Balcı "Aradan tam 100 yıl geçti"

Millî Mücadelenin 100. yılı etkinlikleri kapsamında Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı ve Türk Ocakları Kastamonu Şube Başkanlığınca Hüsnü Açıksöz'ün 'İstiklâl Harbinde Kastamonu' adlı eserinin tanıtım toplantısı ile 'Millî Mücadele ve Açıksöz Gazetesi'nin 100. Yılı' başlıklı panel düzenlendi.

  • 1121
Balcı &quotAradan tam 100 yıl geçti"
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Dün düzenlenen panele Kastamonu Belediye Başkanı Op. Dr. Galip Vidinlioğlu, Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Yurt, Basın İlan Kurumu Şube Müdürü Yaşar Kuru, Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mustafa Balcı, Türk Ocağı Kastamonu Şube Başkanı Prof. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz, Eğitim-İş Şube Başkanı Ahmet Tevfik Bal, oturum başkanı Kastamonu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Nuri Şahin, Kastamonu Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Eski, Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı Hüsnü Acar ile davetliler katıldı.

Yılmaz: "Fedekarlık örneği"

Panelin açılış konuşmasını yapan Türk Ocağı Kastamonu Şube Başkanı Prof. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz; “Milli Mücadele hareketi şüphesiz Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı Türk tarihinin en önemli dönemlerinden birisidir. Kayıtsız şartsız milli egemenlik ve tam bağımsızlık kavramları etrafında gerçekleşen İstiklal Harbi, TBMM'nin teşekkülü ve açılışı ile yeni dönemin kurumsal yapısı ve felsefesi ortaya konmuştur. Bilindiği gibi, 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Paşa’nın 9’uncu Ordu Kıtaatı Müfettişi olarak Anadolu'ya geçişi Milli Mücadele'nin teşkilatlanma aşamasının en önemli dönemini teşkil etmektedir. Amasya Tamimi sonunda gerçekleştirilen Erzurum ve Sivas Kongreleriyle Milli Mücadele'nin amaç ve yöntemi belirlenmiş, Temsil Heyeti teşekkül etmiş ve Mustafa Kemal Paşa Türk milletinin lideri olarak tarih sahnesinde yerini almıştır. Katip Çelebi’nin ‘Türkmen Kaidesi’ dediği Kastamonu’nun Milli Mücadele döneminde önemli bir yeri vardır. Kastamonu, Milli Mücadele Dönemi’nde işgale uğramamış olmasına rağmen, özellikle Batı Cephesi’nin ihtiyaç duyduğu askerin, askeri malzemenin sağlanması ve Ankara Hükümeti’nin dünyaya açılan kapısı olmuştur. Müdafaa-yı Hukuk Cemiyeti’nin kurulmasından itibaren Kastamonu, 1919-1922 yılları arasında hem maddi hem de manevi anlamda önemli bir merkez olmuştur. 2019 yılı Milli Mücadele Hareketi’nin yüzüncü yılıdır. Bu kapsamda Açıkgöz Gazetesi’nin çıkışı ve ‘İlk Türk Kadın Mitingi’ olarak tarihimizde yer alan 10 Aralık 1919 tarihli mitinginin de yüzüncü yıl dönümüdür. İstiklal Savaşı süresince İnebolu-Kastamonu-Ankara hattının bir anda önem kazanması Ankara için denize açılan en yakın ve en güvenli pencere olmuştur. Bu taşıma faaliyeti sırasında fedakarlık örneği kağnı kollarının yazdığı destan, Şehit Şerife Bacı sembolü etrafında dilden dile halk arasında dolaşmaktadır. İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Bey, ‘Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın’ temennisinde bulunurken mücadelenin ne zorlu şartlardan geçerek kazanıldığını ifade ediyordu. O günlerde Gençler Kulüpleri, Redd-i ilhak, Müdafa-yı Hukuk Cemiyetleri, Türk Ocakları gibi kuruluşlar yüzyıl önce ülkenin beka meselesi çektiği günlerde kararlılık göstermiş, mücadele gayreti içerisinde olmuşlardır.

