Selahattin DEMİREL

Başkan Nereden Giyinir?

Selahattin DEMİREL

  • 682

Gördüğüm fotoğraflar doğru muydu, yoksa biri benimle dalga mı geçiyordu? Hayır, fotoğraflar gerçekti ve Bursa Kastamonu Günleri’nde çekilmişti.

İlk fotoğrafta Belediye Başkanı, elinde beyaz bir mendille kundurasını siliyor, ikincisindeyse manzaralı bir ortamı bulunan işletmenin restoran ya da pastane bölümünde otururken şık bir takım elbise içinde çay bardağına bakıyordu. Biri şaka mı yapıyordu bu fotoğraflarla?

Meşhur bir giyim markasının Kastamonu şubesi, instagram hesabında Belediye Başkanı’mız Sayın Galip Vidinlioğlu’nu bu iki fotoğrafla reklam yüzü olarak kullanıp “Başkanlar X’ten giyinir” diye yazmış, Sayın Başkan’ın ismini de etiketlemiş, böylece fotoğraf aynı zamanda Vidinlioğlu’nun instagram hesabında da görülür olmuş. “Eee sana ne be adam?” diyen vardır muhakkak.

Elbette herkes istediği yerden giyinebilir ve fotoğrafını yayınlayabilir fakat bir giyim mağazası, “Belediye Başkanı bizden giyiniyor.” derse akla pek çok soru işareti gelir. Mesela?.. 

Başka giyim mağazaları buna karşı tavır takınıp başkana gönül koyabilir ve hele ki ülke ekonomisinin gittikçe berbatlaştığı bir dönemde bir Belediye Başkanı’nın lüks bir markadan giyindiğinin vurgulanması halkın gözünde hoş görülmeyebilir. Halkın arasından başkana destek verenlerin kaçı o giyim mağazasından alışveriş edebilmektedir mesela?

Sayın Başkan! Çalışma arkadaşlarınızdan, basın danışmanlarınızdan ve yakınlarınızdan sizi bu konuda uyaran biri çıkmamış olabilir lakin bu yazı işçisinin sözlerini “dost acı söyler” olarak kabul edin ve isminizi, fotoğrafınızı reklam olarak kullandırtmayın!

Siz, iyi niyetli olabilirsiniz ama ticaretteki azgın rekabet ortamında böyle bir durum normal sayılamaz. Giyim harcamanızı şahsi hesabınızdan yapmanız da bu durumu normal göstermez, çünkü siz Kastamonu halkını temsil ediyorsunuz. Aynı zamanda giyim sponsorunuz dahi olsa bu mağazanın sizi reklam yüzü yapmaya hakkı yok!

Belki sosyal medya hesabınızı takip etmeye zaman bulamıyorsunuz ve belki bu olaydan haberiniz de yok, hesabınızı yöneten ekip arkadaşlarınızın da gözünden kaçmış olabilir lakin isminizin ve yüzünüzün bir mağazanın reklamına alet edilmesi hem siyaseten hem de usulen absürt bir durum.

Şehir için yapılması gereken işlerin çokluğunu biliyorum, hizmet bekleyip size güvenen halkı da görüyorum. Belediye ve başkan deyince böylesi can sıkıcı bir konu yerine şehrimiz için gerekli olan güzel çalışmalardan bahsedebilmek ümidiyle.

Bir bebeğin ardından

8 buçuk aylık bir bebek Ankara’da kalp yetmezliği nedeniyle tedavi görüyordu, ismi Elif Nur’du. Şehrimizin Karayolları Müdürlüğü’nde çalışan Hamdi Öztekin’in kızıydı. Doğumuyla başlayan sağlık sorunları bu şehirden Ankara hastanelerine yönlendirmişti aileyi. Daha hiçbir şeyin farkında olmayan Elif Nur, geldiği cennete geri döndü ve ailesini dünyada bıraktı.

Sevgili Öztekin ailesi, sizleri bilmiyor, tanımıyorum ama insanların hikâyesini çok önemsiyorum. Sizin de çok kıymetli bir yaşam öykünüz var, ne olur, bunları teselli cümleleri olarak görmeyiniz.

Yavrunuza Hz. Allah’tan rahmet, sizlere de büyük bir sabır dilerim. İnanınız, bizden önce Hakk’a varan tüm sevdiklerimizle bir sabah kavuşacağız ve hasretle sarılacağız onlara.

Ve yurdumun, dünyamın tüm insanları, özellikle evlatlarını yitirmiş aileler, yakınlarına hasret bir hâlde iki gözü iki çeşme olan hisli, güzel insanlar! İnanın, yaklaşıyoruz kavuşmaya. Dünya sürgünümüzün sonuna gelmiyor muyuz biz de? Her geçen dakika ve her nefes bizi kavuşmaya götürüyor ama şimdi hüzünlerimizi unutmasak da yaşayacağız, hem de insan kalarak!

Not: Bu yazım 27 Haziran tarihli Kastamonu Doğrusöz Gazetesi'ndeki köşemde de yayımlandı.

Yazarın Diğer Yazıları