Cihan YILDIZ

HAYATIN FİLMİ

Cihan YILDIZ

  • 442

            Hayatımızda ki olumsuz vakalar için filmi hep geriye sardık. Neden ileri değil de geri? Tamam en güzeli geçmişe bakıp ders almak ve geleceği tahmin etmektir. Ama geçmişe takılıp kalmak ya da geçmişte ki olumsuz vakalardan dolayı daha iyi yapabileceklerimizi yok saymak şimdiye kadar yaptığımız  büyük yanlışlardan bir tanesi.

            Bu konu bireysel, kurumsal yada ülkesel bir konu olabilir. Bir arkadaşlık bir aşk ya da ailesel bir konuyu ihtiva edebilir. Her hata kabul edilemeyebilir. Hatta üzücü ve zarar verici olabilir. Yada sonradan telafisi olmayan olaylarda içerebilir. Peki şimdi bu filmi geriye sardığımızda ileriyi görebilmek için yapmamız gerekenler ya da imkansızın dışında neler yapılabileceğimizi ve insan psikolojisini yorumlayalım. Öncelikle insan psikolojisi geçmişte yaşadığı olumsuz vakalar için karamsar kalırsa bu da intikam alma duygusunu insana hatırlatır. İnsan intikam duygusunu içinde gizler. İşte ileriyi görememenin en büyük hatası ‘İNTİKAM’ almak istemesidir. İntikam derken, bu bir ders vermede olabilir ya da acı çektirmekte. Bu arada birde ‘GURUR’ işin içine girer. En basit tanımıyla kibir, kendini beğenme anlamlarına gelir. Gel de işin içinden çık şimdi. Önce ileriyi göremiyordu şimdi yaşadığı anı bile zehir etti. Aslıda gururun tanımını olumlu yorumlasak sorun yok. Hani başarısı ile övünme, bundan haz alabilmek gibi. İntikam ve gurur tek başına da yeterlidir. Ama aynı anda yan yana olması sıkıntılar doğurur.

            Bu konuda başarıya ulaşmak ve başarının arkasında olumlu olarak bahsettiğimiz gururu yaşamak için en büyük intikam, ileride hatasını kabul ettiğinde aynı hatayı bir daha yapmayacağını hatta sizin bu davranışınızı başkaları içinde uygulayacağını ve bundan dolayı kendini borçlu hissedeceği zaman intikam alınmış olacaktır. Bu sayede bu göğüs kabartıcı olay karşısında gururu yaşamak ve gelecek nesilleri bu şekilde yetiştirmek kadar değerli bir şey olabilir mi? Örneğin bir öğrencinin başarısız olduğu projesi için ona bir şans daha vermek. Hatta iki, üç, beş, on… Ya da bir çocuğun ailesine karşı yaptığı hatayı affederek ona gelecek için umut dolu yarınlar sunmak… Çok fazla örneklerle süsleyebiliriz. Ancak önemli olan nokta kendimize ne kadar şans verdiğimiz? Çünkü kendimize şans veremiyorsak başkalarına da bu şansı veremeyiz. Kendimizi ne kadar doğru tanımlar ve yorumlarsak o kadar başarı oranımız artar. Bu sayede geçmişte ya da mevcutta yaşanan hiçbir olay seni ileriye götürmek için engel olamayacak. Düşünmek için çok fazla zamanımız var. Düşün! Düşün! Düşün!

            Haydi durma! Neden bekliyorsun! Kendi filmini ileri sarsana!

CİHAN YILDIZ

Yazarın Diğer Yazıları