Emin EĞRİ

Adı seçim, aslı onaylattırma!

Emin EĞRİ

  • 677

Demokrasiye geçildiği 1950 yılından bu tarafa seçim yapıyoruz diye 4 senede bir sandık başına gidiyoruz! (Darbe dönemleri hariç)

Biz de sözde seçiyormuş gibi bizlere dayatılan isimlerden kendimize uygun gördüğümüz partinin üzerine 'EVET' diyoruz!

12 Eylül sonrası yapılan 1982 Anayasası yürürlüğe girdi ama temsilde adaleti yine getiremedi. Şöyle ki; Kastamonu’da 1983 seçim sonuçlarına göre seçimi kazanan ANAP (Turgut Özal) oyların %42'sini alıp 2 milletvekili çıkardı. Yine oyların %33.4'ünü alan MDP (Milliyetçi Demokrasi Partisi) 2 milletvekili çıkardı. Üçüncü sıradaki HP (Halkçı Parti) %21 oy almasına rağmen vekil çıkaramadı.

Yani adaletsiz bir seçim sistemi ile başladık!

Daha sonraki yıllarda 1991-95-99 ve 2002 yılları genel seçim sonuçlarına baktığımızda alınan oy oranı ile kazanılan vekilliğin oy oranı paralel olmamıştır.

İktidardaki her parti, bir sonraki seçimde kendisine yarayacak şekilde seçim yasasında değişiklikler yapmıştır. Siz bakmayın demokrasinin namusu seçim dediklerine. Milletvekilleri için de işlerine geldiği zaman kafamıza kaktıkları beylik cümle "Siz seçtiniz" diye kusuru seçmene veren anlayışa.

Biz seçmedik, sadece önümüze dayatılan listenin birini onayladık. Vekilleri seçen, partinin liderleri veya onların üst organlarıdır.

Türk siyasi tarihinde en uzun görev yapan AKP’de 9 Kasım 2002 seçimlerinde %34.3 oy almasına rağmen 363 milletvekilliği kazanmıştır. İkinci parti CHP ise; %19.4 oy ile 178 milletvekili çıkarabilmiştir. 550 milletvekili olan mecliste geri kalan 9 milletvekilliğini de bağımsızlar kazanmıştır. Oy oranı ile vekillik oranı ilişkisi tamamen farklıdır.

Yani; AKP bir vekil çıkarmak için 29.800 oy yeterken, CHP için bir vekillik için 34.350 oy almak zorunda kalmıştır.

Şunun şurasında iki ay kalmış cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine. Bu seferde geçen yıl yürürlüğe giren yeni seçim sistemi ile 'İTTİFAKLAR' önemli olurken partiler sonradan gelmektedir. Demokrasiye geçtik dediğimiz 1950'den beri sadece 'demokrasicilik' oynadık ama evrensel demokrasiyi ülkemize tattıramadık.

Ah koltuk ah!.. Sen nelere kadirmişsin!

Vatandaşın adayları kendisi belirlemediği (ön seçim) bir seçim gerçek seçim değil, onamadır. Yani vatandaş noterlik görevi yapmaktadır!

Liderler listeye yine 'Kurşun Asker' koyacaklardır. Özgür hareket edemeyen, liderine sadık ve sözünden çıkmayan, itiraz etmeyen ve sorun getirmeyen adaylar tercih edilecektir! 21 yıldır Kastamonu’da yaşadığımız gibi!

Sahi, biz ne zaman hakkımıza sahip çıkacağız? Umudumuz gençlerde, umudumuz Z kuşağında.

Yazarın Diğer Yazıları