Selahattin DEMİREL

'Dünya Helalleşme Günü'

Selahattin DEMİREL

  • 463

Siz hiç Aydın Aydın şarkısı dinlediniz mi? En son “Korona Var Öpme” şarkısından haberdar olmuştuk. Bir başka şarkısıysa olur olmaz zamanda aklıma gelir hep.

Cuma günü Taksim Cumhuriyet Anıtı’nın önünde bir leğenin içinde saçını sabunlayıp yıkarken görülmüş ve haberi yapılmış. Dikkat çekmek istediğiyse su israfı ve helalleşme.

Üstadı bilmeyenler için küçük ama önemli bir bilgi vereyim. İTÜ Devlet Konservatuarı Halk Oyunları mezunu olan Aydın Aydın, 2010 senesinde çıkardığı “Ben de Söyledim” albümündeki “Hay Allah” şarkısıyla tanınmış ve pet şişe atıklarından, obeziteye kadar pek çok insanlık sorununu şarkı ve eylemleriyle gündeme getirmişti.

Memleketi Hakkari’nin manzarasını kliplerinde gördüğümüz sanatçının ara ara hatırladığım şarkısının girişi şöyleydi:

“How, how, how, how, how are you?

Where, where, where, where, where are you?”

Nasılsın ve nerelisini İngilizce olarak bu kadar vurgulayan bir başka çalışma daha yoktu müziğimizde!

Sonrasındaysa asıl vurucu iki mısra geliyordu:

“Why, why, why, why don't look me?

W (dabulyu), w (dabulyu), com tr.”

“Neden bana bakmıyorsun?” deyip ilgisiz sevgiliden yakınan bir âşığın yakarışını duymuştuk bu sözlerde.

* * *

Taksim’deki anıtın önünde bir leğenin içinde saçını sabunlayıp yıkadıktan sonra şöyle seslendi Aydın Aydın:

“Hep bu sessiz ve sakin anı bekledim. Dünyanın göz bebeği olan İstanbul'dan bütün dünyaya önemli bir mesajım var… 8 Mayıs 2020 Dünya Helalleşme Günü ilan ediyorum, ölmeden helalleşin. Ben herkese hakkımı helal ediyorum, herkesten de helallik istiyorum.”

* * *

Kolay kolay bu kadar tenha bulunamayacak Taksim’deki anıtın önünden böyle seslenen sanatçı, “helalleşme” vurgusuyla bu yazının konusu oldu.

Artık “Hakkınızı helal edin.” cümlesi kolay edilmiyor muydu yoksa?

İnsan hayatında kırmalar, üzmeler çokça oluyor, yine aynı hayat içinde kırılıp üzülmelerle ömür doluyordu.

Belli bir yaşa gelip eski defterleri karıştıranlarsa “Vay be!” diyordu, “Ne günlerdi onlar!”

Saça düşen aklar ve yüzdeki buruşuklar da bu nidalara cevap vermeyince helalleşmenin önemi ortaya çıkıverir.

Aydın Aydın’ın leğen içinden söyledikleri arasında şunlar da vardı:

“Sudan, topraktan, havadan ve bitkilerden de helallik istememiz lazım. Onların da bizde hakkı var. Şu an bütün dünyada corona virüsten daha tehlikeli bir şey var, o da su israfı. Su biterse hayat biter. Su her şeyin ilacıdır… İsrafın her türlüsüne hayır.”

Helallik almadan yaşamak kadar israfa seyirci kalmak da büyük vebaldir. Suyu, ekmeği ve her türlü nimeti zerre kadar da olsa israf etmeden kullanmak çok zor olmamalı değil mi?

Anıtın önünde su kullanarak israfa dikkat çeken Aydın Aydın, istemeden suyu israf etmiş oldu. Ancak amacı konuya dikkat çekmek olduğundan bu durum üzerinde fazla yorulmadan israf ve helalleşme mesajına bakalım isterseniz…

Anneler ve Çocuklar...

Dün Anneler Günü’ydü. Sanki bir günle ifade edilebilecek bir şeymiş gibi yine reklamlar, hediyeler döndü durdu TV, radyo ve gazetelerde.

Hediye almak yerine mezarlık ziyaretiyle bu günü kutlamak zorunda kalan evlatlardan bahsedilmez o reklamlarda!

Bir evladın toprağa döktüğü suyla “Kavuşacağız anne, bir gün mutlaka…” deyip dua etmesi satış için çok da iyi bir görüntü vermez!

Boş verin o reklamları! Hediye alamadıysanız da kafaya takmayın! Anneciğiniz yanındaysa hemen sarılıverin şimdi ya da telefon edin! Gitmediyseniz de şu tedbirler geçince mezarını ziyaret edin, taşını silip toprağına su dökün ve şöyle dua edin: “Kavuşacağız anne, bir gün…”

Anneler Günü geçmedi, her gün devam ediyor! Bilmiyor muydunuz yoksa?

* * *

Bahaettin Karakoç’tan:

“Bir al-elma olsaydı
Eşit biçimde dilimler,
Paylaşırdık mutluluğu;
‘Şu senin
Bu benim!’ derdik.
...
Beni sorma var’la yok arası.
Ey kara gözlerin çırası
Bütün mühletleri bitirdim,
Ben, beni yitirdim.
Gelsen de beni
Koyduğun yerde
Koyduğun gibi bulamazsın ki…”

Yazarın Diğer Yazıları