:28

Muhteşem bir bilgi, muhteşem yazar, çok şey öğrendiğim bir değersiniz..

Yusuf Akar 13 Ocak 2025 23:54

İşte bilgi... İşte cehalet kaleminize sağlık MUSTAFA CİFÇİ AŞK ŞAİRİ Sağolun varolun teşekkürler

Yazarın Diğer Yazıları