Şevket ÖZSOY

İNSANIZ MUAMMAYIZ

Şevket ÖZSOY

  • 388

İnsanız muammayız, derya dolusu sırlar
Sırları şerh* etmeye, kâfî gelmez satırlar

İnsan zübde-i âlem, sır içre sırrul esrâr
Hem öyle bir âlem ki, âlem içre âlem var

İçi boş kuru balçık, rüzgâr esse ses çıkar
Gözler görmez, dil dönmez, akledemez; "kel fahhâr"

"Nefahtü" fehvâsınca,* heykel can bulur, kalkar
Dile gelir âzâlar; lisan, kulak ve basar*

Latîfeler canlanır, akıl akleder anlar
Kalpte vicdan terazî, adalet ile tartar

Rabb'i talim eyledi, nice küllî esmâlar*
Hilâfetin sırrına, eyledi onu mazhar

Kişinin kalbi ile, arasında Allah var*
'Rabb'im Allah' diyene, Allah dosttur, Allah yâr

............................................

*Şerh: Açma, açıklama.

*Zübde-i âlem: âlemin özü.

*"İnsanı pişmiş çamur gibi kuru bir balçıktan yarattı."

خَلَقَ الْإِنسَانَ مِن صَلْصَالٍ كَالْفَخَّارِ

Halakal insane min salsalin kel fehhar. (Rahmân, 14)

el fahhâri: nemli topraktan yapılıp, pişirilen (ısıtılarak kurutulan) ve çın çın ses veren testi benzeri kap.

*Hani Rabbin meleklere, “Ben kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş balçıktan bir insan yaratacağım. Onu düzenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman -ve nefahtü fîhi min ruhî-, onun için hemen saygı ile eğilin/secdeye kapanın” demişti. (Hicr Sûresi, 28-29)

*fehvâsınca: manasınca, gereğince.

*Basar: Görmek, bilmek, sezmek; görme duyusu ve göz" mânalarına gelir.

*"Ve (Allah) Âdem’e bütün isimleri öğretti." (Bakara, 31)

*"Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Resûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız." (Enfal, 24)

Yazarın Diğer Yazıları