Mehmet SAYAN

BİR ŞEHİT MEKTUBU VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Mehmet SAYAN

  • 227

1974 Erzurum doğumlu İlimdar Atasoy, 16 Haziran 1995’de Hakkâri İl Jandarma Komutanlığında askerlik görevini yaparken Hakkâri- Şemdinli- Ortaklar’da teröristlerle girilen çatışmada şehit oldu.

Ailesi, oğullarının şehit haberini almadan önce ondan bir mektup almışlardı. İlimdar, 8 Haziran 1995 tarihli mektubunda şunları yazmıştı:

“Saygıdeğer Anneciğim ve Babacığım…

Satırlarıma başlarken saygı ve selâmlarımı sunar, hürmetle ellerinizden öper, hayır dualarınızı beklerim. Sevgili anacığım, görüşmeyeli bir hafta oluyor. Biliyorum beni düşünüyorsun.  Senin bana söylediğin ‘Görev kutsaldır. Askerlik ibadettir. Sakın ola ki görevini aksatma. Eğer görevini aksatırsan sütümü sana helâl etmem’ sözlerini hiç unutmuyorum.

Sevgili anacığım, artık ak sütünü helâl eyle asker oğluna. Çünkü ben artık bir Mehmetçiğim. Mehmetçik, kanını döker, canını verir, ama vatanı vermez. Ezanı susturmaz. Bayrağımızı indirtmez.

Kıymetli büyüklerim, belki de bu size yazdığım son mektuptur. Bir gün şehit olursam sakın ağlamayın. Binlerce İlimdar kurban olsun bu vatana. Mektubumu da hatıra olarak saklayın. Ellerinizden öper, saygılarımı sunarım.”

Mektubundan sonra da İlimdar’ın şehit olduğu haberi geldi. Anne ve babası her ne kadar oğullarının ağlamayın tembihi olsa da ağladılar. Onlar yıllarca uğraşıp büyüttükleri evlâtlarını kaybetmişlerdi. Bu acı en büyük acıydı. Bu sebeple sakladıkları şehidin son mektubunu her okuduklarında da ağladılar.

Aradan yıllar geçti. Ama milletimizin düşmanları hiç bitmedi. Son üç yıldır çözüm süreci adı altında sürdürülen uygulamalarla düşman dağdan şehre inerek silâhlanmış, yığınak yapmış. Bunu Cumhurbaşkanı söylüyor. Halbuki O, “çok iyi şeyler olacak” demişti. Düşman artık, taktik değiştirdi. Karakol basıyorum diye uğraşmıyor. Patlayıcılarla tuzaklar hazırlıyor, bunları asker ve polislerimizin geçtiği anda uzaktan kumanda ile patlatıyor. Roketatarlar kullanıyor. Düşman, bu hazırlıkları yaparken bizi yönetenler tabiri caizse uyumuşlar veya hayali düşmanlar peşinde koşup durmuşlar. İşte Dağlıca’da aynı taktikle 400 kilo bombayı iki zırhlı aracımız geçerken patlatıp 16 yiğidimizi, Iğdır’da 14 polisimizi şehit ettiler. PKK özellikle doğuda büyük bir kalkışma başlattı. Resmi daireler, özellikle okullar, iş makinaları, taşıtlar yakılıyor. Ulaşımı engellemek için köprüler havaya uçuruluyor. Çocuklarıyla alışverişe çıkan polisler, askerler acımasızca şehit ediliyor. Bazı yerlerde olayların önlenebilmesi için sokağa çıkma yasağı ilân ediliyor. Bir de bu ortamda seçim yapılacak. Allah, milletimizin yardımcısı olsun.

Şehitlerimize Yüce Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Yüce Milletimize başsağlığı dilerken yazımı bir başka şehidin şehadeti öncesi ailesine yazdığı mektup ekinde gönderdiği dörtlüğüyle bitiriyorum:

“Ansızın bakarsın gelir bir haber,

Oğlun görevde şehit oldu der.
Bayraklar altında gelirsem eğer,
Üstüme yığılıp ağlama annem.”

Yazarın Diğer Yazıları