HOŞGÖRÜ SAYGI VE SEVGİ NEREDE?

Toplumumuzda eskiye nazaran maalesef hoşgörü, saygı ve sevgi anlayışının kaybolmaya başladığını gözlemliyoruz. Neden mi! işte günümüzün en büyük hastalıkları dedikodu, çekememezlik ve insanların birbirine güveninin kaybolması sebebiyle. Hoşgörüyle davranıldığında hoşgörünün ne olduğunu bilmeyenler altında bir şey ararlar veya kendilerinde bir nimet varmış gibi burunları havadadır. Fazileti kendilerinde bilirler. Komşular birbirine güvenmiyor sadece menfaat ilişkileri yapılıyor tabi ki, oda kısa sürede bitince başa tekrar dönülüyor ne saygı ne sevgi kalıyor. Oysa ki bizim insanımız böylemiydi, tabi ki değildi, bu kadar kalp kırmalar ağır sözler etmekten itina ediliyordu. Köylerimizde kapılar açık durur kimse izinsiz girmez bir sıkıntı olmazdı. Şehirlerde komşuluk ilişkileri daha samimi ve içtendi. Eskiden okuma yazma oranı düşüktü, fakat ilişkiler sıcaktı, küçük büyüğe saygı gösterir büyük küçüğe sevgiyle bakardı. Toplumumuzda batı toplumları kadar olmasa da maalesef manevi değerlerimizi yitirmeye başlıyoruz. Bu durumlardan kurtulmanın yollarını aramalıyız, özümüze dönmeliyiz, en başta okumak ve okuduğumuzu anlayıp uygulamamız gerekiyor. Kuran’ın mutlaka Türkçe mealini okuyup anlamamız ve uygulamamız gerekiyor. İnsani değerlere saygı gösteren yerli yabancı yazarların kitaplarını okumamız gerekiyor, yani okuma tembelliğinden kurtulmamız gerekiyor. Aksi takdirde yozlaşmaya katılaşmaya doğru gideceğimiz aşikar görünüyor.
 

Üstteki dizede şairin hoşgörü saygı ve sevgi çerçevesinde yazmış olduğu yazıdaki gibi bu üç manevi duyguyu iyi anlayıp uygularsak sanırım daha mutlu olmanın yolunu açmış oluruz.

Saygı, Sevgi, Selamlar...