Kastamonu'da 17. Türk Dünyası Günleri

Kastamonu Belediyesi tarafından bu yıl 7'incisi düzenlenen Türk Dünyası Günleri etkinlikleri büyük şölene sahne oluyor.

  • 526
Kastamonu'da 17. Türk Dünyası Günleri
TAKİP ET Google News ile Takip Et


Kastamonu Belediyesi tarafından bu yıl 7’incisi düzenlenen Türk Dünyası Günleri etkinlikleri büyük şölene sahne oluyor.

Bu yıl 17’incisi düzenlenen Türk Dünyası Günleri’ne dünyanın değişik yerlerinden gelen Türkler, milli kıyafetleri ve bayraklarıyla katıldılar. Kastamonu Belediyesi’nin “Türk’ü Türk’e tanış eden” etkinlikleri kapsamında bu yıl Azerbaycan rüzgarı esti ve kardeş ülkelerin buluşması yaşandı.

Belediye Meydanında kurulan sahnede her akşam ayrı bir konser heyecanının yaşandığı Türk Dünyası Günleri’ne Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili ve Kick Boks Federasyonu Başkanı Adil Aliyev, Vali Erdoğan Bektaş, AK Parti Kastamonu Milletvekili Mustafa Gökhan Gülşen, MHP Kastamonu Milletvekili Emin Çınar, Belediye Başkan Vekili Bahri Yavuz, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın, Emniyet Müdürü Sami Uslu ile İl Müftüsü Dursun Ali Şeker ve çok sayıda davetli ile Azerbaycan’dan gelen misafirler katıldı.

DÜNYA, OSMANLI’YA ÖZLEM DUYUYOR

Türk Dünyası Günleri açılış töreni programında konuşan Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş, dünyanın yaşanan savaşlar nedeniyle Osman dönemindeki barış ve huzura özlem kaldığını belirterek, “Kastamonu Belediyemiz öncülüğünde Türk Dünyası bağlarımızı geliştirmek üzere bahsedilen bu günde 17 yaşına erdi. Gerçekten çok uzun süre bu. Türk Dünyası diye bir dünya var, biliyoruz. Başka dünyalarda var. Azerbaycan’dan gelen misafirlerimizin konuşması adeta hatıralarımızı canlandırdı. Olan biteni bir daha gözlerimizin önüne getirdi” dedi.

Bir zamanlar bu topraklarda Anadolu’nun esaslı Osmanlı dünyasının hüküm sürdüğünü aktaran Bektaş, “Buna Osmanlı barışı deniyordu. Ama bu coğrafyanın çevresinde Kafkaslar, Balkanlar gibi ülkeler var. Buralar dünyanın en zor düzeninin sağlandığı bölgelerdir. Ondan sonra Ortadoğu var. Üç semavi dinin, aynı zamanda birçok semavi olmayan dinin merkezidir. Tarih boyunca huzurun, barışın Osmanlı döneminde yakalayabilmiştir. Bu coğrafyanın neresine giderseniz gidin ki bu coğrafyanın dahası var, ilerisi de bulunuyor. Daha kuzeyi, daha güneyi daha doğusu ve daha batısı bulunuyor. Norveç’te bile Osmanlı’nın izlerine rastlamak mümkündür. Artık nereye giderseniz gidin bir Osmanlı özlemi, bir Osmanlı barışı, Osmanlı sempatizmi dillendiriliyor” diye konuştu.

OSMANLI ÇEKİLİNCE DÜNYA SAVAŞI ÇIKTI

Osmanlının hakim olduğu bölgelerden çekilmesiyle dünya savaşlarının yaşandığını ifade eden Bektaş, “Osmanlı bu bölgelerden çekildikten sonra neler oldu. 1. Dünya Savaşı, ondan sonra Osmanlı Devleti çekildi. Daha sonra aynı dünya bir 2’inci Dünya Savaşı daha yaşadı. Rakamlar korkunç, herkes bunu çok iyi biliyor. Sonra bir komünizm dönemi, sağ ve sol, kapitalist dünya, komünist dünya ve bu çatışmalarla Afrika’dan Uygur’a kadar Endonezya’ya kadar Macaristan’dan Çekoslovakya’ya kadar dünyanın çektiği acıları, yaşadığı acıları, uğradığı kıyımları, bilmiyorum burada saymaya gerek var mıdır?” şeklinde konuştu.