“Gazeteyi tekrar okuyucuyla buluşturmak istedik”

‘Pontus Soykırımının Yüzüncü Yılı’ başlıklı Ankara'da bir program tertip edilmek istendiğine şahit olduk. Sözde Ermeni soykırımı adı altında yıllardır ülkemizin sokulmak istendiği cendereyi de biliyoruz. Yılmadan zaman zaman önümüze getirildiğini görüyor, hayretle izliyoruz. Bilindiği gibi 19 Mayıs tarihini Yunanistan parlamentosu 1994 yılında ‘Pontus Soykırımı Günü’ ilan etmişti. Sözde soykırımın 100’üncü yıldönümü sebebiyle 1919'da dünyaca kabulü için de çalışmalar yapılmıştır. Türk ve Türkiye düşmanlığını iyi kullanan Yunanistan, mevcut durumu değerlendirerek, Türk ve Türkiye karşıtı çevreleri yanına çekmeye çalışıyor Şu unutulmamalıdır ki; Türkiye üzerinde plan yapanlar, oyun kurmak isteyenler gerektiğinde 100 yıl önceki aynı kararlılıkla sivil toplum kuruluşlarını, milli cemiyetleri, milli bünye ile kucaklaşmış bir vaziyette karşılarında bulacaklardır. Açıksöz Gazetesi Kastamonu'da 15 Haziran 1919 tarihinde yayınlanmaya başlamış, 14 Aralık 1931 tarihinde kapanmıştır. Bu gazete Kastamonu’nun Kuvva-yı Milliye ile birleşmesinden sonra yazılarını çoğaltmış, sütunlarını genişletmiştir. Haftada bir kere ve bir yaprak çıkarken, dört sahife olarak, haftada iki kere çıkmaya başlamıştır. İstanbul gazetelerinin Anadolu’ya girmesi yasak edildikten sonra da, her gün çıkmaya başlamış, basım sayısı bin beş yüzü geçmiş, Zonguldak, Sinop, Çankırı vilayetleri ile Kastamonu’nun, daha doğrusu Kuzey Anadolu’nun garp kısmının tek gazetesi olmuştur. Bu bağlamda Sivas’ta İrade-i Milliye, Ankara’da Hâkimiyet-i Milliye, Trabzon’da İstikbâl, Erzurum’da Albayrak ne ise Kastamonu’da Açıksöz odur. 15 Haziran 2019 yılı, aynı zamanda Açıksöz Gazetesi’nin yayına başlanmasının yüzüncü yılıdır. Bu sebeple KGC ile birlikte Açıksöz’ün ilk sayısının transkripsiyonunu yaparak bugün yüzüncü yılda gazeteyi tekrar okuyucuyla buluşturmak istedik” dedi.

“Başucu kitabı”

2019 yılının Türk Milli Mücadele hareketinin 100’üncü yıldönümü olduğunu hatırlatan Yılmaz, “21 Şubat 2019 tarihli Cumhurbaşkanlığı tamimi gereği çeşitli kurumların, üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının Milli Mücadele hareketinin yüzüncü yılı anısına bir dizi faaliyet düzenleyecekleri muhakkaktır. Kastamonu Türk Ocağı yönetimi olarak bizler de panel ve konferanslar ile sohbet programları şeklinde etkinlikler düzenleyemeye gayret edeceğiz. İlk faaliyet geçen haftalarda Samsun'da 100’üncü yıl törenlerine katılmak üzere Kastamonu'ya Balkanlardan gelen bir grup öğrenci ile ‘İstiklal Yolu’ konulu program gerçekleştirildi. Yine yönetim kurulumuz; Hüsnü Açıksöz'ün kaleme aldığı ve 1933 yılında Kastamonu Vilayet Matbaası'nda basılan İstiklal Harbinde Kastamonu adlı eserinin yeniden yayınlanmasına karar vermişti. Eserin Türk Ocağı tarafından basılması ve etkinliklerde ücretsiz olarak dağıtımının yapılması, planlanmıştı. Bugün bu amaca ulaşmış olmanın sevincini yaşıyoruz. Esasen bu hususta Milli Mücadele dönemi için Kastamonu'nun iki temel eseri vardır. Bu eserler, Kastamonu yakın dönem tarihi bakımından temel kaynak, bir başucu kitabı niteliğindedirler. Bunlardan birisi Nurettin Peker'in 1955 yılında basılan ‘İstiklal Savaşı Resim ve Vesikalarla İnebolu-Kastamonu ve Havalisi Deniz ve Kara Harekâtı’ adlı eseridir. Bu eser Kastamonu 2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında Kastamonu Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından yeniden neşredilmişti. İkincisi de bugün tanıtımını yaptığımız Hüsnü Beyin kitabıdır” şeklinde konuştu.

Açılış konuşmasının ardından  Kastamonu Üniversitesi (KÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Nuri Şahin’in oturum başkanlığında panel düzenlendi.

Panelde  Türk Ocağı Kastamonu Şube Başkanı Prof. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz, KÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Eski, Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mustafa Balcı ve Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı Hüsnü Acar, “Millî Mücadele ve Açıksöz Gazetesi’nin 100. Yılı” başlığı altında konuşmalar yaptı.

