'Basın, intiharların önlenmesinde etkin rol oynuyor'

Basının intihar olaylarını önlemede etkin rol oynaması ve bu konuda dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında ilimiz basın mensuplarına bilgilendirme toplantısı yapıldı.

  • 1481
'Basın, intiharların önlenmesinde etkin rol oynuyor'

Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü tarafından kentte intihar olaylarının önüne geçilebilmesi ve intihar olaylarını azaltmak amacıyla basın mensuplarına bilgilendirme toplantısı yapıldı.

Toplantıda konuşan Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli Psikolog Hanife Zengin Dönmez, “Eğer haber yapılacaksa yalnızca gerekli bilgilerle yetinilmeli, yönteme değinilmemeli, en basit bilgilerle ayrıntılara değinilmeden haber yapılmalı ve hiçbir zaman intiharı yüceltici beyanlar haberde yazılmamalı.” dedi.

Sağlık Bakanlığı’nın Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı çerçevesinde Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü tarafından basın mensuplarına yönelik ‘İntiharı Önleme Konusunda Farkındalık Yaratılması ve İntiharın Azaltılması’ konulu bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi.

Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü'nce, basının intihar olaylarını önlemede etkin rolü ve bu konuda dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında basın mensuplarına yönelik bilgilendirmede bulundu.

Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü konferans salonunda gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısına İl Sağlık Müdürü Dr. Yüksel Kutlu ile Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr. Mehmet Fatih Şerifoğlu ve basın mensupları katıldı.

'Basın, intiharların önlenmesinde etkin rol oynuyor'

Toplantı öncesinde konuşan Kastamonu İl Sağlık Müdürü Dr. Yüksel Kutlu, “İntihar eyleminde olan kişilerin çevresine verdiği bazı sinyaller olabilir. Birdenbire kalkıp ‘Ben intihar girişiminde bulunayım’ şeklinde olmuyor. Bununla ilgili sıkıntısı olan birisi varsa gerekli uzmanlarımıza yönlendirilmelidir. Bununla ilgili de vatandaşlara ulaşmak, faydalı ve eğitici bu bilgileri verebilmek adına sizleri bu toplantıya çağırdık.” diye konuştu.

Kutlu, dünyada 40 saniyede bir intihar girişimi olduğunu ifade ederek, “Aslında ciddi bir halk sağlığı problemi. Dünyada her yıl yaklaşık 1 milyon kişi intihar ederek yaşamına son veriyor. Amacımız sizin aracılığınız ile doğru bilgileri vatandaşlarımıza ulaştırmaktır.” dedi.

“'Hiçbir sebebi yokken intihar etti' şeklindeki haberler etik dışı bir haber yöntemi”

Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli Psikolog Hanife Zengin Dönmez, “Medyada İntihar Davranışı” adlı sunum gerçekleştirdi.

Dönmez, sunumuna intiharın tanımıyla başlayarak, “TDK’ye göre ‘bir kimsenin toplumsal ve ruhsal nedenlerin etkisi ile kendi hayatına son vermesi’ olarak tanımlanmış yani burada kişinin bazı nedenlerden dolayı intihar ettiği vurgusu var ama bazen medyada ‘hiçbir sebebi yokken intihar etti’ şeklinde haberler görmemiz mümkün. Bu etik dışı bir haber yöntemi. Kadınların intihar girişiminde bulunma olasılığı biraz daha yüksekken erkeklerde bunun ölümle sonuçlanma olasılığı daha yüksek. Dünya Sağlık Örgütü’nün elbette intiharı önlemeye yönelik pek çok aldığı önlem var. Bunlardan bir tanesi de medyanın intiharı sunma şekli konusunda bazı etik çerçeveler var, bunlara dikkat etmemiz gerekiyor. Etik kurallar çerçevesinde haber yapılmazsa kopya intiharlar başta olmak üzere pek çok yıkıcı sonuçla karşılaşabiliyoruz. Örneğin toplumda tarihin her döneminde benzer kopya intiharlar oluşmuştur. 'Genç Werther’in Acıları' diye bir roman var. Bu romanda genç bir adam bir aşk yaşıyor, karşılık bulamayınca en sonunda kendini öldürüyor ama bu romanda içselleştirilerek çok güzel aktarıldığı için benzer durumu yaşayan kişiler bir çözüm olarak zamanında intiharı bulmuşlar. Bu romandan sonra intihar oranlarının arttığı gözlemlenmiş ve bir dönem yasaklanmıştı bu roman. Benzer örnek bizde de var. Yazar ve çevirmen Beşir Fuad'ta damarını keserek intihar ediyor ve o sırada yaşadığı deneyimi bir not olarak bırakıyor gerisinde ve gazetede hiç sansürlenmeden yayımlanıyor. Sonrasında intihar vakaları bir anda İstanbul’da artış gösteriyor. Bu biraz da toplu intiharların ilki olarak kabul ediliyor. O dönemde Beşir Fuad’ın arkadaşı olan Kaymakam Ömer Bey de aynı yöntemi kullanarak intihar ediyor. Yani bu intiharın kopyalandığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Haber yapılacaksa yalnızca gerekli bilgilerle yetinilmeli, yönteme değinilmemeli”

