Murat ŞENGÜL

Taekwondo ruhu

Murat ŞENGÜL

  • 707

Ruh ve akıl kavramları benzerlikleri itibari ile sık sık birbirine karıştırılıp aynı anlamlarda kullanılırlar. Ancak, Taekwondo ruhu deyince insanın düşüncelerindeki maddi olmayan temel insani değerler anlaşılır. Taekwondo çalışmaları boyunca da bu temel toplumsal, ahlaki değerlerin inşasına ve geliştirilmesine çalışılır.

Taekwondo çalışması süresince kurallı davranmanın getirdiği alışkanlık, insanın ruhunda  yavaş yavaş üstün insani değerleri, yürürlükteki yasa ve kuralları ve toplumsal ahlaki kavramları sezme ve onlara uyma yeteneğini geliştirir.

Taekwondo ruhu teknik, artistik ve felsefi ideoloji üzerine kurulmuş olup kişinin nefsi ile mücadelesi (self-kontrol) sonucu sürekli geliştirilen manevi değer yargılarıdır.

Teknik, taekwondonun nihai amacına ulaşılmasındaki başlama noktasıdır. Taekwondodaki tüm kendine özgü ruhi değerler "teknik" ten doğar, gelişir ve mükemmelliğe ulaşır. Gelişme safhasındaki tüm olgular, taekwondo teknikleriyle birlikte kazanılır. Taekwondodaki teknikler aslında vücut ile birlikte, ruhu ve nefsi kontrol etme, yönlendirme ve geliştirme sanatıdır.

Teknikler temel hareketlerden başlayıp, Poomsae ve Kyorugi gibi üst seviyelere ulaştıkça, kişideki ruhi olgunlukta aynı şekilde ilerleyerek somut bir biçim ve şekil alır. Her haliyle mükemmel ve olgun bir insan tipi ortaya çıkar.

Taekwondo çalışmasındaki belirleyici faktör tepkisel hareketlerdir. İnsan mecburen bir muhit ve çevre içinde yaşamaktadır. Yaşadığı çevrenin koyduğu bir takım kurallar ve kaideler vardır. Bu yasa ve kurallara karşı sorumluluk içindedir. İnsanlar aynı muhit içinde birbirleriyle etkileşim içindedirler. İnsanların bu ortamda birbirlerine karşı tepkisel (zıt) hareketlerini mevcut yasalar düzenler ve kurallara bağlar. Ama öncelikli olan kişilerin ruh hallerinde bu duyguların kaybolması ve iyiliğe yönlenmesi daha doğru olanıdır.

Taekwondo ilk başlarda tepkisel refleks çalışmalar üzerine kurulur. Sert bir döğüş sporu gibi zannedilir ve nasıl barışçıl olabileceği sorusu akla gelir. Ama fiziki gelişimle beraber ulaşılan ruhi olgunluk kişiye kurallı davranılması ve mevcut kurallara uyulması öğretisini birlikte aşılar. Taekwondoculardaki çevresel, ahlaki kurallara uyulmasındaki başlıca etken, çalışmaları boyunca kurallı hareket etme alışkanlığını edinmelerinden kaynaklanır.

Taekwondo çalışması bireysel hareketlerden başlayarak zaman içinde grup psikolojisi içinde toplumsal hareketlere yönlendirilir. Kişi de bireyselcilikten, toplumsal düşünceye yönelen bir ruhi gelişim başlar. Sonunda kişi nefsini değil, toplum içinde herkesle birlikte yaşamak gerektiğinin ve bunun belli kaideleri olduğunu düşünmeye başlar. Kendini toplum kurallarına göre davranmaya ve çalışmaya zorlar. Bu kişiyi toplum içinde soğukkanlı ve sakin davranmaya yönlendirir. Taekwondocular en sert müsabakalarda ve toplum içindeki kargaşıklıklarda dahi çok soğukkanlı ve sakindirler. Asla tepkisel (nefsi) hareket etmezler, ani ve düşüncesiz hareketlerden kaçarlar. Her davranışlarında kural ve toplumun kabulleri içinde bir eylem vardır. Bu sebeple de hata yapmaları azalır. Nefsi kontrol ve her hareketi kurallı ve ahlaki yapma isteği taekwondo çalışılmasında ulaşılması hedeflenen noktadır. Her olumsuz eylemde alçak gönüllü ve tevazu sahibi olmanın korku ve çekinme ile izahı olamaz. Çünkü taekwondocu pratik döğüş tekniklerini bildiğinden bu söz konusu değildir.

Taekwondo pratiğinde ruhi gelişimin amacı akli melekeleri iyiye yönlendirme yatar. Akıllı insan iyi ve mükemmel bir insan değildir. Dünya süper zeka ve çok akıllı katiller, hırsızlar ve zalimlerle doludur. Akıllı insan olmak iyi olmanın şartı değildir. Aklı, ruhi meleki hasletlerle doldurmak ve öyle kullanmak gerekir. Başınıza gelebilecek olumsuzluklarda en doğru şekilde davranabilmek için belli kurallar vardır.

Vücudunuz yapı itibariyle başınıza gelebilecek tehlikeyi bertaraf edecek donanımda olmalıdır. (Bu taekwondonun teknik boyutudur)

Olayı bir anlık refleks tepkiyle değerlendirmek değil sabrederek sadece akli değil, ruhi melekelerle de değerlendirmek ve ona göre hareket etmek gerekir. (Bu taekwondonun felsefi boyutudur)

Size bağırıp çağıran, küfreden, saldırgan bir insanı öldürmekte bir akli metottur. Elinizde silah var, vay benim namusuma dil uzatanın deyip bir kurşun sıkabilirsiniz. Belki o yaşamaya devam eder ama siz 20 sene cezaevinde yatarsınız. Belki adamı öldürür ama sonunda bir kelime için ömür boyu vicdan azabı çekersiniz. Toplumda bu tür bir incir çekirdeğini doldurmayacak meseleler yüzünden nice canlar ölüyor. Ama aklınızı ruhu melekelerle yönlendirirseniz. Belki de tek bir kelime ile bile rakibinize ağır bir darbe vurabilirsiniz.

Bir insana "kel, kabak" derseniz sizle tartışmaya girer ve kavga eder. Ama "vay kardeşim demek hayat mücadelen ne zorlu geçmiş. Başında saç kalmamış" derseniz size ballandıra ballandıra kelliğini anlatmaya başlar.

Kaba bir insanı bazen tek bir kelime bile nakavt eder. Bunun için ilk önce kendine güven, (teknik gelişim) sonra sabır tevazu alçak gönüllülük ve karşıdaki insanı hatasıyla kabul etme ve onun iyiliğini düşünme duygusu gerekir. (felsefi, ruhi düşünce)

İşte taekwondo insandaki nefsi emmarenin, (kendini düşünen ve bencil olan nefsin) terkedilerek Allah'ın hoşnut olduğu ve toplumun faydalandığı ruhi yapılanmanın tesisine çalışan metotlardan biridir.

Taekwondocuların farkına bile varmadan toplum içinde yararlı, çalışkan, hizmete koşan, alçak gönüllü ve tevazu sahibi olmalarının, sabretmelerinin ve azimlerinin temelinde taekwondonun bu nefsi terbiye çalışmaları yatar.

Çocuklarınızı taekwondo çalışmalarına göndermek ile elde edeceğiniz kazanç madalya değil bu mükemmel ruhi gelişim olmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları