Mehmet USTA

'Mış' gibi yaşamak!

Mehmet USTA

  • 954

İman- inanç- takva,
Ülkü- ilke- ideal,
Örf- adet- gelenek,
Töre- terbiye- usul ve ahlâk...

Millet- kimlik- toplumsal karakterimizi tayin eden, ve aslen özümüz de var olduğuna inandığım, sıralamaya çalıştığım şu manevi değerler...

Bugün eğer; "MIŞ - MUŞ" gibi yapılıyor ve toplumun gözlerine bu şekliyle yansıtılıyor ise...

CAHALET sorunu değil, SAMİMİYET problemi olduğu aşikardır.

Zira...
"MIŞ" gibi yaparak, aslıyla örtüştürmeye çalışmak, SAF GERÇEĞİN BİLİNİYOR olduğunun tezahürüdür.

Bizi biz yapan bunca değerler; MAKYAJ- SÜS- MODİFİYE... cilalanarak ve abartılarak GÖZ'e sokmak ya da GÖZDEN kaçırılmak isteniyor ise...

ALGI yönetimi prim yapıyor- GÖZ'ler perdelenebiliyor, GÖZ boyanabiliyor,
Suret-i Hak görünümle PİAR- PERSTİJ kazanmaya meyyal bir iradenin varlığı inkar edilemeyen gerçektir!

Oysa; bu türden davranış biçimlerinin halk diliyle; MASKELEME- SAHTELİK- GÖZ BOYAMA- İKİ YÜZLÜLÜK olarak adlandırıldığı,

SAMİMİYET ile RİYAKARLIK arasında ince bir çizginin var olduğu,

Samimiyetin; İMAN ve TAKVA,
Riyakarlığın ise; AHLAK ve İNSANİYET problemi- bir nevi  RUH SAĞLIĞINDAN neş'et ettiği, aklı başında herkesin malumudur.

Gelinen noktada... coğrafyamızda- gözümüze takılan ve dikkatimizi çeken öyle vakıalara şahitlik ediyoruz ki, gün içinde...

Temsili itibarıyla...(su-i misal emsal olmasa da) vakıa olarak göze battığından hareketle...

Mesela;
Üsküdar- Ümraniye- S.Beyliği-
Bağcılar- Esenler- Güngören... ikamet ettiği semtteki evinden Çarşaflı- Türbanlı- Pardesü ile çıktığı halde...

"Bizim gelin bizden kaçar, başını örter k.ç.n. açar" darb-ı misalinde!

Kadıköy- Sarıyer- Ortaköy... ulaştığında çantasında yedeklediği M.ETEK- M.ŞORT kıyafete bürünen...
S.Medya veya sanal alemde merhabalaştığı profillerle flörtleşebilen, barlar sokağında kadeh tokuşturmayı medeniyet(!) çağdaşlaşma zenneden...
kaçak- göçek buluşup gönlünü eğlendiren az-uç- küçük bir kesimle sınırlı olduğunu- olmasını umut ettiğimiz (su-i misal emsal olmaz) misalinde yaşam sürdüren (bayan kıyafetleri üzerinden tariflendirsekte) kadın- kız ve erkeklerimizin gençlerimizin hatta orta yaşların varlığı da ACI BİR GERÇEK- VAKIA... olarak karşımıza çıkmaktadır... malesef!

Tekrar ifade edeyim ki; küçük bir kesimden ibaret olsa da...

Toplum vicdanını, içtima hayatı rencide eden,
ahlâki değerlerimizle çelişen bu ve benzeri örneklerle, yozlaşma- olumsuz yaşam biçimleri...

"%99'u Müslüman" olarak tanımlanan ülkemiz ve halkımız için son derece düşündürücü ve bir kadar da üzücü olmasının yanında...

Son yıllarda yeni bir terim ve tanım olarak literatürümüze girmiş DEIZM tabirini; sebep ve sonuçları bakımından da ATEİZM ile mukayeseye, kapsam ve boyutları itibarıyla tahlil ve analize mecbur kılmaktadır.

Üstelik te... Bu iklimde, bu atmosferde...!

İklim derken...mesela!

Ayasofya ibadete açılmışken!
Hutbe- vaaz... tek merkezden yazılırken!
MB.politika faiz kararı bile Diyanet tarafından onaylanırken!
Bankaların emekli promosyonları...  irdeleniyorken!

