Mehmet SAYAN

Facebook Arkadaşı

Mehmet SAYAN

  • 2482

Ayşe, liseye gidiyordu. Facebook üzerinden arkadaş olduğu ve altı aydır yazıştığı Volkan adlı gençle ilk defa buluşacakları için heyecan içindeydi. O gece bir türlü uyuyamadı. Erkenden kalktı. Evden her zamanki gibi okula gidiyormuş gibi çıkacaktı. Bu sebeple bir çantasına okul kıyafetini çıkartınca giyeceği en güzel elbisesini koydu. Babası gitmişti. Kahvaltıyı yaptıktan sonra annesi ve ablası Fatma ile vedalaşıp evden çıktı. Okul, evlerine yakındı. Okula giderek spor odasında kıyafetini değiştirdi. Okul kıyafetini çantasına koyarak spor odasında bıraktı. Biraz da makyaj yaparak okuldan ayrıldı.
Buluşma yerine geldiğinde Volkan’ı fotoğrafından tanıdı. “Ben Ayşe.” diye kendisini tanıttı. Volkan da kendisini tanıttı. Bir süre oturup sohbet ettiler. Bir şeyler içtiler. Volkan: “Üniversitede  beden eğitimi bölümünde okuyorum. İki arkadaşımla beraber evde kalıyoruz.”  Ayşe: “Ben de liseyi bitirince güzel sanatlara girip resim okumak istiyorum.” dedi.  “Gerçekten de yakışıklı çocuk.” diye içinden geçirdi Ayşe. İlk defa kalbi pır pır ediyordu. Dışarı çıkarak gezmeye başladılar. O güne kadar bu gezdikleri yerleri çok görmüştü ama bugün daha değişik görünüyordu. 
Volkan: “Bizim eve yaklaştık. Çok da yorulduk. Evde biraz dinlenip bir şeyler yiyelim.” dedi. Ayşe, tedirgin oldu. Ne cevap vereceğini bilemedi. Sessizliğini Volkan’ın ısrarı bozdu: “Haydi gidelim. Hem benim nerede yaşadığımı da görmüş olursun.” Biraz sonra Volkan’ın: “İşte burası evimiz.” diye gösterdiği eve girdiler…
----------------------------------------------------------------------------------------------
Ayşe’nin annesi ve ablası akşam yemeği için sofrayı hazırladılar. “Bu kız, nerede kaldı bu saate kadar?” diye kızgınlıkla söylenen anneye Fatma: “Gelir şimdilerde merak etme. Mutlaka bir işi çıkmıştır.” diyerek yatıştırmak istedi. Bir süre sonra da baba geldi. Sofraya oturdular. Baba: “Hani Ayşe nerede?” diye sordu. Henüz gelmediğini öğrenince de kaşık elinde kaldı. “Kızım, şunun arkadaşlarına bir telefon et bakalım.” dedi. Fatma, telefonunu bildiği kızları tek tek aradı. Ama hepsi de “Ayşe bugün okula gelmedi.” diyorlardı. Sadece bir kız: “O’nu sabah okula girerken gördüm. Ama sonra kayboldu, derslere girmedi.” deyince daha da meraklandılar. Baba: “Ben bir okula gidip bakayım.” diyerek evden çıktı. Ama okulda gece bekçisinden başka kimse yoktu. Hava da iyice kararmıştı. Belki eve gelmiştir diye eve döndü. Ama Ayşe gelmemişti. Anne yüreği dayanamadı: “Kızım bu saate kalmaz gelirdi. Mutlaka başına bir şey geldi.” diye ağlamaya başladı.
Karakolun kapısında nöbet bekleyen polise kızlarının eve gelmediğini söylediler. Polis, onları görevli komisere götürdü. Komiser, kayıp başvurularını aldı. Ayşe’nin fotoğrafını istedi. Telefon numaralarını alıp: “Bir gelişme olursa biz sizi ararız. Evinize gidebilirsiniz.” dedi. Eve gittiler ama sabaha kadar uyuyamadılar…
Sabah olur olmaz anne ve baba okulun yolunu tuttu. Okul müdürü ve Ayşe’nin arkadaşlarıyla konuştular. Ayşe’nin içinde okul kıyafeti olan çantası spor odasında bulundu. Okul Müdürü, kendisinin de Ayşe’yi bulmak için araştırma yapacağını söyledi.
Okuldan çıkınca karakola gittiler. Gece görevli olan komiser yoktu. O an görevli olan komiserin yanına girdiler. Ayşe’nin dosyası komiserin elindeydi. Gerekli duyurular yapılmış, Ayşe’nin fotoğrafı dağıtılmıştı. Komiser: “Kızınızın erkek arkadaşı var mıydı?” diye sordu.  Olmadığını söylediler. Komiser Ayşe’nin bilgisayarını incelemek üzere istedi… Bilgisayarın istenmesine bir anlam verememiştik ki komiser: “Her gün bu tip olaylarla o kadar çok karşılaşıyoruz ki özellikle sizin kızınız yaşındaki kızlarla internet kanalıyla arkadaşlık kurup, onları istismar eden o kadar çok kötü niyetli insan var ki olayı bu yönüyle de inceleyeceğiz.” diyerek konuya açıklık getirdi. 
Bilgisayarı da getirip karakola teslim ettik. Artık kulağımız telefonda, bir ayağımız karakolda tedirgin bekleyişimiz başladı…
Bir hafta sonra komiser: “Ayşe’nin bilgisayarının incelenmesi sonucunda Facebook’ta yazıştığı ve Ayşe’nin kaybolduğu gün buluşmak üzere sözleştikleri Volkan adında bir arkadaşına rastladık. Ama yaptığımız araştırmada bu ismin sahte olduğunu öğrendik. Bu şahsı araştırıyoruz. Umuyorum ki en kısa zamanda bir sonuç alacağız” dedi.
Polis, gerçekten de titiz bir araştırma sonucunda Volkan adlı şahsı buldu. “Üniversite öğrencisiyim” diyerek sahte adla genç kızları aldatıp onları istismar eden bu şahsın ortaokul mezunu bir zengin çocuğu olduğu, Ayşe’yi evim diye götürdüğü evin de bu tip kötü amaçlarını gerçekleştirmek için günü birlik kiralanmış bir ev olduğu anlaşıldı. Şahıs, iki arkadaşıyla birlikte Ayşe’ye zorla kolundan eroin verdiklerini, sonra da tecavüz ettiklerini, Ayşe’nin ölümü üzerine de bir bavula koyarak ormana attıklarını söyledi.
---------------------------------------------------------------------------------------------
Ayşe, perişan durumdaki ailesi, öğretmenleri ve arkadaşları ve kalabalık bir kadın topluluğunun katıldığı hazin bir törenle defnedildi.
Ayşe’nin daha çocuk denecek yaşta ölümüne sebep olan üç şahıs ise tutuklanarak cezaevine gönderildi. Kadın kuruluşları, böyle hazin olayların yaşanmaması, başka Ayşelerin de bu kaderi yaşaması için mahkeme günü adliyede buluşmak üzere anlaştılar…
 

Yazarın Diğer Yazıları