Özendirici şekilde hazırlanan ve çözüm olarak gösterilen intihar haberlerinin bazı kişiler tarafından kopyalanabildiğinin altını çizen Dönmez, “Sosyal olarak öğrenmeye çok meyilliyiz. Bu yüzden de intihar haberinin nasıl yayımlandığı önemli. Peki, hangi durumlarda intihar haberi yapılabilir? Diyelim ki kişi kamuoyuna açık bir alanda intihar girişiminde, pek çok kişi buna şahit olduğu için olayın duyulmama ihtimali azalıyor. Kulaktan kulağa yayılan bu bilginin çok daha hızlı yayıldığını veya değiştirilebildiğini görebiliriz. Burada basının doğru haber verme misyonu biraz daha önemli oluyor. Olaya dahil olan kişiler tanıdık olduğunda da aynı durum söz konusu oluyor. Daha fazla kişinin bunu öğrenme ve yanlış bir şekilde aktarma olasılığı var. Bu yüzden medyada yer alması gerekiyor. Basında intihar haberi sık sık yer alırsa kötü etkileri de var. Toplumda gerçekten travmatik olan bir süreç. Sürekli haber yaptığımız zaman bir taraftan da değersizmiş, sıradanmış, sürekli oluyormuş gibi bir algı yaratabilir insanlarda. Çünkü artık bilgiye çok hızlı ulaşılabiliyor. İnternetten istediğimiz zaman ve geriye dönük bilgilere ulaşabiliyoruz.” dedi.

“İntihar haberlerinde isim kullanılması kişiyi ve ailesini etkiliyor”

İntihar haberlerinde isim kullanılmasının kişiyi ve ailesini etiketlediğini dile getiren Dönmez, “İntihar etmiş kişinin direkt fotoğrafını paylaşmakta ciddi bir etik ihlalidir. İntiharın ele alış şekli olarak ta ‘Gizemli, hiçbir sebep yokken’ olmuş gibi sunulması insanların kontrolsüz bir biçimde intihar ettiği izlenimini veriyor. Haliyle çok iyi bir işimiz, çok iyi bir ekonomik durumumuz varsa ve her şey çok yolunda gidiyorken bile ‘bir anda gidip intihar edebiliriz’ fikri ortaya çıkıyor ama bu gerçekçi bir fikir değildir. Bir ara ‘ekonomik kriz yakaladığı için köprüden atladı’ haberi çok yapılıyordu. Herkesin borcu olabilir, her borcu olan oradan gidip atlamıyor yani tek başına gidip ekonomik kriz o kişinin intihar etmesinin sebebi değil ama muhtemelen o kişinin problem çözme becerisi az veya ailesinden sosyal destek görme olasılığı az. Bu yüzden eğer çok yerelde gerçekleşen bir olaysa habere yer verilmemesi daha iyi olabilir. Bu kişileri gerekli sağlık kuruluşlarına yönlendirilecek haberler ile metin sonlandırılırsa bu daha bir fayda sağlayacaktır.” diye konuştu.

Sunumun sonunda Dönmez, basın mensuplarının yazacakları haberlerde nelere dikkat etmeleri konusundaki sorularını da yanıtladı.