Emin EĞRİ

Hiç birimiz masum değiliz!

Emin EĞRİ

  • 563

Ne yazık ki 6 Şubat 2023 günü meydana gelen, kayıtlarımızda bile bu kadar hasar gördüğümüz yazmayan, felakete yol açan depremi gündemden düşüremedik.

Hayat devam ediyor. Ders alınır mı şüpheliyim. Yoksa bir süre sonra tarih yine mi tekerrür eder?!

Hepimiz depremin verdiği can ve mal kayıplarının açıklanması, nedenleri hakkında adeta inşaat uzmanı olduk.

İki haftadır ben de araştırdım, uzmanlarına sordum, çok şeyler öğrendim. Vardığım sonuç ise "Rant-kazanç-hırsızlık" olarak karşıma çıktı.

Şöyle ki; Daha binanın arsa bazında başlıyor her türlü basitçilik, kılıfına uydurma.

Arsanın 'Zemin Etüdü' projesinde gayet iyi ama aslı iyi değil!

Mimar en masumu. Arsaya ne tip inşaat isteniyorsa ona göre çizimini yapıyor.

İnşaat mühendisi mimari projeye göre kullanılacak demir-çimento, perde beton gibi inşaatın omurgası sayılan kolon-kiriş ve buralarda kullanılacak demirlerin sayısı ve çapının ne olması gerektiğini projeye aktarıyor.

Proje çok iyi ama kullanılan malzeme eksik ve kalitesiz kullanılıp kazanç düşünülüyor! En sağlam ve güvenilir olması gereken yapının omurgası sözde denetlenerek inşaat devam ediyor.

Hepimizin dikkat ettiği, binanın alçıpeni var mı? Banyo, lavabo da kullanılan sıhhi tesisat malzemesi markalı, gösterişli mi?.. Dolaplar, mutfak malzemeleri güzel mi?.. gibi teferruat araştırmasındayız!

Tüm bu safhalarda "Yapı Denetim" firması denetliyor(!)

Her safhada "Ahbap çavuş" ilişkisi devam ediyor ve 'İskan ruhsatı' alınıyor! Bu sayede belki de ömür boyu borcunu ödemeden kurtulamayacağı konut, dükkan vs sahibi olunuyor. Ta ki böyle acı depremi yaşayıncaya kadar!

Bu düzen herhangi bir yerde değil, tüm Türkiye sathında. Müstesnalar kaideyi bozmaz!

Bu araştırmalarımda hırsızlığın yapmaya bile değmeyen ama yıkılan binalarda yapılan %5 fazla kazanma hırsından kaynaklanıyor olduğunu öğrendiğimde şaşırmadım desem yalan olur. Bu da binanın omurgası olan kiriş, kolon, perde dediğimiz ve demir kullanılan safhasında oluyor!

Buna örnek, 100 daire yaptığın siteden dediğim omurgasından %5 çalma ile 5 bina daha kazandığınızı düşünün. Ediyor 105 bina. Deprem olunca sırf bu haksız kazanılan 5 bina nedeniyle hepsi birden yıkılmaktadır. Bu hatayı yapmamış olsak 100 bina ayakta duracaktı. İşte %5'in ne kadar ağır faturası olduğunu anlayın!

Yine ders almayan bir yönetimle karşı karşıyayız. Artçı depremler devam ederken 'İnşaat yapılmaz' diyen bilim insanlarına rağmen enkazını daha kaldıramadığımız deprem bölgesinde dört bin konut yapımı ihale edildi, kazma vuruluyor haberlerini duyuyoruz.

Bu da demektir ki; bilime inanmayan yönetimler bildiklerini okuyunca devamlı afetlere maruz kalacağız.

KASTAMONU EĞİTİM FAKÜLTESİ

Şehir merkezindeki ana cadde üzerinde olan çok eski binada eğitim veren Eğitim Fakültesi taşındı. 2011 yılında başlayan 'depreme dayanıksız' teşhisi konan binalar mahkeme serüvenleri de yaşayarak bu yıl taşınma kararı ile boşaltıldı.

Bunun nedenleri farklı şekilde kamuoyuna yansıdı. Kimisi ranta kurban gidecek dedi. Kimisi park yapılsın dedi, kimisi apartman karşılığı verilecek dedi. Bir çok kişi de bölgenin ekonomik canlılığına sekte vurdu, esnaf mağdur oldu diye konuştu.

İşin aslını birinci ağızdan öğrenerek doğru bilgiye ulaştım ve kamuoyu yanlışlardan dolayı farklı düşünmesin diye açıklıyorum.

Ankara ile yapılan görüşmelerde yıllık ödenekler ile binalar yıkılacak, projelendirilecek ve bitince yine öğrencilere tahsis edilecek. Ayrıca eğitim ile ilgili başka binalar da yapılacak. Yani ödenek ne kadar çok olursa bitme süresi de o kadar kısa olacaktır. Bu nedenle ilimizin önderleri bu konuyu gündemden düşürmeden ve herkes birleşerek destek olmalıdır.

Burada okuyan öğrenciler geçici olarak Tıp Fakültesi 'morfoloji' binasında eğitim görecek. Kısa sürede yeni bina yapılıncaya kadar kalıcı bir bina tahsis edilecektir.

Başta sayın rektörümüz, vekillerimiz, STK’lar, Valilik ve Belediye Başkanlığı güç birliği oluşturmalı ve takipçisi olmalıdır. Basına da kamuoyunu aydınlatma, hatırlatma, gündemde tutma görevi düşmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları