Biz de Varız

İşitme Engelliler ve Eğitimleri

Biz de Varız

  • 609

Mehtap Durmuş

İhsan Ozanoğlu 
Özel Eğitim 
Meslek Okulu 
Özel Eğitim Öğretmeni

Bireyin işitme yetisinin herhangi bir sebepten dolayı kısmen ya da tamamen kaybına işitme kaybı denir. İşitme kaybına bağlı olarak konuşmayı edinememe, dili kullanamama ve iletişimde çeşitli güçlükler yaşama durumuna işitme engeli, bu duruma maruz kalan bireye de işitme engelli birey denilmektedir.

İşitme kaybı, oluş zamanına göre doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrası olarak üç,  türüne göre iletim tipi işitme kaybı, sinirsel (sensorinöral) işitme kaybı, karışık (mikst) tip işitme kaybı, fonksiyonel işitme kaybı ve merkezi (santral) işitme kaybı olarak beş bölümde sınıflandırılır. Yaşanan işitme kaybının miktarı hafif, orta, ileri ve ağır olarak derecelendirilir.

İşitme testleri ne kadar ses işitebildiğimizi ölçer. İşitme testlerinin sonuçları odiogam adı verilen bir tablo ile gösterilir. İşitme kaybı desibel (dB) (veya dBHL) olarak ölçülür. Bu değer bireyin işitebildiği en yumuşak seviyeyi gösterir. Yapılan test sonuçlarına göre normal işitmede 20 dBHL kadar düşük sesleri duyarız.

  • Hafif işitme kaybında, işitme kaybı 25-39 dBHL arasındadır. Gürültülü ortamlarda konuşma seslerini takip etmekte güçlük çekilir.
  • Orta dereceli işitme kaybında, işitme kaybı 40-69 dBHL arasındadır. İşitme cihazı kullanmadan konuşmaları takip etmekte zorluk çekilir.
  • İleri düzeyde işitme kaybında, işitme kaybı 70-89 dBHL arasındadır. Sesleri duymak için güçlü işitme cihazları veya implant gerekir.
  • Ağır işitme kaybında, işitme kaybı 90 dBHL ve üstündedir. Daha çok dudak okuma, işaret dili veya implant kullanımına ihtiyaç duyulur.

İşitme kaybı oluş zamanı, türü ve derecesine göre kişiden kişiye farklılıklar göstermektedir. Bireyin tıbbi tanısı tamamladıktan sonra gerekli eğitsel tanı yapılarak özel eğitim alması sağlanır ve uygun okullara yerleştirilerek eğitime başlanır. Bireyin erken tanısı, tedavisi ve eğitime erken başlaması çok önemlidir.

İşitme engellilerin eğitim-öğretiminin işitme engellilere yönelik hazırlanmış ders programları doğrultusunda, işitme engellilere uygun eğitim ortamlarında, işitme engellilere yönelik ders araç-gereç, yöntem ve tekniklerle bu alanda özel olarak yetiştirilmiş işitme engelliler öğretmenleri tarafından yürütülmesi esastır. Ailenin de bu sürece normal eğitimden çok daha fazla destek olması gerekmektedir.

İşitme engelli bireyler engellerinin özelliğine bağlı olarak gelişim alanlarında bazı farklılıklar göstermektedirler. İşitme engelli çocuklar hiçbir engeli bulunmayan akranları ile aynı motor gelişim özelliklerini takip ederler. Bilişsel gelişim sürecinde dil önemli bir yer tutar. İşitme engelli çocukların dil becerilerindeki, kavram gelişimlerindeki yetersizlik ve işitsel girdinin az olması bilişsel gelişim sürecini olumsuz olarak etkiler. Sesleri duymayan ve sözel uyaranları algılayamayan çocuğun dil kazanımı tam olarak gerçekleşemez. İşitme engelli çocuklarda okuma yazma gibi dilin kullanımını gerektiren becerileri kazanmada problemler görülmektedir.

Eğitim-öğretimin en önemli amacı işitme engelli çocukların engellerinden doğan bu farklılıkları en aza indirgemektir. Verilen uygun eğitimlerle kolay ve etkili iletişime girme, farklı durumlara uygun tepki verme, kişilerle yakın ilişkiler kurma, sosyal kurallar, konuşmada kullanılan kurallar ve temel akademik becerileri öğrenebilme gerçekleştirilir. Bu sayede işitme engelli bireylerin engellerine rağmen toplumun etkin bireyleri haline gelmeleri amaçlanır.

Yazarın Diğer Yazıları