Kurumlarımız bu kadar işlevsel ve dinamik tutulurken(!)...

Şayet...
Din ve İslami değerlerden, bu kadar kopup- uzaklaşılıyor  ise...!

Ortada bariz bir TEZAT olduğunu düşünmekteyim...

İslamiyet'le birlikte (ilahi hüküm gereği) hükmiyetini yitirmiş olmasına rağmen; diğer 3 kitabî (ilk gönderildiğinde ilahi) Dinlerden beslenen AHLÂKİ kuralların da HİÇ edildiği- görmezden gelindiği- uyulup- uygulanmadığı apaçık belli ve aşikar...

Hem öyle ya... Ortada hiç bir Din olmasa dahi...

İNSANLIK TARİHİNİN,
İnsan olmanın bir adabı, bir ahlakı, bir ölçeği, bir kıstası yok mudur?

Binaenaleyh...

Kurgusal "Taş Devri- By. Fred- Wilma Çakmaktaş" ailesinin çizgi film dahi olsa... Avret mahallerini kapattıran bir ahlâk anlayışı var...

Velev ki... sözün özü... içinde seyahat ettiğimiz GEMİ, bunca sağduyulu MÜRETTEBATA rağmen su alıyor...
Tufan olmasa da bir NUH gerektiği AŞİKAR!

Elbette; husule gelen, göz önünde ve alenileşen bu toplumsal, ahlaki dejenerasyonun ardında bir takım esbaplar, ihmaller, entrika ve dolaplar var...

Nefis- nefsani hatta şeytani ve hayvani dürtülerinin beraberinde "yeryüzünün halifesi" olarak akli ve melekî evsaflarının da olduğunu bilen ve bu vasıfların ön plana çıkarılmasının gerekliliğine inanan insanlara sesleniyoruz!

Ülke ve milletimizin sevk ve idaresine, temiz ve imanlı bir nesil yetiştirilmesi noktasında gayret göstermek durumunda olan yetkin ve etkenlere söyleniyoruz!

Siyasetinden- Diyanetinden- Eğitiminden- Emniyetinden- Ekonomisinden- Sağlığından- Hazinesinden- Maliyesinden... Doktor- Tabip- Mühendis- Öğretmen- Eğitmen- Anne- Babalar ve hatta abla- abi- kardeşine... sorumluluk ve mesuliyet duyan herkese sesleniyoruz.

Nasıl geldik biz bu hale?

"Komşusu açken tok yatan bizden değildir" anlayışından, birbiriyle tanışmadan apartman sakinliğine,

"Kişinin namazına değil, dinar ve dirhemle olan münasebetine bakınız" buyruğuna rağmen!

"İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe tam iman etmiş sayılmazsınız."

Her Cuma Hutbesini...
"Şüphesiz Allah; Adaleti- ihsanı- iyiliği ve yakın akrabaya bakmayı, her türlü fenalık- kötülük ve fuhşiyattan kaçınmayı..." emriyle tamamlıyoruz.

Şeyh Edebali diyordu ya...
...insanı yaşat ki devlet yaşasın..."

Kanuni... "Halk içinde muteber bir nesne yok Devlet gibi,
Olmaya Devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi..."

Öyleyse bu arızayı, bu kaçağı, bu çatlağı bulmak, bulmamız lazım!
Bunca şekaveti onarmak,
Bu kadar şikayeti izale etmek lazım!

Unutmayalım ki; Bizler sahip çıktıkça bu vatan batmayacaktır.

Herkes, her makam, her kurum "başını avuçlarına almalı" kendi muhasebesine dalmalıdır....

Ne demişti şu dizelerle merhum Akif...

-"İnmemiştir hele Kuran şunu hakkıyla bilin,
Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için..."

-"Ne irfandır veren ahlaka yükseklik, ne vicdandır; Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır."

Ruhlarına FATİHA!
Bilakis ruhumuza...

(Not: Yazı hazırlanırken örneklendirilen hususlar; sadece gözlem- duyum ve anlatım neticesinde değil, toplumsal hafızanın gözlemlediği, göz önünde yaşanan vakıaların bireyler arası anlatımlarından alıntıdır.
Kişisel hakların (özel hayatın) korunması yönünde hukuki tanıma istinaden görüntü- kayıt- belge sunamadığımız herkesçe malumdur.)

Saygılarımla

Yazarın Diğer Yazıları