Hiç bir şeyin garantisi yok!
Yani var da ilelebet yok...
Bilgisayarın, süpürgenin, makinenin, telefonun...
Garantisi kaç yıl?
Peki ya senin? Ya tevbenin...
Söyle! garantisi kaç yıl?
Evet Allah Gafur'ur Rahimdir, Et-Tevvâb'dır da..
Senin tevbe etmeyi düşündüğün yarın,
Ya güneş batıdan doğarsa.. diyorum,
İşte o zaman ne yapacaksın?
Yok bize rastlamaz mı diyorsun?
Peki bunun garantisi var mı?..
Bak! bina çoğaldı, zina çoğaldı.
İnsanlar dağlara kaçıyor, ev yapıyor...
Zulüm ise almış başını gidiyor...
Hem büyük kıyamete gerek yok.
Ya yarın güneşin doğmazsa başına?
Yani küçük kıyametin koparsa başına?...
O zaman ne yapacaksın... diyorum...
O yüzden gel tevbe et ey nefs!
Tövbe kapısı 'şu an' açıkken ...
Az sonranın garantisi yok!
Güneş batıdan doğmazdan evvel..
Git ey can!..
Âlemlerin Rabbi'nin kapısına.
Yarın geç olmadan, süren dolmadan..
Git.
***
Utanma hasleti ya da haya duygusu ; özgüvenin önünde bir engel olarak görüldüğünden beri hayatımızda çok şey değişti ...
Oysa "haya imandandı" ve "hayanın her türlüsü hayır"dı sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Aleyhisselatü Vesselam'ın buyurduğu gibi ...
........
Egoyu besleme , başkalarını önemsememe özgüven sayıldığından beri çok yanlışlar yapıldı bu gezegende ...
Herkesin en çok kendini düşündüğü bir zamanda , nadiren başkalarını kendi nefsine tercih edenler de enayi olmakla suçlandığı ve hayrına engel olmaya çalışıldığından beri...
geri adım atıldı insan-ı kâmil olma yolunda...
Zaten nerede bizi hayra götürecek İslâmî bir düstur ...
Karşısında dimdik duran dünyevi bir kural..
