Suudi Arabistan başta olmak üzere bazı körfez ülkeleri her ne hikmetse ABD Başkanı Trump’ın Arabistan ziyareti sonrasında Katar’ı düşman ilan etmişler.
Durduk yere ne oldu da bu körfez ülkeleri böyle bir şeye kalkıştılar? acaba geri planda neler aldılar da Katarda Müslüman ülkeleri ile sürekli işbirliği içerisinde olan ve Ülkemizin en büyük ekonomik paydaşları arasında olan hükümeti devirmek istemektedirler?
Yerine ABD’nin dediklerini harfiyen getirecek ve darbeyle işbaşına geçecek bir hükümetin alt yapasını hazırlama taşeronluğuna soyunmalarının hikmeti neydi acaba?
Aslında hepsinin cevabı Osmanlı barışından (Pax Ottoman) beri aynı, Arap yarımadasında ve körfez ülkelerinde keza Orta Doğuda bir barış ve huzur ortamının tahsis edilememe sebebi belli
Osmanlının huzurla yönettiği ve sömürgeci bir anlayıştan uzak sadece eşitlik ve adalet temelleri üzerine dayalı yönetim anlayışının yıkılması ve dönemin süper gücü olarak adlandırdığımız devletlerin bu coğrafya üzerinde kirli oyunlarla böl-parçala-yönet anlayışının hâkim olmasıydı. Suudi Kralı gibi bol sıfırlı anlaşmaları bu süper güç olan devletlere hiç düşünmeden takdim ederseniz ortada sizin için herhangi bir tehlike olmamaktadır ama Irak gibi başkaldırırsanız eğer size demokrasi getirmek için harekete geçerler.
Ya da İslam birliği amacını kendinize şiar edinirseniz eğer İsrail’in güvenliğini tehdit eder ve mazlum olan devletlerin yanında olmaya çalışır sınır kapılarınızı sonuna kadar kardeşlik düsturu içerisinde açar gelen Müslüman kardeşlerinizi Ensar-Muhacir münasebetiyle karşılarsınız eğer bu seferde Mısırda olduğu gibi Orduyu devreye sokarlar halkın oyları ile seçilen cumhurbaşkanı Mursi gibi bir darbeyle yıkılır zindanlara atılırsınız.
Yahut Zalimlerin karşısında her şeye rağmen dik durup sadece milletinin menfaatinde olursanız tek derdiniz memlekete hizmet olursa yani Son Kale olursanız, Bütün Müslümanların umudu her zaman Beklenen olursanız mazlum coğrafyaların gönül coğrafyalarında “Geldi yine Vefalı Türk” sözleri ile karşılanan bir devlet olursanız. Çeşitli oyunlarla şer odaklarının bir araya gelmesiyle bile zorluklarla yıkılmasına rağmen hala sizleri Osmanlı Torunu olarak görüyorlarsa eğer.
Atilla’nın Tanrının Kırbacı olduğunu hafızalarına kazıdıysan eğer
Mete’nin Çin Setti’ne rağmen durdurulamadıysan eğer
Alpaslan gibi Malazgirt Ovasında düşmanı gömdüysen eğer
Alâeddin Keykubat gibi Anadolu’da kefereye geçit vermediysen
Selahaddin Eyyubi gibi Kudüs’e haç yerine hilali diktiysen
Osman Gazi olup Cihana adaletle hükmedecek bir devleti kurduysan
Fatih Sultan Mehmed Han olup Muzaffer bir komutan olup İstanbul’u prangalarından kurtarıp, Ayasofya’ya çan yerine Ezan-ı şerifi getirdiysen
Kanuni olup viyana kapılarına dayandıysan eğer
Sultan II.Abdülhamit Han gibi Milletimin tek karış toprağını savaşmadan teslim etmem dediysen eğer
Menderes olup halkın zulüm altında inlerken milletinin refahını düşündüysen
Turgut olup arı gibi çalışıp bu milleti hak ettiği yere getirmeye çalışırsan eğer
Erbakan olup gönüllere kazıdıysan ismini
Recep Tayyip Erdoğan olup 3 tarafı denizlerle, 4 tarafı hainlerle kaplı bir coğrafyada ümmetin hamisi ülkesinin hizmetkarı milletinin gür sesi olmaktan hiçbir zaman vazgeçmediysen eğer…
Önce senin kurmuş olduğun o dünyaya şan veren devletleri yok etmek için ellerinden gelen her şeyi yaparlar
Sonra Satılmış olan Vatanın ekmeğini yiyen ordunun kirli yüzleri vatanını satan dış güçlerin aşığı olan askerleri darbeye davet ederler
Zehirlemeye çalışırlar, öldürmeye çalışırlar Ümmete uzanan her eli kırmaya çalışırlar
Osmanlıyı yıktıklarında her şeyin bittiğini sandıkları gibi
1960 da 1980 de darbe yaptıkları gibi
15 Temmuzda darbeyi denedikleri gibi
Osmanlının geri gelme ihtimali bile onları bu kadar korkutuyor işte bu yüzden hiç durmadan Ümmeti bir daha birleşmemek üzere ayırmaya çalışıyorlar Lawrence gibi ajanların kurduğu Suudi Arabistan gibi ülkelerle kendi içimizden olan ülkelerle yapmaya çalışıyorlar.
Buna karşı çıkan her ülkede rejim değiştirmek hükümetleri değiştirmek istiyorlar. Her zaman yanımızda olan Kardeş ülke Katar asla yalnız değildir.
Orta Doğudaki en önemli askeri üslerimizden birisi orada faaliyet girecektir tıpkı Irakta, Arnavutluk’ta, Kosova’da, Bosna’da, Azerbaycan’da olduğu gibi
Ümmetin Gür sesi, Müslümanların Son Kalesi Osmanlının torunları yani biz Türkiye devleti Cumhuriyeti Devleti olduğu müddetçe Mazlum coğrafyaların Gönül coğrafyalarında yakılan umut ateşi asla sönmeyecektir.
Selam ve Dua ile Kalın