2015 yılında bir yaprak dökümü yaşandı. Aralarında 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Eski Başbakanlardan Bülend Ulusu gibi devlet adamlarının; Müzeyyen Senar, Erol Büyükburç, Kayahan gibi müzisyenlerin; Zeki Alasya, Levent Kırca, Memduh Ün gibi sinema dünyası ünlülerinin; Yaşar Kemal, Çetin Altan, Gülten Akın gibi edebiyatçıların; Erol Simavi, Bedri Koraman gibi basın dünyası temsilcilerinin; Sinan Şamil Sam gibi ülkemizin adını bütün dünyaya duyuran bir sporcumuzun da bulunduğu şahsiyetleri kaybettik.
21 Şubat’ta Suriye’deki Süleyman Şah Türbesi’ni terk ederek türbeyi Türkiye sınırına yakın bir mekâna naklettik. Önce Irak’taki Başika kampına asker gönderdik. Fakat gösterilen tepkiler üzerine birliklerimizi geri çektik. İsrail’e attık, tuttuk. Fakat yılsonunda hükümet sözcüsü Ömer Çelik: “İsrail devleti ve halkı bizim dostumuzdur” diyerek herkesi ters köşe yaptı. Bu üç olay hükümetin dış politikadaki zikzaklarıydı.
Mülteci dramı yıl boyunca devam etti. Ülkemizdeki Suriyeli mülteci sayısı 2,5 milyona ulaştı. Türkiye’den Avrupa Birliği ülkelerine kaçmak isteyen mülteci teknelerinin Ege ve Akdeniz’de batmaları ile yüzlerce masum boğularak can verdi. Bodrum’da kıyıya vuran üç yaşındaki Aylan bebeğin fotoğrafı bütün dünyanın vicdanını sızlattı. Bu fotoğraf sonrası mülteci sorununun çözümü ile ilgili Avrupa ülkeleriyle üst düzeyde temaslar başladı.
7 Haziran’da sandık başına gittik. AKP, tek başına iktidarı kaybetti. Millî irade koalisyon dedi. Ama hükümet kurulamadı. Erken seçim kararı alındı. 1 Kasım da yapılan seçimde bu sefer AKP tek başına iktidar olarak hükümeti kurdu. Kastamonu’da 7 Haziran da AKP’den milletvekili seçilen Mustafa Gülşen, 1 Kasım seçimlerinde listeye alınmadı. Yine 7 Haziran’da MHP’den milletvekili seçilen Emin Çınar, 1 Kasım’da milletvekili seçilemedi. Böylece AKP; Kastamonu’da üç milletvekili çıkartarak Hakkı Köylü, Metin Çelik ve Murat Demir’le TBMM’nde temsil hakkı kazandı. Sekiz dönem aralıksız milletvekili seçilen, bakanlıklar yapan hemşerimiz Murat Başesgioğlu, 1 Kasım’da aday olmayarak siyasi hayatını noktaladı.
Hükümetin 17-25 Aralık süreci sonrasında başlattığı paralel yapı ile mücadele operasyonları yıl boyunca devam etti. Aralarında Kanaltürk, Bugün, Samanyolu’nun da bulunduğu bazı televizyonlara operasyon yapılarak yayınları engellendi. Bugün, Millet gibi bazı gazetelere kayyum atanarak gazetelerin yönetimleri ve yazar kadroları değiştirildi. Dershanelere yeni müeyyideler uygulandı. Pek çok dershane kapandı. TMSF, Bank- Asya’ya el koydu. Türkiye genelinde çok sayıda gözaltına alınma yaşandı.
Aralarında Can Dündar ve Erdem Gül’ün de bulunduğu bazı muhalif gazeteciler tutuklandı. Gazeteci Ahmet Hakan, saldırıya uğrayarak dövüldü. Muhalif medyaya baskılar arttı. Hürriyet Gazetesi saldırıya uğradı.
Türkiye, Suriye sınırımızı ihlâl ettiği gerekçesiyle Rusya uçağını düşürdü. Böylece çevremizde problem yaşadığımız ülkeler kervanına Rusya da katıldı. Rusya ile ilişkilerimiz gergin bir ortama girdi. Büyük gelir kaynağımız turizm sektöründe önemli payı olan Rusya’dan gelecek turist kafileleri ile ilgili rezervasyon iptalleri oldu. Rusya, Türkiye’den yaş sebze meyve alımını durdurdu. Üreticiler ve nakliyeciler zorda kaldılar.
Nobel Kimya ödülünü alan bilim adamımız Aziz Sancar, Türkiye’ye büyük bir onur yaşattı. Aralarında üniversite öğrencisi Özgecan Arslan’ın da bulunduğu kadın cinayetleri ve kadına karşı şiddet 2015 yılında da artarak devam etti.
7 Haziran seçimleriyle birlikte PKK eylem kararı aldı. Terör olaylarını tırmandırarak olayları şehirlere kaydırdı. Çözüm süreci boyunca militanlarını şehirlere yerleştiren, silah ve patlayıcıları şehirlere depolayan, müsamaha gören örgüt, özellikle Diyarbakır’ın Sur, Şırnak’ın Cizre ve Silopi, Mardin’in Nusaybin ve Dargeçit ilçelerinde hendekler kazarak isyan ve işgal hareketleri başlattı. Okulları, resmi kurumları yaktı. Eğitimi engelledi. Büyük miktardaki patlayıcılarla kitleleri hiç çekinmeden yok etmeyi planlayan örgüt, yaptığı eylemlerle Suruç’ta 32, Iğdır’da 14, Hakkari’de 16, Ankara’da 109 asker ve polisimizin şehit olmasına, vatandaşlarımızın hayatlarını kaybetmesine sebep oldu. Sadece yılın son 50 gününde 39 şehit verdik. Olayları bastırmak için büyük operasyonlar başlatıldı. Sokağa çıkma yasakları ilân edildi. Bu bölgelerde eğitime ara verilerek öğretmenler memleketlerine gönderildi.
Galatasaray, futbolda Süper Lig ve Türkiye Kupası şampiyonu oldu. Kastamonu’da ise Kastamonuspor, süper lig takımı Kasımpaşa’yı eleyerek Türkiye Kupası’nda gruplara kalmayı başardı. Kastamonu’da Galatasaray’la yapılan maçta 2-1 yenilmemize rağmen oynanan güzel futbolla Türkiye spor kamuoyunun ilgi odağı olduk.
Böylece acısıyla tatlısıyla bir yılı geride bıraktık. Türkiye’nin batısında eğlence yerleri 31 Aralık akşamı için yılbaşı programları hazırlığı yapıyorlar. Türkiye’nin güneydoğusunda ise bombalar patlıyor. Şehirlerden alevler yükseliyor. Batıdaki illere güneydoğudan son 50 günde 39 şehit cenazesi geldi. Türk milletine 1 Kasım’da sandığa gidip istikrar için oy kullanın demişlerdi. Gerçekten de seçimde bu sözler çok etkili oldu. Ama maalesef bugün ülkeye istikrarın geldiğini kimse söyleyemez. İnşallah 2016 ülkemiz için daha iyi bir yıl olur. Beklenen huzur, güven ve istikrar ortamı sağlanır. 2016’ın okuyucularıma ve milletimize sağlık, huzur, refah, mutluluk getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ederim. Güle güle 2015, hoşgeldin 2016.
SON
DAKİKA