İNSANLARIN AKLINDA ARTIK TEK ADRES ‘SAVAŞMA’

İnsanların aklında artık tek adresin ‘savaşmak’ olduğunu vurgulayan Bektaş, şöyle konuştu:

“Sonra Rusya dağıldı ve Rusya’nın dışında yaşanılan acılar henüz bitmedi. Daha dün Bosna’da yaşadığımız acılar bitmedi. Daha sonra başka işler gündeme geldi. Karabağ olayları Sovyet Rusya’nın dağılmasından sonra gündeme gelen yaşadığımız acılardır. Şimdi Mısır ve Suriye’de yaşadığımız ortak acılarımız var. Birde Türkiye içinde yaşadıklarımız var. Bizim 600 yıldır başardığımızı bizden sonra dünya başaramadı. Çatışma kültürü hazır fakat barışma kültürü henüz hazır değil. Bir tarafta bir sıkıntı var bir anlaşmazlık var. Bu taraflar kimler. Bir tarafı Hıristiyanlar, bir tarafı Müslümanlar ise itilafın burada özü bizler için hiç önemli değildir. İtilafla taraflarla hakkaniyetle sonucuna varıp, tarafları bir araya getirmek önemli değildir. Nedir önemli olan. Hıristiyanlar, kendi tarafını tutacak, Müslümanlar kendi tarafını tutacak yaşanan çatışma devam edecek. Mantık bu, çağdaşlık bu. Çağdaş dünyanın çağdaş değerler, manzumesinin bize dayattırdığı ve bu sorunu çözmeye dönük organizasyonların hak ettiği Birleşmiş Milletlerin, Güvenlik Konseyinin çözemediği veya çözmeye yetersiz kaldığı, işin içerisinden çıkamadığı ama bize dayatılan sadece çatışmadır. İnsan Hakları, demokrasi, bunun gibi bir sürü şey diyoruz, barışça yaşama diyoruz, halkların bir arada yaşaması diyoruz, din ve inanç özgürlüğü ile laiklik yaşam diyoruz, ama bütün bu lafların bu sözlerin hepsinin emri vaki olması gereken bir dünyada karşılaştığımız sonuç çatışma, acı, kan ve ırzdır. Dini ve etnik çatışmalar hep çatışma sürekli çatışma. Ama burada bir sıkıntı var, taraflar kimler işte birisi Sünni birisi Şii mezhebinden. Şimdi bunlar birbiriyle çatıştıklarında ne kadar Sünni veya ne kadar Şii oluyor buna bakmamız gerekiyor. Adresi artık koymuşuz bundan sonra bir şey çıkasıya hadi savaşalım, birbirimizi öldürelim.”

“BARIŞIN ANA FORMÜLÜ ‘TÜRKİYE’DİR”

Şuanda dünyada savaş ve çatışmanın hakim olduğuna dikkat çeken Bektaş, Osmanlının ise Anadolu’da 600 yıl boyunca farklı milletleri, dinleri, ırkları, mezhepleri bir arada barış içerisinde yaşatmayı başardığını belirterek, şunları kaydetti:

