Mehmet SAYAN

Camiden Alınan Dört odun

Mehmet SAYAN

  • 1599

Sabah namazını kıldırmak için evden çıktım. Hava soğuktu. Paltomun yakasını kaldırdım. Şapkamı giydim. Televizyonda sunucu hava durumunu verirken havaların soğuyacağını söylemişti ama Kasım ayında bu kadar da soğuyacağını hiç düşünmemiştim. “Allah fakir fukaranın yardımcısı olsun” dedim. 

Cami bahçesine girdiğimde odunluğun kapısının açık olması dikkatimi çekti. Oysa ki dün gece kapıyı kapattığımı iyi hatırlıyordum. Merakla ve endişelenerek odunluğa yöneldim. Elektrik düğmesini çevirip etrafı incelemeye başladım. Bir problem yoktu. Birden odunların üzerindeki bir kâğıt dikkatimi çekti. Kağıdı alarak yazılı notu okumak için ampulün altına gittim. Okuduğum not beni şok etti. Gözlerim yaşardı. Bir süre kendime gelemedim. Sonra toparlanıp dışarı çıktım. Zira müezzin ezanı okumuştu. Namazı kıldırmam gerekiyordu…

Namazı kıldırıp duasını yaptırdıktan sonra odunlukta bulduğum notu cemaatle paylaşmak ihtiyacını duydum. “Ey cemaat, size bir şey söylemek istiyorum. Namazdan önce odunluğumuzda şu notu buldum: “Hocam hayırlı geceler. Öğrenciyiz. Odunumuz bitti. Çok üşüdük. 4 tane odununuzu aldık. Hakkınızı helâl ediniz…” 

Notu okuyunca çok duygulandım. Büyük bir ihtimalle kiralık bir evde kalan üniversite öğrencilerinden birisi bu notu bırakmış olmalıydı. Kimliğini bilmediğimiz bu kardeşlerimiz ne kadar çaresiz kalmış olmalılar ki camiden dört adet odun almak zorunda kalmışlar… Ben onlara hakkımı helâl ediyorum. Asıl onlar bize haklarını helâl etsinler. Biz sıcacık evimizde yatarken hiç yakınımızdaki bir evde bu kardeşlerimizin soğuktan titrediklerini, bizler mükellef soframızda karnımızı doyururken bir başka evdeki gençlerin sıcak bir çorbaya hasret olabileceklerini maalesef düşünemedik. Oysa ki biz, komşusu açken tok yatmayı hoş görmeyen bir dinin mensubuyuz. O soğukta titreyip camiden odun almak zorunda kalan fakat bu konuyla ilgili özür notunu bırakan o yavrularımızın vebali hepimizin üzerinedir. Asıl onlar bizi affetsinler. Lütfen bu gençlerimizi veya bu gençlere benzer gençleri bulalım. Onlara yardımcı olalım…”

Konuşmamdan cemaat etkilenmişti. Bu konuyu ve bu durumda olan başkalarını da araştıracaklarına ve ihtiyacı olanlara yardım edeceklerine söz verdiler.

Eve geldiğimde kahvaltı sofrası hazırdı. Sofraya oturdum ama canım bir türlü bir şey yemek istemiyordu. Aklımda o gençler vardı. Dört odun mutlaka dün gece yanıp bitmişti. Acaba bugün ne yapacaklardı? Bugün okula gitmeden önce sofralarında yiyecekleri var mıydı? Eşim: Bey niçin bir şey yemiyorsun?” diye sordu. “Canım istemiyor” diyerek odama çekildim… Yatağa uzandım. Uyumak istiyordum ama uyuyamıyordum. Aklımda hep gençler vardı..!

Yazarın Diğer Yazıları