Balıkçının umudu Karadeniz'in soğumasına kaldı

Karadeniz'de balıkçılar, 1 Eylül'de başlayan av sezonunun geride kalan döneminde bekledikleri balıkla kıyıya dönemezken, uzmanlar balığın az çıkmasına deniz suyu sıcaklığını gerekçe gösteriyor.

  • 1000
Balıkçının umudu Karadeniz'in soğumasına kaldı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kastamonu Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Soner Bilen, Karadeniz'de deniz suyu sıcaklığı düşmeden balıkçılıkta istenen verimin alınamayacağını söyledi.

Karadeniz'de 1 Eylül'de başlayan av sezonunda denize açılan balıkçılar, geride kalan bir ayı aşkın dönemde derin sularda umduklarını bulamadı.

Tezgahta balık çeşidi bol olsa da fiyatların düşmemesi balıkçıyı da tüketiciyi de memnun etmedi.

Palamuttan umduğunu bulamayan balıkçılar umutlarını hamsiye bağlarken, deniz suyu sıcaklığı düşmeden Karadeniz'de bol miktarda balık avlamanın mümkün görünmediği değerlendirmesinde bulunuldu.

Doç. Dr. Bilen yaptığı açıklamada, Karadeniz'de mevsim itibariyle deniz suyu sıcaklıklarının 19, 20, 21 derece arasında seyrettiğini, oysa bu mevsimde su sıcaklığının 10-12 derece olması gerektiğini söyledi.

Uzun süredir deniz suyu sıcaklığının yükselmesinin gözlemlendiğini, kış mevsiminde 6-7 derecelere inmesi gereken sıcaklıkların bu seviyeye düşmediğini belirten Bilen, şöyle devam etti:

"Karadeniz'in olağanüstü sıcaklık seviyelerine ulaşması çok çabuk gerçekleşti ve denizdeki tüm canlılar bundan etkilendi. Kışın balıkların av verebilecek düzeye ulaşması için su sıcaklıklarının 7 dereceye kadar düşmesi gerekiyor ancak 12 derecelerde kaldı. Buna bağlı olarak da av hayvanları olan hamsi, sardalye, gümüş gibi türler bir araya gelmedi, sürü oluşturamadı. Dolayısıyla av vermedi. Bu durum hem küçük hem de palamut gibi büyük balıkları etkiledi."

"Karadeniz'de balık var"

Bilen, denizdeki besin piramidinin, su sıcaklığına bağlı olarak bozulduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu anda palamut başta olmak üzere hamsi ve diğer av veren türler bol miktarda Karadeniz'de dolaşıyor. Balıklar sürü oluşturamıyor, dağınık gruplar halinde dolaşıyor. Bu nedenle onları ağ ile toplamak mümkün olmuyor. Bundaki en büyük etken de deniz suyu sıcaklıkları. Su soğumadığı sürece balık avından verim beklenmesi mümkün değil."

"Türkiye hamsi avcılığında çok şanslı konumda"

Hamsi avcılığı açısından Türkiye'nin çok şanslı konumda olduğunu, bu balığın Türk sularından geçerken av veren bir tür olduğunu anlatan Bilen, şunları kaydetti:

"Aslında ülke olarak balık avcılığı konusunda çok şanslıyız. Hamsi, avını Türk sularından geçerken veriyor. Karadeniz'de iki farklı hamsi sürüsü var. Biri Trabzon-Gürcistan arasında av veriyor, Rize tarafına da gidip geliyor. Dikine göç ile varlığını sürdürüyor. Diğeri ise Trabzon'dan Rusya'ya, ardından Romanya ve Bulgaristan'dan geçerek yeniden Türkiye'ye giriyor. Dolayısıyla av boyuna da bizim sularımızda ulaşıyor. Bugün hamsi verime ulaştığında 200 bin ton ürün veriyor. Bunun 60 bin tonunu ise balık unu fabrikaları kullanıyor. Un ve yağ olarak işlenen hamsiler ekonomiye kazandırılıyor."

"Geçen senelere göre en kötü sezon"

Evrenye Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Turan Akın ise normalde ağustos ortasında oltaya takılmaya başlayan palamutun, sezonun başlamasından 1,5 ay geçmesine rağmen yok denecek kadar az olduğuna işaret ederek, "Geçen senelere göre en kötü sezon. Hamsi de zaten azdı, bu sene o da yok denecek kadar az. Bir ay içinde sezonun ne olacağı belli olur." diye konuştu.