6’ncı hissimin çok çok güçlü olduğunu ve bazı öngörülerimin zaman içinde gerçekleştiğini çevremdeki dostlarım bilir.
-Bu yazdıklarım inşallah gerçekleşmez.
-İnşallah savaşsız, kavgasız, dövüşsüz bir dünya diliyorum yüce yaratandan…
Yurt içinde ve yurt dışında onlarca internet sitesini takip ediyorum! Sadece kendimi ve mesleğimi ilgilendiren konuları değil, Türkiye’yi ve dünyamızı ilgilendiren konulara da duyarlı olmaya ve araştırmaya çalışıyorum.
Zaman zaman sizlere Kafkasya, Balkanlar ve Batı dünyasıyla da ilgili yazılar yazıyorum.
İşte bu günkü konumuz; Kafkasya, Balkanlar, Batı ve NATO ekseninde olacak…
Öncelikle şunu açık bir şekilde ifade etmeliyim ki bu makale kesinlikle siyasi bir makale değildir.
Bunu baştan belirtmeliyim.
Diğer taraftan; Suriyeliler, savaştan dolayı Türkiye’ye gelmediler(!), Türkiye’ye gelmeleri için orada Batılılar savaş çıkarttılar(!)
Bunu iyi anlamalıyız.
Suriye’deki savaş, Rusya ile Batı’nın savaşıdır. Bizim Rusya ile ya da Batı ile ilişkilerimiz bozulduğu an, komşularımızda bir kışkırtma ve karışıklık yaşanacağını iyi bilmeliyiz. Geçmişte hep böyle olmuştur! Bunu iyi analiz etmeliyiz ve unutmamalıyız…
Son yıllarda Türkiye, Batı’nın oyununu bozan haylaz çocuk görünümünde. Bunun sebebi, Türkiye’nin siyasi politikası değil. Tıpkı Rusya’da ve Amerika’da olduğu gibi son dönemde Türkiye’nin dış politikasını siyasiler belirlemiyor! Tıpkı, nasıl Amerika’nın dış politikasını CIA’ye ve Pentagon belirliyorsa, iktidara gelen Cumhuriyetçiler veya Demokratlar dış politikada CIA’nin ve Pentagon’un raporuna göre hareket ediyorsa, son dönemde Türkiye’nin dış politikasını da bizim siyasilerden ziyade bizim devletimiz belirliyor. Bunu iyi görmeliyiz.
Bunu biraz daha açacak olursak; Batı ülkeleri ekonomik güçlerini sanayiden, teknolojik yatırımlardan aldığı kadar tefecilikten (para satmaktan) elde ettiği gelirlerden sağlamaktadır. Türkiye son dönemde Batılı tefecilere karşı savaş açmış durumda. Dolayısıyla Batı, oyununu bozan, düzenini bozan hangi ülke olursa olsun arasına almayacak ve hatta arasından atacaktır (!) İşte bunun içindir ki Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne iyice emin olmadan almıyorlar. İşte bunun içindir ki Türkiye’yi NATO’dan çıkartmak istiyorlar(!)
Küçük küçük bahanelerle Türkiye’yi dışlamaya çalışıyorlar.
Batı ile ilişkilerimiz iyiyken, Yunanistan uslu çocuk olarak yerinde oturuyordu! Şimdilerde Batı’nın kışkırtmasıyla Ege’de kanunları, uluslararası hukuku çiğneyerek efelenmeye çalışıyorlar(!)
10 milyon nüfuslu Yunanistan, 90 milyon nüfuslu Türkiye’ye, devamında 300 milyon nüfuslu Türk Dünyası’na karşı piyon olarak kullanılmak isteniyor.
Aslında henüz devam eden Rusya ve Ukrayna savaşının perde arkasına baktığımız zaman biz bu filmi analiz edebiliyoruz!
Rusya, güvenlik gerekçesiyle ve de yönünü Batı’ya çevirmesi nedeniyle Ukrayna’ya savaş açtı. Normal şartlarda Rusya, Ukrayna’yı 3-5 günde teslim alması gerekirken Batı’nın desteklediği Ukrayna’yı henüz istediği noktaya getiremedi(!)
Batı işte Ukrayna’da denediği senaryoyu bir sonraki aşamada Yunanistan’da uygulamaya koyacak.
Batı’daki oyun kurucular; Yunanistan’ı pohpohlayarak Türkiye’ye karşı kışkırtarak, Ege’deki, Doğu Akdeniz’deki tartışmalı adaları ve Mavi Vatan politikasını bahane ederek cesaretlendiriyor.
Yunanistan da tarihteki yaşanmış ibretlik savaşlardan ders almamış olmalı ki…
Akdeniz’de ve Ege’deki yaşananları fırsat bilen Yunanlılara tarihteki emellerini gerçekleştirmek için fırsat doğmuş olacak!