“Bunu bizler yapmıştık, başka kimse yapamadı. Biz bu ülkelerin ana formülüyüz. Biz bu formülü biliyoruz aslında. Çünkü zamanında en iyi şekilde yaptık ve bu formülü uyguladık. O zaman Osmanlı döneminde herkes barışı bir arada yaşamış. Dolayısıyla herkesin dünya gerçeklerine çok ihtiyacımız var. Bizim dünyanınkinden çok dünyanın bizim mantığımızdan hareket etmesi gerekiyor. Dünyanın, bizim bakış tarzımıza, bizim yaşam tarzımıza, bizim anlayışımıza gerçekten çok ihtiyacı var. Türkiye Cumhuriyeti’nin yapmaya çalıştığı şey de, derdimizi anlatamıyoruz. Anlatmanın bir yolu var fakat biz bunu biliyoruz. Bu yol ise güçlü olmaktır. Güçlü olmak ise çok çalışmaktan geçiyor ve bütün din kardeşlerimizle omuz omuza, sırt sırta vermemizden geçiyor. Bunun ikinci bir yolu maalesef yok. Onun için gerçekten çok çalışmamız gerekiyor.”

‘HOCALI’ KATLİAMINI ANLATILDI

Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Adil Aliyev, Türkiye ile Azerbaycan arasında yaşanan ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkilerine değinerek, şimdiye kadar yapılan projelerle yapılması planlanan projeler hakkında detaylı bilgi verdi. Aliyev, ayrıca Ermenistan ile Rusya’nın Azerilere yönelik gerçekleştirdiği Hocalı katliamından bahsederek, canlı şahitlerin olmasına rağmen kendilerine yapılan bu soykırımı tüm dünyaya anlatmaya çalıştıklarını ve bundan da hiçbir zaman vazgeçmeyeceklerini söyledi. Türk Dünyasının 250 milyondan fazla bir nüfusa sahip olduğuna dikkat çeken Aliyev, bunu en kısa sürede mutlaka gerçekleştirmeleri gerektiğini belirtti.

“ATATÜRK’ÜN DİREKTİFLERİNİ YERİNE GETİRMEYE ÇALIŞIYORUZ”

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleri gereği Türk Dünyanı Günleri’ni düzenleyerek kendilerine bırakılan bu kutsal görevi yerine getirmeye çalıştıklarını açıklayan Kastamonu Belediye Başkan Vekili Bahri Yavuz, şunları söyledi:

“17’nci Türk Dünyası Günleri ile Atatürk’ün Kastamonu’ya Gelişi, Şapka ve Kıyafet İnkılabı’nın 88’inci Yıldönümü’nün koordineli bir şekilde iç içe kutlanması ayrı bir önem arz etmektedir. Zira “Bu memleket tarihte Türk’tü, bugün Türk’tür. Ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır” diyen büyük Türk Milliyetçisi Atatürk’ün ilimizi ziyaret ettiği günlerde gerçekleştirilen Türk Dünyası Günleri, günümüzde Türk milletinin uğradığı saldırılar karşısında birlik ve beraberliğimizin güçlendirilmesi, saldırılara karşı milli refleksin canlanması açısından önemli bir buluşma olacaktır.

“Türk Dünyası ile manevi köprüleri sağlam tutmalıyız. Dil, bir köprüdür, köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimiz içinde bütünleşmeliyiz” diyen Atatürk’ün direktifleri gereği yaptığımız Türk Dünyası Günleri’nin Türk Dünyasına, ülkemize ve ilimize hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyor, bütün misafirlerimize ‘Hoşgeldiniz’ diyor, sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.”

Konuşmaların ardından Azerbaycan Hak Oyunları Topluluğu gösterisini sundu. Daha sonra Belediye Meydanı’nda yer alan kitap sergisi çadırının açılış kurdelesi kesildi. Ardından Belediye hizmet binası giriş katında “Fotoğraflarla Azerbaycan” ve “21. Yüzyılın Vahşeti Hocalı Fotoğraf Sergisi”nin açılışı yapıldı. Sergiyi gezen davetlilere Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Adil Aliyev, bilgiler verdi.

İhlas Haber Ajansı’nın tüm dünyaya canlı yayınladığı Türk Dünyası Günleri açılış töreninde Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Saim Sayan, ayrıca TGRT Haber televizyonuna canlı bağlanarak günün anlam ve önemini belirten açıklamalarda bulundu.