Anbean ölümü beklemiş

Selden mahsur kalan Hüseyin Kalaycı, apartmandan bakanlara, ölürsem beni buradan alsınlar diyerek anbean ölümü beklediğini söyledi.

  • 3090
Anbean ölümü beklemiş

Sel felaketinin yaşandığı Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde sulara kapılan Hüseyin Kalaycı, çıktığı ağaçta 6 saat kaldıktan sonra kurtarıldı.

Sel afetinin yaşandığı ilçede 11 Ağustos'ta Ezine Çayı'nın taşması sonucu meydana gelen sel, can kayıplarının yanı sıra çok sayıda evin zarar görmesine de neden oldu. Ani gelen sele kapılan birçok insan, hayatını kaybetti.

Orman İşletme Müdürlüğünde çalışan Kalaycı da selin geldiğini duyunca otomobiliyle kaçmaya çalışırken sulara kapıldı. Otomobilinin kapısını uzun uğraşlar sonucu açabilen Kalaycı, suyun üzerinde giderken önce bir tarım aracı, ardından kamyonetin üzerine çıktı.

Kamyonet ağaca çarptığı sırada tutunarak dallarına tırmanan Kalaycı, yağmur ve selin etkili olduğu sırada 6 saat kurtarılmayı bekledi. Ağacın hemen yanındaki apartmandan uzatılan merdivene tırmanarak kurtulan Kalaycı, daha sonra aynı yöntemle bir başka kişinin de hayatını kurtardı.

Kalaycı, selin aniden geldiğini söyledi.

Sel geldiğine dair anons geçildiğini belirten Kalaycı, şöyle devam etti:

"Arabama bindim Orman İşletme Müdürlüğünden çıkarken her yeri su bastı. Arabanın içinde kaldım ve biraz sürüklendim. Araba suyla dolmaya başlayınca kapıyı açmaya çalıştım ama açamadım. Arabanın altına bir ağaç gelip kaldırdı, o sıra kapıyı açıp kendimi sele attım. Duvar vardı, yüzerek onun üzerine çıktım. Bir süre sonra duvar da yıkıldı ve ben tekrar suya düştüm. O sırada bir patpat vardı, onun üzerine çıktım. Bir anda su üzerinde gelen kamyoneti gördüm. Kamyonete atladım. O sıra kamyonet çarpınca ağaca atlayıp yukarı tırmandım."

Cep telefonunun çalıştığını gördüğünü anlatan Kalaycı, "Ağaca çıkınca hemen eşimi aradım. 'Yolun sonu, buraya kadar, hakkını helal et, çocuklarıma iyi bak, çocuklarım sana emanet.' dedim." şeklinde konuştu.

Ağaçta beklerken çok şey gördüğünü dile getiren Kalaycı, "Aşağıda eşyaların, arabaların gittiğini görüyordum. Bir abi arabanın üzerinde giderken, 'Hakkınızı helal edin' diyordu. Elimi uzattım ama yetişemedim." dedi.

Ağacın yanındaki binada bulunan arkadaşının oğlundan ip istediğini aktaran Kalaycı, şunları kaydetti:

"Sepet ipi varmış hemen attılar, belime sarıp binanın kirişine bağlattırdım. Bu ağaç nasılsa devrilecek ve gidecek, çünkü sular yükseliyor, gelen ağaçlar durduğum ağaca çarpıyordu. Ölürsem cenazem burada dursun, denize gitmesin istedim. Apartmandan bakanlara, 'Ölürsem beni buradan alsınlar.' dedim. An an ölümü bekledim. Bir süre sonra, 'Merdiven var mı?' diye sordum. 3 metre civarında bir merdiven getirdiler. Merdivene ipi iyice bağladım. Bir ucunu kirişe bağlattırdım. Kelimeişehadet getire getire merdivenden tırmanarak binaya geçtim. Binanın giriş ve birinci katı sular altındaydı."

Kalaycı, bulunduğu yerin karşısındaki güvenlik kulübesinin çatısında birinin olduğu belirterek, şöyle devam etti:

"Hakkınızı helal edin, ben dayanamıyorum.' deyip kendini suya attı. 3. kattan beni ayağımdan tuttular ben de merdiveni aşağı saldım. Ona yön çizdim, atlayınca merdivenden tuttu. Onu yukarı çıkardım." diye konuştu.

Ertesi sabah AFAD ekibinin yardımıyla binadan çıktıklarını anlatan Kalaycı, devletin vatandaşlar için tüm imkanlarını seferber ettiğini kaydetti.