Kurtuluş Savaşı’nda yaşadıkları hezimetin kuyruk acısını unutmamış olmalılar ki; ölçüsüz genişlemek için batının kışkırtmasıyla topraklarını genişletmek isteyen Yunanlılara gün doğacak ve Akdeniz’de ve Ege’de ilk ateşi açıverecek! (İnşallah tarihten ders almışlardır)
Yunan büyük ülküsü (megali idea) “Bütün Yunanlıları ve eski Helen topraklarını bir bayrak altında toplamak” şeklinde özetlenebilir.
Batı için artık Türkler; Libya’da, Suriye’de, Kuzey Irak’ta ve hatta yakın tarihte Karabağ’da oyun bozan ülke konumunda olan haylaz bir çocuk… Batı’ya göre artık Türkler dost değil düşman(!)
Türkiye artık şunu çoktan öğrendi… Amerika gibi ve Batı ülkeleri gibi iç politikayı siyasetçiler yapıyor, ama dış politikayı devletimizin engin tecrübesi ve aksakallıları yapıyor(!)
Bu çok önemli. Türkiye’de hangi siyasi parti iktidara gelirse gelsin artık dış politikayı devletimizin bekası için “devletimizin aksakallıları” yapacak ve yapmalıdır da…
-İşte bunun içindir ki Batı, Türkiye’ye döviz ve ekonomik yaptırım uyguluyor.
-İşte bunun içindir ki, Batı daha önceden belirlediği haritaları yeniden güncelleyemeye aldı.
-İşte bunun içindir ki, Batı komşularımızı kışkırtmaya başladı. Tıpkı, yıllarca terör örgütü PKK’yı desteklediği gibi(!)
-İşte bunun içindir ki; K. Irak’ta, Suriye’de, Libya’da Karabağ’da karşılarına Türkiye Devleti’nin oyun bozan aklı ve devlet tecrübesi olarak çıktığı gibi…
-İşte bunun içindir ki; Türkiye Devleti; Ukrayna-Rusya Savaşı’nda yaşananları iyi analiz ettiği içindir ki…
-Batı’nın yıllar önceden yazdığı senaryoya baktığımızda; Kıbrıs’ta, Kafkaslar’da, Orta Asya’da, Arap körfezinde, K.Irak, Suriye’de ve şimdi ise geldik Yunanistan kışkırtmasına…
Balkanlar’da her ne kadar Avrupa üyelikleri ve NATO genişleme politikası uygulasalar da, Balkan ülkelerinin özü, kökü, kanı Osmanlı’dan ve tabiî ki Türklerden gelmektedir. Ne yaparsanız yapın… binaları yıkabilirsiniz, köprüleri, fabrikaları bombalayabilirsiniz ancak bu coğrafyada yaşayan insanların kanlarını değiştiremezsiniz(!)
Türkiye’nin de içerisinde bulunduğu NATO, maalesef Yunanistan’a onlarca üst kurmuş durumda. Polonya, Romanya ve Bulgaristan’da onlarca üst kurmuş durumdalar(!)
Eften püften bahanelerle yıllara Avrupa Birliği’ne almadıkları Türkiye’yi şimdilerde NATO’dan çıkartmak için fırsat kollamaya başladılar(!)
Bir sonraki senaryoya geçecekler.
Nedir bir sonraki senaryo?
Maalesef savaş…
Yani Batı kendi evinde savaşmak istemiyor! Neden çünkü kendi evinde kavga istemiyor. Çünkü kendi evindeki kavga, dövüş esnasında kendi evindeki eşyaları kırılıp dökülecek(!)
Peki ne yapması gerekiyor? Gayet basit… Kullanabileceği küçük küçük devletler bulup, onları cesaretlendirip, onların evinde dövüşmek istiyor(!)
Tıpkı yıllarca uyguladığı taktikler gibi… Bugün hala gösterimde olan Rusya-Ukrayna savaş filminde olduğu gibi!
Biz Türkler… Tarihinde hiçbir zaman savaşmak istemeyen ancak savaş kaçınılmaz olduğu zamanda savaştan geri durmayacak öz güvene ve tecrübeye sahibiz!
Bunu bilmeyenlerin; Kafkaslar’da, Çanakkale’de ve Kurtuluş (İstiklal) Savaşı’na bakmaları yeterlidir.
Emperyalistlerin dışında hiç kimse savaşmak istemiyor. Savaşı sadece dünyayı karıştırarak sömürmek isteyen batılılar istiyor.
Yakında yazdığım bir makalemde olduğu gibi yine “Bil oğlum” şiirindeki ve şarkısındaki ibretlik sözlerle veda ediyorum.
GÜNÜN SÖZÜ
“Gün gidende, ay gelende gel oğlum.
Cihan yanar, sen gülende gül oğlum.
Bir yol vardır hak yoludur bul oğlum.
Yeri bilmek göğü bilmek bil oğlum…
Çabuk büyü, çabuk yetiş tez oğlum.
Çakal gezen şu dağlarda gez oğlum.
Vatanına göz dikeni ez oğlum!
Dostun kim, düşmanın kim sez oğlum.
Tarihini şerefinle yaz oğlum…Yaz oğlum.!”
(Esat Kabaklı)
