Selma ÖNALAN

BÜYÜK BİR TUZAK

Selma ÖNALAN

  • 2043

TRT de Ramazan ayının başından itibaren devam eden Kur'an-ı Kerim'i güzel okuma yarışması var görmüşsünüzdür. Ben de iftara denk geldiğinde biraz bakıyorum.

Bu programdan hareketle Diyanet İşleri Başkanımız da "Kuran ses yarışmalarına güfte olarak kullanılacak bir kitap değildir" diye bir yorum yapmış.

Ben katılmıyorum. Çünkü yarışmada Kuran okunması onun olumsuz anlamda 'kullanılmış' olduğu anlamına gelmez.Bildigim kadarıyla Dünya çapında yıllardır bu tip yarışmalar yapılıyor. Hatta çoğu zaman Türkiye'den de birinciler çıkıyor ve seviniyoruz, gururlanıyoruz.

Şimdi bir benzeri ülkemizde ve TV de yapılınca kötü bir iş mı oldu?

Aksine bence hepimize Kur'an'ı güzel okuma açısından bir teşvik oluyor. Aynı vakitlerdeki dizileri izleyeceğimize kulaklarımız Kuran'la şenleniyor fena mı?

Yalnız asıl konu bu değil tabi.Konu şu ki; yıllardır Kur'an'ın Arapça okunmasıyla ilgili bir değersizleştirme bir itibarsızlaştırma çabasıdır sürüp gidiyor. Zaten bu konuda birşeyler yazacaktım. Ancak erteliyordum. Diyanet İşleri Başkanımız'ın bu açıklaması ve bu konuyla ilgili yorumlarda bir bayanın "Kuranı anlamadan okumak bize ne katabilir ki?" demesi beni çileden çıkardı ve yazıyı öne almama vesile oldu.

Öncelikle bu sinsi bir plandır zihinlere işlenen. Said Nursî Hazretleri de Şualar'da bu tehlikeye dikkat çekerek şöyle der :

"Bundan on iki sene evvel işittim ki, en dehşetli muannid bir zındık, Kur'an'a karşı sû-i kastını, tercümesiyle yapmaya başlamış. Ve demiş ki:"Kur'an tercüme edilsin, tâ ne mal olduğu bilinsin. "Yani,lüzumsuz tekrarâtı herkes görsün ve tercümesi onun yerinde okunsun diye dehşetli bir plan çevirmiş. "Üstad bunun üzerine Kur'an'ı savunur bir Risale yazar.

Bu konuyla paralel bir Kurs hocasından da Mülk sûresinin fazileti (kabir azabını önlemesi) ile ilgili öğrencisinin sorusuna cevap olarak verdiği "o kadar kolay değil" inkârını işitmişliğim var.

Yani bu yanlış düşünce yavaş yavaş maalesef zihinlerinde kabul görüyor.

Şimdi Kur'an-ı Kerim'i neden anlamını bilmeden de olsa Arapça okumalıyız ve bu bize neler katar görelim:

Birincisi

Çok şey katar ve faydasını anlatmak uzun bir yazı gerektirir. Zaten direk bu konuyla ilgilenen bir ilim dalı var KURAN'IN FAZİLETLERİ adında. Kuran 'ın hangi sûresi neye iyi gelir, fazileti nedir, maddi-manevi bize ne kazandırır bunu inceler.

İkincisi

Kur'an okumak başlı başına bir ibadettir.

Her harfine en az on olmak üzere sevap verilir ve bu sayı mübarek gün ve gecelerde binlere çıkar.

Üçüncüsü

Meâl ve Tefsir okumak için Türkçe bilmek yeterli:) Her gün biraz vakit ayırarak bol bol tefsir ve meal okuyabilirsiniz buna bir mâni var mı?

Dördüncüsü

Ömründe bir kaç ayetin anlamını bilen ancak sürekli cüz okuyan ninelerimiz dedelerimiz var bizden daha iyi Kur'an mesajını​ anlayan ve yaşayan.

Beşincisi

Hepimizin mutlaka duyduğu anlamını çok iyi  bildiğimiz ayetler var.Mesela namazla, oruçla,fâizle, tesettürle.. ile ilgili. Sırf ayetlerin anlamını bilmek yetiyorsa neden hakkıyla riayet edemiyoruz bu emir ve yasaklara?

Altıncısı

Pek faydası yok zannettiğiniz  o Arapça okumalar direk bilinçaltımıza akıyor ve aklımız hissesiz gibi görünse de kalbimiz, ruhumuz, zerrelerimiz anlıyor bu 'ARAPÇA'yı ve bizi terbiye ediyor Kuran.

Yedincisi

Böyle bir durum olsaydı Allah ve Rasûlu (sav) bizi bu konuda uyarmaz mıydı? Bilakis Efendimiz Aleyhisselatü vesselam Kur'an'ı bitirince ara vermeden başa dönüp tekrar tekrar okumamızı emrediyor.

...

Sonuç olarak Kur'an'ı okuyup, anlamak ve yaşamak en güzeli. Ancak  'anlamıyorsan okuma' mesajı da Kuran'dan uzaklaştırma planının bir parçasıdır, bir tuzaktır. Biz bu tuzağa düşmeyecegiz inşallah.

Ve Kur'an tıpkı adı gibi,

Geçmişte de gelecekte de

EN ÇOK OKUNAN

Mukaddes bir kitap olacaktır evvel Allah.

Yorumlar 1
Nurefsan 12 Haziran 2017 00:38

Helal olsun kardes

Yazarın Diğer Yazıları