Günümüz Haçlı Birliklerine karşı artık Hilâl Birliği kurulmalı ! Hiç olmazsa gönüllerde , artık birleşmeli...
Müslümanlar olarak gerçek anlamda ve her anlamda birlik olmalıyız yoksa gücümüz kırılabilir.
Müminler birbirine kenetlenmeli ve Bediüzzaman' ın dediği gibi birbirimizin kusurunu ortaya çıkarmak yerine birbirimizin kusurunu örtmeliyiz . Çünkü Allah kötülüğün yayılmasını istemiyor ve din kardeşliği bunu gerektiriyor.
Mesela artık , kutsal mekânlara gidip orada gördüğümüz ve bize aykırı bazı davranışları gelip burada anlatıp nefsani açıklamalar yapmaktan vazgeçmeliyiz . İşte efendim " Kur'an ' ı başları altına koyarak uyuyorlar , saygısızlık ! " ,
" yemeği parmaklarıyla yiyorlar iiğğy ! " ( ki sünnettir) ,
" namaz sonrasında tesbihat yapmıyorlar , aaaa !! " ... dememeliyiz .
Bu davranış aslında ' onlar öyle biz böyleyiz ve biz daha iyiz ' alt mesajını vermekten başka bir şey değil ve bu bize bir şey kazandırmaz aksine ümmete zarar verir. Bu yaklaşım tarzı maalesef Kudüs vb. siyasi konularda da var . Devletimizin buralara yaptığı maddi manevi yardımlara sevinirken ya da övünürken ipin ucunu kaçırıp ' bir tek biz yardım ediyoruz , bir tek Türkler ya da bir tek Türkiye ' nidaları , diğer ırklar ve diğer müslüman milletler tarafından yanlış anlaşılabilir ve onları incitebilir.
Kendimizi üstün ırk olarak görme hatasına düşmekten sakınmalıyız . Evet biz üstünüz ; ancak inandığımız için ve tüm inananlar olarak üstünüz .O yüzden eğer ittifak eder ve samimi olursak Bedir ' de olduğu gibi Allah 10 umuzu 100 kişi kuvvetinde yapar 200 ü 2000 e çıkarır ; görünür görünmez ordularıyla bizi destekler. Bu olmayacak bir şey değil. Çanakkale'de de benzer şekilde zafer kazanılmadı mı ? Ya da daha dün 15 Temmuz' da ?.. Aynı sonuç neden Kudüs' te olmasın ? Ya da bir türlü huzur göremeyen diğer müslüman coğrafyalarda?
Şu an gündeme Kudüs var . Bu dertle dertlenenler soruyorlar kendilerine " acaba ben ne yapabilirim ? " diye .
Benzer soruyu bir genç , bir âlime soruyor " hocam İslâm âleminin sorunlarının düzelmesi için ne yapabiliriz ? " diye.
Âlimin cevabı şöyle oluyor : Evladım sabah namazını cemaatle kılıyor musun? " ( veya sabah namazını kılıyor musun?)
Genç aldığı bu cevaba ilkin belki de ' ne alakası var ' diye baktı ancak aslında çok alakası var . Gelin görün ki cemaatle kılmak şöyle dursun ; bugün Kudüs için yanıp tutuşanların yüzde kaçı namaz kılıyor ? Oysa camilerimiz dolup taşsa , cemaat ruhu canlanacaktır . Bir de Allah'ın desteği... İşte gerçek ittifak , işte gerçek güç ! Söyleyin bu gücün karşısında kim durabilir ...?
Bugün Kudüs'ü kurtarmanın yolu sabah namazını ( yani beş vakti ) kaçırmamaktan , hatta erkekler cemaatle kılmaktan , teheccüde kalkmaktan , iyiliği emretmekten kötülükten sakındırmaktan geçer . Bütün bunlar Allah'ın yardımını celb edecektir .
Ülkemizde dindarlıktan korkanlar ; dini , ilerlemeye engel zannedenler Yahudilerin , ABD' nin dindarlığına bir baksın ! 21. yy da dinleri , kutsalların için nasıl da savaşıyorlar ; haksız davalarında nasıl da hak iddia ediyorlar , bir görsünler ...
Ayrıca imtihanda olduğumuzu unutmayalım. Yoksa " sınanmadan cennete girecegimizi mi sanıyoruz ?.."
İmtihandayız ve bu sorular da olacak . Önemli olan bizim bu sorulara hangi yanıtı vereceğimiz . A) DOĞRU. B) YANLIŞ
Hangisi ?
Önemli olan bizim sergileyeceğimiz tavır ... Yoksa Allah (CC) geçmişte Kabe- i Muazzama ' yı koruduğu gibi ilk kıblemiz Mescid- i Aksa ' yı da korur . Kullara ihtiyacı yok!
Bir emri kûn fe ye kûn ile dağıtır hepsini... Ancak önemli olan bizim bu durumda ne yaptığımız ve ne yapacağımız ?
Allah'a inanıyorsak ve inandığımızı yaşıyorsak inanın:
Zafer inşallah inananların olacak ,
Zafer inşallah mü' minlerin olacak.
Çünkü " Allah nurunu tamamlayacak , kâfirler isterse hoşlanmasın ! "