Yılda bir kez ve tek bir gün ile sınırlı da olsa...
Özel günler demişken!
BABA'lar günü,
ANNE'ler günü,
ÖĞRETMEN'ler günü,
KADIN'lar günü,
SEVGİLİ'ler günü...
Ve daha niceleri... kutla kutlayabildiğin kadar!
Kim demiş???
DÜŞÜNCE özgürlüğü,
FİKİR hürriyeti,
İFADE serbestisi...
Basın, Basım, Yayın, Yayım, Yazım, Medya ve sosyal paylaşım...
Tak-tik, Tik-tok, Selfi, Öz-çekim, Profil, Pedofil...
Boy boy, çarşaf çarşaf, sarmaş-dolaş...
Whatsapp- YouTube...Paylaş paylaşabildiğince...
Hürriyeti tehdit, tahdit, engelleme, kısıtlama...
Haksız, hukuksuz, iddiasız, isnatsız, isbatsız, delilsiz, belgesiz, mesnetsiz...
Göz altı, tutma, tutuklama, el koymak, el atmak...
Sabaha karşı, hatta gecenin bir yarısı... Bas, basabildiğince...
Çekmek, çökmek, çırpmak, çalmak, çekip çevirmek...
Lügatına, kitabına, kuralına, kılıfına, kaidesine uydurmak...
Uydur, kaydır, kaldır kaldırabildiğince...
AZ'dan az, ÇOK'tan çok... ama her halükarda götürmek, getirmek, aktarmak, taşımak, devşirmek...hatta çökmek!
Daldır, doldur... stokla... örgüt, çete, mafya... güç- kudret hatta istiab haddince...
Kim demiş...???
DİN, İMAN, VİCDAN... Hatta CÜZDAN hürriyeti yok...!!!
El insaf... hepsi var, her birisi var, nev-i münhasıran...
Hem de... hadsiz- hudutsuz- sınırsız ve alabildiğince...
Din- İslam- Kur'an... Müslüman- süslüman...
Tevrat- Zebur- İncil...Yahudi, Hıristiyan, Mecusi...
Putperest, Ateist, Deizm, Satanist... Kedi, köpekci...
Kutsal mabedlerimiz...CAMİ'lerimiz, sayısız- sınırsız...
İhtişam- devasa- muhteşem...
Milyon- milyar lira...hatta milyarlar Dolar değerinde...
Kulelerin gölgesinde kalsada Minareleri... 1- 2- 4- 6 adet ve bir çoğu 3'er şerefeli...
Avlusuyla beraber 10 binlik, 20 binlik, 30 binlik...hatta 63 bin kişiyi bile alabiliyor.
Alt katlarında, Otopark, kütüphane, çayhane... hatta alış- veriş merkezi...
Öylesine akustik, öylesine gizemli, öylesine proje edilmiş ve tasarlanmış ki...
Avlusunda Cenaze namazı kılınabileceği gibi... Siyaset bile yapılabilir!
Gazeteci, medyacı, spiker ve mikro-font'cular çekim yapabilir...
Hammer- Jammer- Merco- Cadillac... her marka araç... Otoparka çekildikten sonra... yüzlerce korumayla Vıp kapıdan girilerek ilk safa hatta mihraba bile durulabilir...
Bey- Ağbi- Ağa- Ünlü- Siyasi rezervasyonu varsa Cuma günü... hiç heveslenmeyin istiab haddini çoktan aşmıştır... girmek na-mümkün!
Vakit namazlarında arkasında ilk safı doldurabilecek sayıda cemaat bulan İmam efendilere helal olsun!
Kilise - Havra - Sinagog- Manastır... teb'ası, tabiiyeti, mensubu nedir, ne kadardır, sayısal verileri bilemem amma...
Ülke - Devlet - Millet nezdinde tüm bu mensubiyetlere... inaç noktasından hareketle hoşgörü, sempati, saygı ve hürmet duyulduğu kesin...
Kimse çıkıp demesin... diyemez...hatta dememeli bence de...!!!
Yok- yok bu ülkede...her şey var... ama haddi zatında varmış gibi...!
Sınırlar var... ama yokmuş gibi...!
Kural var, kaide var, hesap var, kitap var...
Kalem var, kağıt var, duvar var, diyar var...
Notebook var, Facebook var, Computer var, Bilgisayar var...
Basın var, Yayın var, Yayım var, sosyal medya var... varmış gibi!
Adalet var!
Hukuk var!
Laiklik var!
Demokrasi var!
Özgürlük var!
Bağımsızlık var... amma Ve-lakin görünürde varmış gibi....
Haram var,
Helal var,
Mubah var,
Mekruh var,
Mübarek var... hem de çok gibi...
Ancak... uyan, uygulayan, yaşayan varmış gibi...
Para var,
Pul var... karası var, ak'ı var, yeşili var... renklisi-saydamı-şeffafı- gizemlisi... sanki varmış gibi...
"Çalmasını bilmeyen fakir de ise..." zaten yok gibi...
Faiz var,
Zina var,
Fuhuş var,
Fuhşiyat var... gizlisi var- aşikarı var...
Lakin... profesyonel anlamda yok gibi...
Fütursuzca- kaygısızca- arsızca- ustaca...
Taammüden, tahayyülen, taahhüden işleyen, işlenen, işleten var... görülmeyince yokmuş gibi...
Ne yok ki ülkemde...!!!
Din- iman- ihlas... diyerek DİN SATANLAR,
Cem- Cemaat- Tarikat...diyerek DEVLETİ SATANLAR,
Ayet- Hadis- Müfessir- Muhaddis... diyerek YANMAZ KEFEN SATANLAR,
Haram- Helal- Mekruh- Müstehab... 8 Ef'al-i Mükellef sayıp... "Haram- helal ver Allahım, aciz kulun yer Allahım" helalinden(!) satanlar ...
VATAN- MİLLET- MUKADDESAT...
NİZAM- İNTİZAM- DÜZEN- REJİM...
DEVLET- MİLLET BİR VE BÜTÜN... feryadüfigan nutuk atarak...
Altını- üstünü, önünü- arkasını... Şimalen, cenuben, şarken- garben kuşatanlar...
Kimler, neler... Ne şaşaalı günler, nice debdebeli yaşamlar, yaşayanlar... gördü- gördük- görüldü- görülüyor da... Ülkemde!
Heyhat... "Ne günlere kaldık ey gazi hünkar..."
Hali hazırda, henüz BABALAR gününü kutluyorken...
Hatırladığım kadarıyla (DEVLET BABA) kavramı da...
Barajlar kralı Rahmetli "ÇOBAN SÜLEYMAN" ile birlikte ölüp gitti...çekip-çıkıp gitti aramızdan.
Rahmet ve hürmet olsun...
Tıpkı... Yaşar Kemal'in dediği gibi...
"O iyi insanlar o güzel At'lara binip gittiler.
Demir'in tuncuna, İnsanın p...ine kaldık."
Sürç-i lisanımız muhtemeldir affola...
Saygılarımla.
