Zafer SÖYLEMEZ

TÜRK DÜŞÜNÜNDE BATI SORUNU

Zafer SÖYLEMEZ

  • 871

TÜRK DÜŞÜNÜNDE BATI SORUNU, YENİLEŞMEYE ENGEL OLAN GÜÇLER

‘’Gericiliğin asıl tehlikeli olan çeşidi belirli çıkarların temsil ettiği gericiliktir’’ (Berkes,N s:24)

Çıkar gericiliğinin en güçlü temsilcileri toplumun modern bir düzene girmesinden en çok zararı görecek olan ve otoriteleri ortadan kalkacak olan, toprak ağaları ve derebeyi müsveddeleridir. Bunların birçoğu Avrupa’da okumuş dahi olsalar çıkarları gereği gericidirler. Gericiliğin, aydınlanma ve okuma ile son bulmayacağının en iyi örneği bunlardır.

Tanzimat’a kadar yapılmaya çalışılan reform çalışmalarını engelleyen en büyük güçte bu gruptur. Tanzimat’ın çeşitli reformlarını gerçekleştirmeyen, onları kendi çıkarları doğrultusunda evrime uğratan gericiler Dinci gericiler değil, Çıkarcı tip gericilerdir.

Meşrutiyeti bile bu çıkarcı gerici güç tahrif etmiştir. Hatta Cumhuriyetin başarısızlıklarını da bu güç sağlamıştır. Köy enstitülerini yıkan güç, ne halk, ne din adamı değildir. Yine bu çıkarcı, feodal, toprak tekeline  sahip, iyi eğitim almış, siyasete etki edebilen ve çıkarı için yapamayacağı olmayan gerici tipidir.

Reform tarihimize kısaca göz atarsak, Batılılaşma adına yapılan reformların taklitçilikten öteye geçemediğini görürüz. İşler sarpa sarınca bir reform heyecanı gelir. Yabancı sefirlerin, ekonomistlerin çağrıldığı bir dönem başlar. İşler biraz düzelince, reform unutulur ve eski düzene dönmek ve rehavete kapılmak uzun sürmez. Lale devrinden beri bu düzen hep böyledir. O dönemde yapılan Batılılaşma çabaları aslında Türkiye’ye pek fayda sağlamadığı gibi, Batılı devletlerin çıkarlarına hizmet etiği gayet açıktır. Bunun en önemli kanıtı şudur. Türkiye’nin batılılaşmada en çok başarı gösterdiği zamanların Batı dostu olmadığı zamana rastlamasıdır.

İşte bu ortam içinde yapılmaya çalışılan ilerici reformlar hüsrana uğramıştır. Bunun neticesinde halkın ilgisi reform karşıtı çıkarcı gruplara yönelmek zorunda bırakılmıştır. Uzunca bir dönemde halk reform kelimesine ve reformist düşünceye kapısını kapatmıştır. İmparatorluğun yaşadığı bu dönemden hiçbir fayda görmediği gibi, bu işlerin faturasını ödeyen Türk unsur olan köylü ve esnaftan oluşan Türk ulusudur.

(*Ayrıntılı Bilgi için Niyazi BERKES, Türk Düşününde Batı Sorunu,2015, Yapı Kredi Yayınları. bakınız.)

Yorumlar 1
mete 14 Şubat 2016 13:21

Yine formundasin devamini bekliyoruz basarilar

Yazarın Diğer Yazıları