Şahin: "Gazetelerin emekleri yadsınamaz denmez"
Oturum başkanı KÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Nuri Şahin, gazetelerin tarihten beri önemli misyonlara sahip olduğunu söyledi. Şahin, “Milli Mücadele döneminde ilk kurşunu bir gazeteci atmıştır. Geçmişten bugüne gazetelerin emekleri yadsınamaz denmez” dedi.

Yılmaz: "Gündemdeki olaylar gazetelerin arşivinde saklı"

Gazetelerin hem tarihe hem de günümüze ışık tutmasından bahseden Türk Ocakları Şube Başkanı Prof. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz ise, gündemdeki olayların gazetelerin arşivinde saklı bulunduğunu ifade etti.

Eski: "Açıksöz Gazetesi Kastamonu'nun karargahı"

Hüsnü Açıksöz’ün “İstiklal Harbinde Kastamonu” adlı eserini tanıtan KÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Eski de, gerçekleşen paneli en ciddi panel olarak tanımladı. Eski, “Açıksöz Gazetesi, Kastamonu’nun karargahı durumundaydı. Tarihi seyirde rolü olan gazete, cumhuriyetin temelinde ise harç görevi yapan Hüsnü Açıksöz’dü” diye konuştu.

KGC Onursal Başkanı Hüsnü Acar ise, meslek hayatında karşılaştığı durumları ve 1984 yılında kurulan Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti’nin kuruluş serüvenini anlattı.

Balcı: "Gazetelerin dijital ortama aktarılması için çalışma yürütüyoruz"

Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mustafa Balcı da, ‘Hüsnü Açıksöz ve Kastamonu’da Gazetecilik’ konulu bir konuşma yaptı.

İsmini Hüsnü Açıksöz’ün miras bıraktığı Kastamonu Açıksöz Gazetesi’nde yazı işleri müdürü olarak görev yapmaktan büyük gurur duyduğunu belirten Balcı, günümüzde yerel basının yaşadığı sorunlara dikkat çekti.

Balcı, şöyle konuştu: “Açıksöz Gazetesi’nin ilk sayısından başlayarak tarihinden bugüne ve şu anda yayın yapan tüm yerel gazetelerin dijital ortama aktarılması için çalışma yürütüyoruz. Kastamonu Üniversitesi’nden gelen öğrencilerimiz Açıksöz’ün ilk sayılarını istiyorlar. Gazetelerimizin dijital hale gelmesi hem öğrencilerimize hem de diğer kişilere çok faydalı olacaktır. Kastamonu Üniversitesi’nde Gazetecilik Bölümü olmasına rağmen, öğrencilerimiz gazeteciliğe çok hevesli değil. Bazı işler mutfağında öğrenilir. Amaç sadece diploma almak olmamalı. Kastamonu Üniversitesi’nde Radyo-TV bölümü var ancak Kastamonu’da TV yok. Öğrencilerimiz TV ile uğraşıp kendilerini geliştirebilirler” dedi.

"Aradan tam 100  yıl geçti"

Geçmişte yapılan gazetecilik ile günümüzdeki gazeteciliği karşılaştıran ve internet haberciliğine dikkat çeken Balcı, “Açıksöz Gazetesi’nin ilk sayısından bu tarihe tam 100 yıl geçmiş ve Kastamonu’da yayın hayatını sürdüren gazetelerimiz bu milli mücadele ruhuyla yayın hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Sürdürmeye çalışıyor diyorum çünkü, yazılı medya son zamanlarda kan kaybediyor. Bu kan kaybının nedenini irdelediğimiz de; Hayatımıza dijital medya girdi, sosyal medya girdi. Yani kısaca söylemek gerekirse çağımız internet dünyası oldu. Hayatımıza internetin girmesiyle gazetelerimizin okunurluluk onları da malumunuz üzere düştü. Özellikle son yıllarda büyük kan kaybı yaşayan yerel basında, gazete işletmelerinin kapanış haberleri bir biri ardına geliyor ve bu durum Anadolu basını başta olmak üzere, yazılı basın için büyük tehlikenin kapımıza kadar geldiğini ortaya koyuyor. Bilinmelidir ki, Anadolu basını milli mücadele döneminde güzel ülkemizin gözü, kulağı, sesi olmuştur. Bu gözün, göz göre göre kör olmasına göz yumulmasına, bu sesin hem de kökünden kesilmesine sessiz kalınmamasını istiyoruz. Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olarak diyorum ki; Gazetelerinize sahip çıkın ki; sesiniz ve kulağınız olmaya devam edebilelim. Hüsnü Açıksöz’ün mirasına sahip çıkabilelim” dedi.

Yapılan konuşmaların ardından panelistlere teşekkür belgeleri verildi.