Volkan Yaşar BERBER

Osmanlı'da meritokrasi

Volkan Yaşar BERBER

  • 725

Osmanlıda üstün özelliklere sahip şahıslar arasında idare gücü paylaşılmaktadır. Bu özellikler bilgi, beceri, pozitif tutum, bilgelik, analitik düşünce, kültür-sanat gibi kavramlardır ki liyakatli bir yönetim sistemidir meritokrasi, herhangi bir siyasal veya kanbağı kayırmacılığının olmadığı tamamiyle hususi eğitimini almış şahısların din, dil, ırk ve yaş ayrımına bakılmadan işi ehline vermektir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı'nın idare şekli meritokrasi de zirve yapmıştır ki bilahare Lonca ve devşirme sistemi I. Murad devrinde ''Pencik Kanunu'' çıkartılıp uygulamaya sokulmuştur. Enderun Mektebi, sarayda II. Murad zamanında kurulup, Fatih Sultan Mehmed zamanında geliştirilip, I. Kanuni Süleyman zamanında genişletilerek, Osmanlı zamanında fethedilen beldelerin hıristiyan çocuklarından 5/1 ayrılarak bilahare zeki ve yatkın iseler saraya, güçlü ve dövüşmeye yatkın iseler ''Yeniçeri ocağına'' alınırlardı. Bu devşirme çocukları Yeni saraya alınmadan evvel büyük bir itina ile yetiştirilerek Müslüman ve Türk terbiyesi görürlerdi; dini muamelatı ve Türkçeyi öğrenirler, sistemli tarzda mükemmel bir tahsile tabi tutulurlar ve sıraları gelince liyakat ve hünerlerine göre saray haricindeki muhtelif devlet hizmetlerine tayin edilirlerdi.

Osmanlı sarayı tahsil ve terbiye ile devlet işlerine gönderilecek olanları yetiştiren bir müessese demektir. Kamunun daha bilgili kişiler tarafından yönetilmesine imkan tanıyan meritokrasinin, devletteki sistemsel işleyişini sağlayan Osmanlı daima buna özen ve önem vermiştir. Osmanlılarda herhangi bir vazife veya hizmete tayin ve tavzif dolayısıyla padişahın tuğrasıyla verilen izin ve müsaadeyi havi vesikalar ferman, berat, hüküm gibi tahsis edilerek tatminkar erdemlik sağlarlar. Bilahare berat'larda verilen hizmetin adı, mahalli, maaş veya varidatı vergisi verilen şahsın adı, hizmeti ve ne için verildiği tasrih edilirdi; beratların envaı vardı; serdarlık, kumandanlık, kırım hanlığı, kalgaylık, valilik veya herhangi bir mansup ihsanı dolayısıyla verilen berata menşur denilirdi. Menşur olan beratın envaından malikane beratı, hitabet beratı, iltizam berat, timar berat ve saire gibi berat nevileri pek çoktur.

Osmanlı da meritokrasinin gelişmesi ve geliştirilmesi için özen ve özem ta ki bu zamanımıza kadar ulaşagelmiştir ki yönetim biçiminde kamuya ait organlarda görev alan kişilerin tamamı, belirli bir eleme sonucunda bulunduğu makama gelir. Zira özellikle kamu kuruluşlarında işe başladıktan sonra uzun yıllar boyunca kendini geliştirmeyen ve hala 20-25 yıl öncesinin bilgisi ile bazı işleri halletmeye çalışanların meritokrasi sisteminde yeri yoktur kanımca. Toplumlar daima varolan çağa ayak uydurarak bir adım ileride olmayı hedef almalıdırlar.

Araştırmacı Yazar
Volkan Yaşar Berber

Yazarın Diğer Yazıları