Selahattin DEMİREL

Son cumartesi ve Diyarbakır'daki o kız!

Selahattin DEMİREL

  • 243

Ve geldik yılın son cumartesine! Aranızda, “yeni yılın ilk cumartesi bundan farklı mı olacak acaba?” diyenler var mı?

Sene biterken önemli olaylar, iyi ya da kötü yanlarıyla hatırlatılır, “İşte bunları yaşamıştınız, yoksa unuttunuz mu?” gibi bir vurguyla basın-yayın organlarında işlenir. Bu sene bununla ilgili bir çalışmaya rastladınız ya da geride kalan günleri düşündünüz mü hiç?

Ülke ve dünya haberlerini takip edip senenin muhasebesini çıkarmak hiç de kolay değil! Zaten buna girişenler, olayları tarih sırasına göre aktarmaktan öte gidemiyorlar!

Örneğin; ağustosun sonunda Diyarbakır’da bir olay yaşanmış, ne o şehirde ne de ülkede konuya karşı herhangi bir ilgi görülmemişti! 14 yaşındaki bir kız, Diyarbakır Yenişehir’deki bir apartmanın 4. katından yere atmıştı kendini. Evin kapısında polisler vardı ve baskın yapmışlardı. Bu kızdan başka evde 3 erkek vardı ve fuhuş için orada bulunuyorlardı. 40 yaşlarında bir kadın, kızı bu eve yönlendirmişti. Ev, günlük kiralanan evlerden biriydi.

İsmi N.G. diye geçen kız, yere düştüğünde nabzı hâlâ atıyordu, başına bir kız gelip ağlamıştı. Sonra hastaneye kaldırılmış ama hayata tutunamamıştı! Neydi onun hikâyesi, yaptığı intihar mıydı yoksa paniğe mi kapılmıştı ve onun gibi fuhşa zorlanan kaç kız daha vardı Diyarbakır’da?

Diyarbakır deyince “esir halkımız” nutukları çeken zevattan olayla ilgili bir tek yorum gelmedi! Çünkü bu olayın siyasi bir getirisi yoktu. Diyarbakır ve benzer şehirlerimizdeki böyle bir rezalete değinmek rezillerin işi değildi!

Olayın yaşandığı sırada aynı şehirde dağa kaçırılan evlatları için HDP önünde oturma eylemi yapan anneler vardı ki hâlen eylemlerine devam ediyorlar. Birileri onları da görmüyor, sırtlarını dayadıkları yapıya toz kondurmuyorlardı! Yaşananlara şaşırmıyor ama şiirlerini, yazılarını okuduğum bir şairin tüm yazdıklarına ihanet edercesine “Orası kayıp bulma bürosu mu? Sizin amacınız ne?” demesine için için üzülüyordum!

Aydın; siyasi partiye, örgüte ve cemaate yaslanmayıp yalnızca haktan yana taraf olduğunda aydındı, bu hâlen anlaşılamamıştı galiba! Kimi aydınların benzer tutumlarında geçmiş cezaevi deneyimleri, uğradıkları haksızlıkların payı var mıydı acaba? Ama bu yeterli bir bahane değildi!

14 yaşında, 4. kat penceresinden atlayan kızın hikâyesini kimse mi merak etmedi bu ülkede? Diyarbakır’daki gazeteler arasında olayı manşete taşıyanlar olmuş ama devamı gelmemişti!

İşte geride kalmak üzere olan 2019’un toplumumuz için kırılma noktası bu olayla siyanür intiharları olabilir! Sosyologlar konu hakkında ne düşünüyordu? Yoksa iş arayanları KPSS’den atanma umuduyla motive mi ediyordu kendini? Her şeye karşın bu olaylarda bir tek onlar masumdu!

ASGARİ HAYATLAR

2020 yılı için asgari ücret 2324 lira olarak belirlendi. Belirleyenler sağ olsunlar! Değerli büyüklerim, yaptınız yapacağınızı ama sizlerden çok önemli bir ricam var!

Ne olur bu sene 20 yıl önceki asgari ücretle bir kıyas yapıp bu maaşla çay ve simit satın alabilme oranlarından, sıfır otomobile sahip olabilme imkânlarından bahsetmeyin! Önümüzdeki seneye kadar konuyu kapatalım, oldu mu? Zam oranınızla hiç şaşırtmadınız ama bari asgari ücretli üzerinden maaş güzellemeleri yapmaktan bu sefer olsun vazgeçin de biraz şaşıralım!

DAHA FAZLA ÇİRKİNLEŞMEYİN!

Yıl bitiyor farkındasın değil mi? Günden güne daha da çirkinleşirken geçen yıllarla güzelleşeceğini mi sanıyorsun?

Sene içinde gönül kapına gelip merhaba diyenlere kötü davrandıysan, samimiyetle yardım isteyenlere burun kıvırdıysan ve kadir gecesini vesile edip “aman” diyenlere dahi “hadi oradan!” dediysen korkarım, daha da çirkinleşeceksin!

Geçen gün ömürden, daha fazla vakit kaybetmeden bir düşün! Hor görüp aşağıladıklarını, kalbini tuzla buz ettiklerini ve insan yerine bile koymadıklarını, amaçladığın rahat hayat için basamak olarak gördüklerini bir kez daha düşün ve artık daha fazla çirkinleşme!

Gidişinin sonu karanlık yalnızlıklar ve güler yüzden uzak bir hayattır, haberin olsun! Bunca sözümden sonra hâlâ çirkinleşmeye devam edecek misin yoksa yüzündeki soldurduğun gülleri güldürecek misin? Konuşsana!

Gülten Akın’dan bir şiirle:

“Beni sorarsan

Kış işte

Kalbin elem günleri geldi

Dünya evlere çekildi, içlere

Sarı yaseminle gül arasında

Dağların mor baharıyla

Sis arasında

Denizle göl arasında

Yanımda kediler, kuşlar

Fikrimden dolaşıyorum…”

Yazarın Diğer Yazıları