Kastamonu'da bazı güzel şeyler

YouTube’da karşıma çıkan videoda mum ışığıyla aydınlatılmış bir ortamda iki kişi görünüyor. Biri, elinde ustalıkla çaldığı gitarıyla şarkıyı başlatırken yanındaki kişinin naif ama dokunaklı sesi duyuluyor:

“İçiyorum, derdimi kalbime unutturmaya…”

Normal sayıyorum, insanlık hâlidir. Bir zamanlar siz de içmemiş miydiniz? Hem de öldüresiye!

Şimdi olanlar hiç normal değil! Çünkü bu sefer gitarla bizi karşılayan da çalgıdaki ustalığını sesine yansıtarak şarkıya dâhil oluyor:

“Bekliyorum gelmeyeceksin / Yine de yolunu gözlüyorum”

Bunca şeye rağmen aldırmamaya gayret ediyorsunuz ama videodaki sesin, dinleyiciye acıyacağı yok! Asıl darbe şimdi geliyor:

“Yaralandım sende / Karalandım serde / Gülemem ben artık her yerde”

Tekrar tekrar dinliyor ama bıkmıyorum. Olmayacak! Bu insanlara ulaşmalıyım. Sevip beğendiğim bu şarkının sözleri Kastamonu’da yazılmış ve video da yine şehrimizde çekilmiş.

Bakın, güzel şeyler de oluyor işte!

* * *

Metin Demir’le Elvan Vahitoğlu’nun seslendirdiği Yaralandım şarkısından bahsediyorum. 1 ay önce YouTube’a yüklenmiş ve 2 bin küsür izlenme sayısına ulaşmış.

Bu insanları merak ediyor, hikâyelerinin peşine düşüyorum. Şehirde değil, kilometrelerce uzaktayım ama gönül frekansıyla ulaşamadığı yer yok insanın.

Videodaki bu iki kişi, şehrimizdeki özel bir lisede ders veren öğretmenlerimiz aslında. Elvan Vahitoğlu, Tarih Öğretmenliği yaparken Metin Demir, Kastamonu Üniversitesi’nde Müzik Öğretmenliği 4. sınıf öğrenciliğiyle beraber Müzik Öğretmenliği yapıyor, bir yandan da sahne aldığı yerler oluyor.

Elvan Hoca, Kastamonulu, şarkı söylemeyi ve yazmayı sevdiğini belirtiyor ama bunu söylerken de Tarih Öğretmenliği’nin sımsıkı bilincinde!

Metin Demir, Düzceli, O Ses Türkiye’ye katıldığını, TRT Müzik’in yarışmasında derece aldığını belirtiyor. Müziğe çocukluktan beri ilgisinin olduğunu söyleyen Demir, bilinçli olarak başlamasınıysa 19 yaşındayken aldığı gitarla açıklıyor ve 16 senedir emek verdiğini belirtiyor.

Müzik Öğretmeni olarak atanmak için KPSS’ye hazırlandığını, bir yandan da tüm zorluğuna karşın müzikle uğraşmak istediğini belirtiyor. Kendi imkânlarıyla ev stüdyosu oluşturduğunu öğreniyorum. Böylece ses kayıtları daha iyi alınıyor.

Yaralandım şarkısının sözleri Elvan Vahitoğlu’nun esinlenmesiyle ortaya çıkmış ama beste sürecinde Metin Demir’in ekleme ve düzenlemeleriyle son hâlini almış.

* * *

Bugüne kadar şehri, ülkeyi, insanı, günü ve yarını çiçeklendirmekten bahsettiğimi biliyorsun kıymetli okurum. İşte, bu eylemi icra edenleri görünce de sevinip heyecanlanarak seninle paylaşmak istedim. Aylardır üstümüze çöreklenmeye çalışan karamsarlıkla kederi atabildiysek ne mutlu!

Kastamonu’da güzel düşünüp güzel şeyler yapan insanların olduğunu biliyordum ama onları çok fazla görememenin kederi içindeydim. Bu kederi Yaralandım şarkısı vesilesiyle benden uzaklaştıran bu öğretmenlerimize teşekkür ediyorum.

Yazımın sonuna videoyu alıyorum, izleyebilirsiniz.

Şarkıdaki sözlerin aksine yaraları tez zamanda sarıp neşemize tekrar kavuşmanın önemini de belirtmek yine bana düşüyor!

* * *

Müziğin gücünü hafife almıyorsunuz değil mi? Corona virüsü nedeniyle evlerinde hapis yaşayan İtalyanların balkon ve pencerelerinden şarkı söylediklerini görmedik mi?

Dünya aydınlık sabahlarını hızla yitirirken insanlık nereden güç alacak? Maneviyatı kuvvetli tutmak önemli ama bunu yaparken dünyevi şeylerden çıkarılacak teselliler de anlamlı değil mi? İşte müzik ve bilumum sanat dalları bunun için var.

Ne yani, bunca olumsuzluğa karşı bizler de surat asıp dünyayı daha da yaşanmaz mı yapacağız? Hadi oradan!

* * *

Gülten Akın ablamızdan bir şiirle:

“Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya
…
Kulaklarımızı tıkıyoruz: Para para para
Kulaklarımızı açıyoruz: Kavga kavga kavga
Sorar belki biri: Kavga ama neden kavga
Komşumuza sonsuz balta, karımıza yumruklar içinde
- Bilmiyoruz neden kavga.
…
Durup ince şeyleri anlatmaya
Kimselerin vakti olmasa da
…
Bir gün birileri öte geçelerden
Islık çalar yanıt veririz”